4.Bölüm-Endişeler

257 30 0
                                    

Bütün bir haftayı James'in o soğuk anlamsız bakışlarından kaçarak geçirdim.Bolca Mia ve Williamla takıldım.Derslere adepte olmaya çalışsamda William'ın gözlerini üzerimde hisisediyordum dolayısıyla adapte olmaktan eser kalmıyordu.Sürekli bana pıs pıs diyip salak salak gülüşüyorduk aslında bir konuya açıklık getireyim belki biraz hoşlanıyor olabilirdim tamam o biraz olan çita bir tık daha fazlaydı beni güldürüyordu, iltifatları ile kızarmama sebep oluyordu hatta biraz hızlı bile çıkmıştı ama ben biraz daha yavaş olbileceğini dile getrimiştim tabikide alınmıştı ama bozuntuya vermemişti ve sonra bekleye bileceğini söylemişti. Şimdiyse kütüphanede kitaplara gömülmüştüm.Masaya birinin oturmasıyla gözlerimi okuduğum aşk romanından ayırdım.Bilin bakalım kim gelid JAMES!!

''Anlaşılan o ki, o gece söylediklerim pek anlaşılmamış.''

''Aslında fazlasıyla anladım ve şuan yanlış yerde yanlış kişi ileyim''diyip kalkmaya yeltenmiştimki beni öyle bir tutup yerime sabitledi ki.

''Bütün bir hafta senin yalnız kalmanı bekledim,dolaysıyla şimdi konuşmamız gerkiyor.''

''Fakat ne yazik ki ben istemiyorum.'' Desemde yinede bileğimi sıkıca tutmaya devam etti.Öküz!!

''Anlıyorum konuşmaların kadarda davranışlarında kaba ve kırıcı dolyısıyla eğer şimdi bileğimi bırakmazsan çığlığı basarım.'' Bunu söylerken ciddiydim ama o ise eğleniyordu.Gülüşü alay eder gibiydi ama bir okadarda tatlı.NE!! Tatlı mı, uff tabikide tatlıydı o gülünce benimki gibi koca iki gamze çıkıyordu,yüzünde yüzündeki gülüş aniden soldu ve bir hışımla ayağa kalktı bunu fırsat bilip bende kalmıştım ki sendeledim.Anında kolumu tuttu.

''Alcyone,iyimisin ? '' Elime gelen bir damlacık hissi ile ellerime kaydı gözlerim, ağlamadığım için ne olabilirdiki ? Kan!! şıp şıp damlıyordu.Elimdeki kanı görmemle refleks olarak burnuma gitti ellerim.James'in gözleri iyice endişeyle açılmıştı.

                                                                       *****

Revirde geçen onca açıklamama rağmen kimse beni dinlemiyordu.Ah! Tanrım babama haber veriyorlardı oysaki mevsim değişikliğinden hep kanardı benim burnum ama işte katı okul kuralları parmağınızda ufacık bir çizik olsun velileri bilgilendiriyorlar.Hemşire babamla görüşürken dışarı fırlayıp ormana doğru yürüdüm.Arkamdan ayaka sesleri geliyordu.James olduğunu biliyordum.Kolumudan yakalayıp beni kendine çevirdi.

''Ne zamandır var bu ve ne sıklıkla oluyor ? '' Ona ne be! Gerzek sanki umrundaymışta biranda korumacı tavrı tutuverdi .

''Seni neden ilgilendirsin ?''

''Senin için endişeleniyorum.'' Buna karşı histerik kahkaha attım. 

''Dalgamı geçiyorsun.''

''Fazlasıyla ciddiyim.''

''Gerçekten saçmalamaktan fazgeç'' tekrar  ormana  doğru dönmüştüm ki yine kendine çevirmesiyle patladım.

''Yeter tamam mı! Bana bu şekilde davranmandan bıktım, konuşmaların, bakışların bir insandan bu kadar nefret ettiğini belli etmene gerek yok hayatım şuan yeterince bom bok durumda en yakın arkadaşım öldü ve yalnızca bir kez onu ziyaret ettim, babam desen beni bu ne olduğu belli olayan okula sürükledi ve bunca problemin arasında seni de kafama takmak istemiyorum.En iyisi sen beni görme,bende seni, böylelikle seninde işin kolaylaşmış olur.''

