30

4.1K 511 25
                                    



jeongguk: yarın konserimiz var

roseanne: Biliyorum

roseanne: Umarım her şey yolunda gider

jeongguk: yarından sonra artık seni görmeyeceğim

roseanne: Sözleşmemiz sadece konser bitene kadardı

roseanne: Yeni koreografi hocanız daha profesyonel ve kibar merak etme

jeongguk: sorun yeni dans hocası değil ki

roseanne: O zaman ne?

roseanne: Konser konusunda mı endişelisin? Hep yaptığın şey sonuçta. Heyecanlanmak yerine tadına bak

jeongguk: benimle dalga geçiyor olmalısın

jeongguk: yada en kolayından salağa yatıyorsun

roseanne: Başka ne yapabilirim ki?

roseanne: Yarından sonra işim bitecek ve gideceğim

jeongguk: sokak şarkıcılığına devam edecek misin peki?

roseanne: Biliyor musun? Sen haklıydın aslında

jeongguk: hangi konuda?

roseanne: Hiç kimseyi umursamamamın nedeni aslında kendimi umursamıyor oluşumdu

roseanne: Hep haklıydın

roseanne: Ben insanları kasıtlı olarak umursamıyormuşum gibi davranıyorum çünkü eğer onları umursamaya başlarsam ve onları kaybedersem canım yanar.

roseanne: Canım çok yanar hem de

roseanne: Ama kendimi onları umursamadığıma inandırırsam, o zaman onları kaybetmem sorun olmaz

jeongguk: Roseanne dinle

roseanne: Hayır. Sen dinle Jeon Jungkook

roseanne: Ben şimdiye kadar hep böyle düşünmüştüm. Her zaman. Her an

roseanne: Eğer onları umursamazsam sorun olmaz demiştim

roseanne: Eğer onları umursamazsam bana yalan söylediklerinde bunun bir anlamı kalmaz sanmıştım

jeongguk: birisini umursamazsan yaşamının bir anlamı kalamaz asıl

jeongguk: etrafındakileri umursamazsan, birisini sevmezsen hayatının bir amlamı kalamaz

jeongguk: eğer yanında oldukları halde onları görmezden gelirsen, kendini umursaman ve sevmen imkansızlaşır

jeongguk: ben her zaman insanların yaşamının etrafında olduğu insanlarla belirlendiğini düşünmüşümdür

jeongguk: yalnız başına yaşayamazsın

jeongguk: yalnız başına yaşaman imkansız, ölüp gitsen bile hiç kimsenin hatırlayamayacağı birisi olmak acı verici

jeongguk: eğer sadece kendin için, başkalarını umursamayarak yaşayacaksan ne anlamı var ki?

jeongguk: her sabah göz kapaklarını açmanın, güzel kıyafetler giymenin, bir şeyler öğrenmenin, bir şeyleri satın almanın ne anlamı var ki?

jeongguk: eğer yapayalnızsan yaşamanın ne almanı var, Roseanne? zaten hepimiz öldüğümüzde yapayalnız kalacağız. bari yaşarken birileri olsun yanı başımızda

jeongguk: ismim var, çünkü birisi bana sesleniyor. bedenim var, çünkü birisi bana dokunuyor. sesim var, çünkü birisi benimle konuşuyor.

jeongguk: ben varım; çünkü etrafımda daima birileri hep var.

roseanne: Seni ilk tanıdığımda sinir olmuştum ama seni tanıdıkça hayranlık duymaya başladığımı fark ettim

roseanne: Bu kadar kaba ve ulaşılmaz olduğum için samimiyetle özür diliyorum senden

roseanne: Fakat insanın yaşadıklarını unutması hiç kolay değil

roseanne: Bir kitapta, bir filmde ve bir animede kolayca birisinin yerini başka birisiyle doldurabiliyorsun fakat gerçek hayatta öyle değil.

roseanne: Gerçek hayatta kalbin sadece bir kez kırılıyor

roseanne: Ve sen ölsen bile onu tekrardan yapıştıramıyorsun.

prayer's rotten shelter, [rosekook]Where stories live. Discover now