FİNAL

2.5K 146 103
                                    

"Ah, yapma ama Leon! Bu kaçıncı?"

Arthur sonunda dayanamamıştı. Antrenmanları her zaman büyük bir ciddiyetle yapan ve kimsenin kaynatmasına izin vermeyen Leon sabahtan beri dikkatsizlikle bir sürü hata yapmıştı. Arthur ilk başta hiçbir şey demese de Leon'un en son attığı ok büyüyle durdurmasa Merlin'e saplanacağı için dayanamamıştı.

Leon'a bağırdıktan sonra hızla Merlin'e yürüdü. Yüzünü avuçları arasına aldı.

"Sen iyi misin?"

Merlin yüzündeki büyük eli okşayıp, Arthur'un avucunu öptü. Eşsiz gülümsemesiyle kralını ödüllendirdi.

"Ben iyiyim. Lütfen bu kadar tepki gösterme. Leon'un isteyerek yapmadığını biliyorsun."

Arthur tereddütle Leon'a baktı. Genç şövalye arada bir mahçup bakışlarını onlara yöneltiyor, sonra gözlerini ayaklarına indirip kılıcının başıyla oynuyordu.

"Nesi var bilmiyorum. Genelde antrenmanlarda sululuk veya hata yapan kişi Gwaine olur. Leon'u yıllardır tanıyorum. Onu hiç böyle görmemiştim."

Merlin gözlerini Leon'a çevirdi. Neden böyle olduğunu biliyordu ama ne yapacağını bilmiyordu. Stresle dudağını dişledi. Eğer Leon hemen bu dikkat dağınıklığından kurtulmazsa birine gerçekten zarar verebilirdi. Yanağını tutan eller sıkılaşınca gözlerini Arthur'a çevirdi.

"Dudağını biraz daha dişlersen o güzel kırmızı dudakların benim dişlerimin arasında olacak."

Merlin hemen dudağını dişlemeyi bıraktı. Utançla bakışlarını yere indirmişti ki Arthur'un önünde gördüğü kabarıklıkla utancı iki katına çıktı. Şaşkınlıkla karışık söylendi.

"Tanrı aşkına Arthur!"

Arthur bir adım geri çıkıp omuz silkti.

"Bu kadar baştan çıkarıcı olmasaydın."

Merlin bir şey söylemeden onu antrenman yerine ittirdi.

"Git ve biraz egzersiz yap. Göbekli bir koca istemiyorum."

Arthur geri dönüp Merlin'e selam verdi.

"Siz nasıl uygun görürseniz müstakbel eşim."

Merlin'in kalbi sımsıcak olurken şövalyelere el sallayıp, Arthur'a da hoşçakal öpücüğü verdikten sonra Elizabeth'le görüştükleri gölün oraya gitti.

Elizabeth'in yine hissetmesini, yanına gelmesini istiyordu. Tam da istediği gibi oldu. Ağaç yaprakları belirgin bir şekilde daha yeşil olurken Merlin yanına gelen Elizabeth'e dönüp selam verdi.

"Benden bir şey istediğini hissettim. Sorun nedir?"

Merlin gergince ensesini kaşıdı. Bunu nasıl söyleyeceğini hiç bilmiyordu.

"Bir şey istediğim doğru efendim ama kendim için değil."

"Kim için öyleyse?"

"Sör Leon için."

"Peki ne istiyorsun?"

Merlin üst üste birkaç kez yutkundu. Sonunda konuşabildi.

"Efendim sanırım Sör Leon size aşık ve size duyduğu aşk onu dikkatsiz, sakar biri yaptı. Bugün eğitim sırasında neredeyse beni okla vuruyordu."

Elizabeth sıcak bir şekilde gülümsedi. Sakin ve her zaman ne yapacağını bilen ifadesinden asla ödün vermiyordu. Elizabeth bir şey söylemeyince Merlin devam etti.

"Şey, hiç şaşırmış görünmüyorsunuz. Yoksa biliyor muydunuz?"

"Hayır bilmiyordum ama şaşırmadım. Beni insan formumda gören çoğu kişinin başına gelir. Erkek veya kadın fark etmeksizin. Eğer kişi başkasına aşık değilse beni gördüğünde direkt aşık olur."

Love Of The Great King (Merthur)Where stories live. Discover now