''Hayır olmaz''Ahh! Tanrım çok sakindi ve bu benim sinir kat sayımı artırıyordu.

''Neden bana olan nefretini gözüme gözüme sokmak mı istiyorsun.''

''Senden nefret etmiyorum Alcyone.''

''AHH! Şu dalgana bir son ver artık tamam mı . Okula adım attığımdan beri bana nasıl bir öküz gibi davrandığının farkındasın James, yeter, gerçekten yeter.''

                                                                             ****** 

Babamın işi olduğundan gelemiyeceği için biligilendirildim.Aslında biraz incinmiştim ama yinede gelmesine zaten gerek yoktu.Odamda yatağıma uzanma istirati verdiler.Yatak fazlasıyla rahattı hatta biraz büyüktüde,iki kişilik olduğunu tahmin ettiğim bir koltukta vardı oda açık renkti,küçük şirin banyomun kapısı tam karşıdaydı, penceremse oramana bakıyordu 2. katta olmasına rağmen aşağı bahçeye atlamanız en az 20-25 metreden aşağı uçmanız demekti.Dolap beyaz orta derceliydi zaten fazla eşyam yoktu her iki tarfımda küçük şifonyerler vardı birinde sıradan baş ucu lambası diğer tarafımda baş ucu kitabım bulunuyordu.Kapının tıklanmasıyla ayaklandım.Açtığımda ise elinde bir adet siyah gül ve çikolata barındıran William duruyordu.

''Hasta ziyareti yapayım dedim.'' Ona gülümseyip kapıyı iyice açtım.

''Geldiğin için teşekkürler,ama yeterince sağlıklıyım ben.''

''Senin için endişelendim.''Bu sözden sonra aklıma James'in gelmesini beklemiyorum,kafamdan hemen bu düşünceyi kovudum, koltuğa yerleştik.

''Gül için teşkkürler.'' Aslında gülleri değilde beyaz orkideleri çok severdim ama tabikide bunu ona söylemem doğru olmazdı gülü alıp elimde tuttum.

''Bence asıl dışardaki arkadaşlarım sayesinde aşırıdığım çikolatayı yemeden teşekkür etme derim.''Gülümseyip çikolatayı ikiye böldüm.

''O senin için prenses.''

''Hayır,benim çikolatamı paylaşma şerefine yükselmişsen eğer(ki yükseldiğini bildiği için sırıtıyordu) bu teklife hayır demek kabalık olur lordum.''

''Eh, siz öyle diyorsanız leydim.'' Karşılıklı gülüşüp çikolatalrımızı ısırdık,gerçekten ve gerçekten mükemmeldi.''

''Haklısın asıl bunun için teşekkürler.'' Gülümsedim sonrasındaysa William yanağıma doğru kayan elini izledim, ordan çikolata lekesini alıp dudağına götürdü.TANRIM!! ve evet yine kızaran ben!

Kapının hararetli çalınmasıyla sıçradım,kalkıp açtığımdaysa sabırsız bir Mia vardı.Ne iyi zamanlama büyüzden ona minnettardım.Kapıyı açmamla üzerime atladı ve öyle bir sarıldı ki.

''Mia..Mia, tatlım yalnızca mevsim değişikliğinden burnum kanadı.Ölümden dönmedim tamam mı.'' Bana öyle bir bakış attı ki sonra içeri yöneldi.William'ı görünce adımlarını yavaşlattı şaşırmışa benzemiyordu.

''Tahmin ettiğim gibi.'' William Mia'ya aldırış etmeyip yanağımı öpüp.

''Ziyaretin kısası makbuldür.'' diyip gitti. 

                                                                                 ****** 

Mia ile biraz sohbet ettikten sonra o odasına ben yatağıma girdim.Fazla yorulmuştum nedense kafamı çeviridiğmde baş ucumdaki güle bakıp gülümsedim.Sonrada gözlerimi kapadım.

Black & White #WATTYS2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin