17.Bölüm

1.7K 106 21
                                    

Guns N Roses - Don't Cry

Nadiren rastladığımız insanlar dışında yolda bize sürekli olarak eşlik eden tek şey ateş böceklerinin derinden gelen sesiydi.

Karanlığı, sahil yolunun ilerisine doğru benek benek aydınlatan beyaz sokak lambalarının ışığında, ellerini cebine koyup başını eğmiş Tuğrul'a kısa bir bakış attım. Sağa birkaç adım attıktan sonra çimenliğe geçtim. Yere bağdaş kurduğumda o da bulunduğum yere geliyordu.

Dünya'dan çıktığımızdan beri ikimizde tek kelime etmemiştik.

Aslında şarkı bitmiş, ardından bir yenisi çalmıştı ve biz pozisyonumuzu hiç bozmadan dans etmeye devam etmiştik. Son parça da bittiğinde ayakta kalmamı sağlayan tek şeyin Tuğrul'un kolları olduğunu fark etmiştim. Sanırım o da fark etmiş olacak ki tek kolunu belimden çekmeden tekrar bar taburelerine yönlendirmişti. Daha sonra ortamı hareketli bir parça doldurmuştu. Elimde tazelenen içkimle oturmuş sessizce dans edenleri izlerken o kaşlarını çatmış dalgınca sahile bakıyordu. Aramızda geçen tek iletişim Tuğrul'un "Kalkalım mı?" deyişi ve benim onu başımla onaylamamdı. Şimdiyse yine sessizce yürüdüğümüz sahil yolundan çimlere geçmiş, sağ yanımda oturuyordu.

Boynuma çarpraz astığım çantamı çıkarıp eteğime dikkat ederek uzandım. Kollarımı başımın altında topladıktan sonra Tuğrul'a döndüm. İfadesiz yüzüyle bana bakıyordu.

Bir nefeslik süre sonunda kafasını karnımın üstüne koyup sırt üstü uzandı. Yukarıdan bakınca ters bir 'L' gibi görünüyor olmalıydık.

Hareketi bedenimin kaskatı kesilmesine neden olurken göz ucuyla cebinden sigarasını çıkarışını izledim.

"Tam da neden hiç içmiyor derken..." Başını midemin üzerine koymasından hiç etkilenmemişim gibi mırıldandım. Dediğimi duymazdan gelip elindekini yaktı ve dudaklarının arasına gizlediği dumanı gökyüzüne bıraktı.

Yüzüme gülümsemem yayılırken bir an ciğerlerime dolacak dumanın bana kendimi nasıl hissettireceğini düşündüm. Düşüncemi yok etmek için hızlıca gözlerimi açıp kapattım. Öyle bir şey olmayacaktı. O iğrenç zehri ağzıma almayacaktım.

Sonra bakışlarım yine yineden Tuğrul'a kaydı. Onu bu kadar geren neydi bilmiyordum ama Dünya'daki o... muhteşem, evet muhteşem andan sonra böyle durgunlaşmasının tek sebebinin pişmanlık olduğunu düşünüyordum. Elim istemsizce sol omzuma, bir saat önce Tuğrul'un dudaklarının olduğu yere gittiğinde iç çektim.

Hareketim karnımın üstündeki kafasını bana çevirmesine neden oldu.

"Midenden garip sesler geliyor." Ciddi yüzüne gülümseyerek bakarken daha bitmemiş sigarasını çimlere bastırıp sağ elini havaya kaldırarak bana uzattı. "Elini verir misin?" Kaşlarımı çattım, o benim gibi çatmak yerine beklentiyle kaldırıp elini biraz daha bana yaklaştırdığında sağ elimi başımın altından çekip avucunun içine yerleştirdim. Ne yapmaya çalıştığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"İnsanlar daima yanımda olduklarına dair binbir türlü şey zırvalıyorlar. Ben, yanımda olmalarını duymak değil, hissetmek istiyorum." Elimi biraz daha sıktı. Doğrulup sımsıkı sarılmak istedim. Ama ne hissettiği, ne düşündüğü hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Beni yanında istediği için mi yoksa yanında birinin olmasına ihtiyaç duyduğu için mi birinin varlığına ihtiyaç duyuyordu, bilmiyordum.

Daha çok kendi kendine konuşuyormuş izlenimi veren kelimelerine odaklandım.

"Barış'la konuşup aranı düzelt. Ciddiyim. Bir anne ve babadan daha çok destek olacak sana. Beni görüyorsun, hayatımı biliyorsun. Mete ve Pınar olmasaydı ya hapiste olurdum ya da dedikleri gibi ölünce ruh gökyüzüne çıkıyorsa orada bir yerlerde birilerinin cansız bedenimi bulmasını beklerdim. Yanında olacak senin. Hayatını bile bile zorlaştırma, o yeterince zor. Çocukluk yapma. Bak zaten ailemle aramı bozdum bir de başkalarının ailesiyle uğraşamam. Varlığım bırak sadece benim ailem için sorun olsun, sizinkiyle de uğraşacak cidden halim yok. Er ya da geç bu boktan hayattan kurtulacağım. Mete ve Pınar geleceklerinin iplerini kendi ellerine aldığında gideceğim. Dayanmam gereken dört, en fazla beş sene var. Sonrası, sonrasını hayal dahi edemiyorum. Ama kurtulacağım. Hayat her zaman bana böyle davranacak değil. Eğer Tanrı ve adalet dedikleri şeyler varsa kurtulacağım. Kurtulmak istiyorum."

ARTİSTWhere stories live. Discover now