2.Burası Teneffüs

22.2K 1.2K 5K
                                    

Burası Teneffüs
2. Bölüm

Sessiz olmaya dikkat ederek onun yanına kadar sokuldu. Varlığını belli etmek istemediği için nefes almaya çekiniyordu. Yerde bir kaplumbağa gibi ilerlediğinde tüm sınıf bir anda susup Ufuk'a dönmüştü.

Ufuk büyük belirti ve ispiyoncu gibi oluşan sessizlik ile panikledi arkasına döndü. Ona bakanlara sinirli bakışlar atıp ses çıkarmaları için işaret etti.

Onun dediğini yapan Yağız Efe hemen bir halay türküsü tutturup bir mendilmişçesine sınıf arkadaşını peşinde sallayarak halaya başladı. Uzay'da hemen sırasının üzerine çıkıp ayaklarını tempo tutarak vurduve destek verdi. Kravatı için bu anı bekliyormuş gibi hemen başına bağladı. Ablasını tembihleri çoktan aklından uçup gitmişti.

Arkadaşlarının desteğine çok mutlu olan ve onlarla gurur duyan Ufuk bir ara kendini kaybetti, türkü ile omuzlarını sallayıp oynamaya başlasa da sonra hatırladığı işine döndü. Kendini müziğin ritmine kaptırmış aynı anda da işini yapma peşine düşmüştü. Kıvırarak ilerlerken yüzündeki ciddi tavırla gözüne kestirdiği hedefinin yanına vardı.

Kafasını kollarının arasına koymuş uyuyan Aslı'nın cephesine gelince  durdu. Sınıf her şeyden bağımsız kendini halaya vermişti. Onu unutmuşlardı...

İşaret parmağını bir ok gibi sivrileştirip kızın şakağına nişan aldı. Büyük bir konsantrasyon ile derin bir nefes aldı ve kendini hazırladı. İşaret parmağı artık amacını için yaşayan bir ok gibiydi. Adresine doğru ilerledi ve  ardı ardına dürttü.

Aslı huysuz bir şekilde yerinde kıpırdandı, uyku ile arasına girmeye çalışan hiçbir şeye müsaade etmeyecekti.  Hızlı hareketler ile kollarını başının yukarısında salladı. Sanki tepesinde bir arı vardı ve onu kovuyordu. Ufuk istikrarlı bir şekilde yeniden dürtmeye başladı. Pes etmek yoktu.

Aslı, onu uyandırmak gibi ülkede iç savaş çıkarmaya yetecek kadar büyük bir işe kalkışan ve başına dikilmiş Azrail ile randevusu bulunan Ufuk'a sertçe baktı. Bakışlarının ardında korku filmlerinden fragmanlar vardı.

Ufuk ilk başta onun bakışları karşısında korkmuş, tüm cesaretini yitirmişti. Daha sonra gözününde karnesinde matematik notunu beş olarak belirdi. Bu ona güç kattı.

İçine derin bir nefes çekti, cesaretini topladı. Arkasında sakladığı elini çıkarıp ona doğru uzattı. Elinde bir demet çimen ve ortalarına eklenilmiş ağaç yaprakları vardı. Tabi bu Ufuk için çiçek demetiydi, okul şartlarında anca böyle oluyordu.

Aslı gözlerini devirip, ayrı bir isim bulunması gereken demet ile oğlan arasında gözleri mekik dokudu. Sinirini sonraya bırakıp şaşırmıştı. Ufuk dostluklarının başlangıcı olacak bu çiçek için ısrarcı oldu. Ona doğru elini daha çok uzattı, çabuk olmalıydı.

Çünkü çiçeği görmesinden korktuğu bir kişi vardı. Korktuğu başına geldi. Sıranın üstünde gördüklerine dikkat kesilen Uzay anlamsız bir nida ile bağırdı.

"Lan, Ufo o benim çiçeğim!"

Ufuk gizlice arakladığı çiçeğin sahibine yakalandığında panikledi. Arkadaşının gelip elinden almasına fırsat vermek istemedi. Aslı bu çiçeği kabul etmeliydi ve arkadaş olmalıydılar. Ama kızın elinden almaya niyeti yok gibiydi.  Sabit bakışlarla onu süzen Aslı'nın üzerine ot demetini fırlatıverdi. Alalacele konuştu.

"Kankiloştoşkom sana çiçek getirdim. Gel sana okulu gezdireyim."

Aslı yüzüne fırlatılanlar otlardan dolayı ayağı fırlamıştı. Ama yüzünde yine bir durgunluk vardı belki de uyku mahmurluğu. Saçlarının arasına yerleşen çimenleri dert ederken Ufuk kollarını sıkıca ona sarıp havaya kaldırdı. Onun da tek derdi çaldığı çiçeğin hesabını vermemekti. Bu uğurda bağırıp çağıran ve çırpınan Aslı'yı umursamadı. Hızla sınıftan gittiler.

BURASI LİSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin