CàtBoy ༲ Sopè ༲

༲ 6 ༲

Bebek hali size 5 bölüm yeterliydi az da ergenlik görelim xbsmxhd

Yoongi bu eve geleli 2 ay geçmişti ve şuan 10 yaşındaydı. Az çok her şeyi anlayabiliyordu. İlk 1 ay her şey rüya gibiydi. Hoseok sürekli onunla ilgilenmiş, bolca sevgi göstermişti. Fakat 2.aya girdiklerin de Hoseok ondan bir anda uzaklaşmıştı. Bu durum Yoongi'yi çok ama çok üzmüştü.

Hoseok her eve geldiğinde üstünden bir kadının parfüm kokusunu alıyordu. Bu yüzden kendisi de Hoseok'a yaklaşmak istemiyordu. Yoongi'yle sürekli Jin ilgilenmişti. Jin'in de işleri olmasına rağmen kendisine boş zaman ayırıyor Yoongi'nin yanına geliyordu. Fakat Hoseok bunu hiç yapmıyordu. Sanki Yoongi yokmuş gibi davranıyordu.

Bu geçen 2 ay da Jimin'le de tanışmıştı Yoongi. Namjoon onlara özel öğretmen tutmuş okuma-yazma öğrenmişlerdi. Şimdi ise ikili karşılıklı ders çalışıyordu.

Yoongi siyah saç tutamlarını karıştırıp sıkıntıyla ofladı. Saç rengi bile karamsar olduğunu belli ediyordu. Yoongi bu süre zarfında saç rengini duygu değişimlerine göre kontrol edebiliyordu.

"Yoongi bir sorun mu var?"

Jimin'in konuşmasıyla gözlerini kitaplardan kaldırmıştı.

"Sadece kötü hissediyorum Jimin."

Jimin gülümseyerek ona destek olurcasına omzunu sıktı. İkisinin de yaşlarının küçük olmasına rağmen neyin ne olduğunu bilecek durumdaydılar. İkili birbirine gülerek baktı ve bir süre sonra ilk konuşan Jimin oldu.

"Yoongi. Biz geçen gün Namjoon'la öpüştük."

Yoongi ilk defa duyduğu kelimeyle ne zaman eğdiğini bilmediği kafasını kaldırdı. Şaşkınlıkla Jimin'in gülen suratına baktı. Daha sonra anlamını bilmediği kelimeyle dudaklarını büzdü.

"Öpüşmek ne Jimin?"

"Namjoon söyledi bana da. Öpüşmek iki insanın sevgisini bir şekilde aktarma şekliymiş. Bu yüzden sürekli öpüşüyoruz."

Yoongi duyduğu şeyle istemeden de olsa üzüldü. Hoseok'la hiç öyle bir şey yapmamışlardı. Bu da onu sevmediğinin kanıtı mıydı?

"Jimin sana bir şey söyleyeceğim."

Jimin onu kafasıyla onaylamış söyleyeceği şeyi merakla bekliyordu.

"Ben Hoseok'u bir kadınla yakınken gördüm."

Jimin şaşkınlıkla dudaklarını aralamıştı. O sırada ikilinin de haberi olmadığı için Namjoon kapı da duyduğu şeyle durmuştu. Şimdi bu durum neden Yoongi'nin siyah saçları olduğunu açıklıyordu.

Kaşlarını çatmış küçükleri odasında bırakarak mutfağa geri gitmişti. Cebinden telefonu çıkarıp direk Jin'i aramıştı.

Jin duyduğu şeylerle sesli bir şekilde küfretmiş haberdar ettiği için Namjoon'a teşekkür etmişti. Şimdi ise Hoseok'u sinirle arıyor bir yandan da sesli küfürler savuruyordu.

Yoongi uykusunun geldiğini hissedince esnedi. Jimin'e bakınca ise onun çoktan salyasını kitaplara akıtarak uyuduğunu gördü. Yoongi'nin kuyruğu son 1 aydır neredeyse hiç neşeli bir şekilde sallanmıyordu. Sadece Jin yanına geldiğinde neşeli oluyordu ve o zamanlar kuyruğu sürekli bir sağa bir sola sallanıyordu.

Eliyle gözünü kaşıyarak salonda ki Namjoon'un yanına gitti.

"Hyung Jin hyungu arar mısın? Uykum geldi."

Namjoon onu onaylamış ve hemen Jin'i aramıştı. Jin de hızlı bir şekilde geleceğini söyleyip kapatmıştı. Yoongi ise o gelene kadar uyuya kalmıştı.