prayer's rotten shelter, [rosekook]

8

jeongguk:

jeongguk: ne kadar yakışıklı bir idol değil mi?

roseanne: Sanırım grip

jeongguk: o ne alaka şimdi?

roseanne: Burnu aktığı için başaşağı durmamış mı?

jeongguk: odunluğunu ayakta alkışlıyorum

roseanne: Sadece kendi fikrimi söylüyorum

roseanne: Biraz daha öyle durmaya devam ederse beynine kan sızacak ve genç yaşında tahtalı köyü boylayacak

roseanne: Yazık

jeongguk: alkışlamaktan ellerim kızardı

roseanne: Alkışlamak zorunda değilsin

jeongguk: odunluğun taktire şayan, kendimi tutamıyorum

(Görüldü✔️✔️)

jeongguk:

jeongguk: çok ateşli değil mi?

roseanne: Neyin peşindesin?

roseanne: Hayır elin gavurunun fotoğraflarını bana atmaktaki amacını anlayamıyorum

jeongguk: sevdiğim bir idol ve seninle paylaşmak istedim

jeongguk: ve o elin gavuru değil

jeongguk: o bİR YUNAN TANRISI.

jeongguk:

jeongguk: şu gülüşe, şu karizmaya, şu masumluğa bir baksana

jeongguk: böyle bir sanat eseri nasıl elin gavuru olabilir?

roseanne: Bu kişinin sen olma ihtimali yüzde kaç?

roseanne: Yüzde bir milyon falan mı?

jeongguk: neden benim ünlü olduğumu düşündüğünü bildiğim halde kendi fotoğraflarımı sana atarak kendimi ifşalayayım ki?

jeongguk: geri zekalı mıyım ben?

roseanne: Evet.

jeongguk: wow. cidden

jeongguk: bu çok aniydi

jeongguk: o kişi ben değilim sadece seninle sevdiğim birisini paylaşmak istedim

roseanne: Bunu yemiş gibi davranacağım

jeongguk: biliyorum çünkü umursamıyorsun

roseanne: Evet.

jeongguk: onun hakkında ne düşünüyorsun?

roseanne: Düşünmüyorum

jeongguk: neden?

roseanne: Çünkü sadece fotoğraflarına bakarak birisi hakkında bir şeyler düşünecek birisi değilim

roseanne: Onu tanımıyorum ve doğal olarak hakkında bir şeylerde düşünmüyorum

jeongguk: onu nasıl tanımazsın?

jeongguk: billboard'ın ne olduğunu biliyor musun sen?

roseanne: Evet?

jeongguk: bu çoCUK ORAYA GİTTİ.

roseanne: BİLİYORUM

roseanne: GRUBUYLA BERABER GİTTİ

roseanne: MAMA'ya VE AMAS'a DA KATILDI

roseanne: AMA BUNDAN BANA NE?

jeongguk: nasıl sana ne? ünlü bu çocuk. dünya tanıyor

roseanne: ALDIĞI PARAYI MI BENİMLE BÖLÜŞÜYOR BANA NE

roseanne: İSTERSE BÜTÜN DÜNYA TANISIN

roseanne: BÜTÜN DÜNYA GİBİ TELEVİZYONDAN TANIYACAKSAM HAYATIM BOYUNCA HİÇ TANIMAMAĞI YEĞLERDİM

jeongguk: niye?

roseanne: Çünkü hiç kimse sahnedeki gibi değildir

roseanne: Herkesin gerçek bir kişiliği vardır herkesten gizlettiği

roseanne: Ve biz insanlar o kişiliği görmeyi denemeden, taktıkları maskelere aşık olup adını gerçek duygular koyuyoruz

roseanne: Sonrası zaten hüsran

roseanne: Dünyadaki intihar katı ikiye çıktı

roseanne: Sırf aşık olduğunu sana aptal aşıklar yüzünden

jeongguk: senin gerçekten hiçbir şeye umudun yok

jeongguk: sen gerçekten hiçbir şeyi umursamıyorsun

jeongguk: sevmiyorsun

jeongguk: yaşamıyorsun

roseanne: Umut ettim, umursadım, sevdim, yaşadım ben de

roseanne: Ama sana bir tavsiye vereyim ünlü çocuk, hiçbirini yaşamamayı dilerdim

roseanne: Çünkü hepsi bir gün mutlaka tükeniyor ve sen yapayalnız kalakalıyorsun

jeongguk: yalnız kalmak zorunda değilsin

roseanne: Biliyorum

jeongguk: o zaman neden yalnızsın?

roseanne: Bilmiyorum

jeongguk: böyle olmak zorunda değilsin

jeongguk: bak Roseanne, eğer yaşıyorsan hâlâ bir umut var demektir

roseanne: Biliyorum ünlü çocuk bir umut mutlaka var

roseanne: Eğer yaşıyorsam.