13.2- Affet beni

214 14 0
                                    

Öncelikle geç yayımlamamın sebebi yetiştirememem değil, az vote ve yorum almam olduğunu belirtmek istiyorum. Bu durum beni üzüyor. Lütfen okuduktan sonra yorum paylaşın düşüncelerinizi merak ediyorum. Bu şekilde suya yazı yazıyormuşum gibi hissetmeme engel olamıyorum.

Lütfen...

.........

Odaya düşünmeden daldığımda Sarp'ın belinde havluyla sabah duşundan çıkmış, ıslak saçlarını kuruladığını gördüm. Şaşkınlıkla gözlerimi güzel vücudunda dolaştırdım. Suratını bana dönüp sorarcasına bakınca kaşlarımı çattım.

''Çıkaracağım derken bundan bahsettiğini bilmiyordum!''

''Tam da bundan bahsediyordum.''

''Ama Sarp-" Elini belindeki havlusuna getirdiğinde ''Ne yapıyorsun?'' diye sordum panikle. ''Üzerimi giyinip çıkacağım,'' dedi gayet doğal bir şeyden bahseder gibi. Yutkunup suratına baktım. ''B-ben çıkayım. Ama konuşacağız.''

"Konuşacak bir şey yok,'' dedi Sarp arkamdan. Kapıyı kapatarak koridorda onu beklemeye başladım. Sarp'ın Ceyhun abiyi evden çıkaracağım demesinden onu nezarete aldıracağını nasıl anlayacaktım ki? Anlasaydım müsaade etmezdim.

Daha Dilan'ın haberi yokru. Duyunca çok üzülecekti. Sarp odadan siyah kotu ve siyah tişörtüyle çıktığında hemen önüne durdum. ''Sarp onu çıkaracaksın.''

''Ben atmadımki çıkarayım. Darp ettiği bir adam şikayetçi oldu.''

''İnanmıyorum! Arayıp onu mu buldun?!''

''Aramama gerek kalmadı. Adam önüne geleni darp etmiş. Dua etsin insafımla bir kişinin şikayetiyle içeride.''

''Ah senin şu insafın,'' dedim imalı bir sesin ardından gözlerimi devirerek. Beni geçip yürümeye başlayınca peşinden koştum. ''Sarp, Dilan'ın haberi yok,'' diye fısıldadım. Merdivenleri ıslık çalarak indi. Dilan uyanmış, kanepede oturuyordu.

''Günaydın,'' dedi Sarp. ''Günaydın,'' diye karşılık verdi Dilan ikimize bakarak. Daha iyi görünüyordu. Şayet Uzay'ı görmese böyle iyi görünmeyeceğinden emindim. Uzay'ın yüzünü çok net görememiştim ama Dilan çok kötü olduğunu söyledi.

''Dilan, abini içeri attırdım.'' Sarp'a gözlerimi büyüterek baktım. Ne yapıyordu? Böyle birden söylenir miydi hiç? ''İyi olmuş. Çeksin cezasını.'' Sarp imayla bana bakınca şaşkınlık oklarımın hedefi bu sefer Dilan'dı.

"Ne?''

''Ne değil,'' dedi Sarp. ''Aramızda sadece sen ona üzülüyorsun ve bu benim hoşuma gitmiyor. Dilan bile -ki çok haklı- suçlu olduğunu söylüyor. Aç gözünü artık yoksa aramız bozulacak.'' Bana lafını söyleyip gitti. Bense hâlâ ağzım açık Dilan'a bakıyordum.

O, buna tepki gösterir diye düşünmüştüm. Yanılmışım… hemde büyük yanılmışım. ''Ben gerçekten karışmıyorum artık. Kimse tahmin ettiğim tepkileri vermiyor,ne oluyor ya?'' Dilan omuz silkerek saçlarını arkada topladı.

''Uzay'a yaptığının yanında iki gün nezaret hiç.''

"Pes! Cidden pes!''

''Nerede benim yiğenim?''

''Uyuyor. Kahvaltı hazırlayayım uyandırırım.''

''Bugün annenlere gidiyorsunuz değil mi?'' Bir aksilik çıkmazsa bugün gidecektik. Aslında bana kalsa o cesaret bir kez gelir deyip konuyu kapatacaktım ama Sarp 'olmaz öyle' diyerek beni zorlayınca kabullendim.

Gideceğimizi söylediğimiz gün gitmediğimiz için kötü olmuştu ama bugün dünün telafisi olabilirdi.

''Evet, işten çıkınca.''

KALBİM SANA EMANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin