5

46 5 5
                                    

Buraya gelmemizin ardından bir hafta geçmişti. Serin bir Rosa Glauca akşamı geçiriyorduk. Hafta boyunca eğitimimiz sürmüştü ve bugün tamamlamıştık. Yarın kimin hangi hizmeti vereceği açıklanacaktı. Aralarından en çok kaynaştığım Sofie bana seslendi.

"Isabell akşam yemeği vakti, gelsene!"

Gülümseyerek yanına gittim ve bana ayrılan sandalyeye oturdum.

Masadaki bütün kızlar Prens Harry'ye hizmet etmek istediklerini söylüyorlardı. Onlara hak veriyordum. Fazlasıyla dikkat çekiciydi.

"Hey Isalbell, saf saf bakınmak yerine yemeğini ye! Yoksa prens Harry'yi düşünmekten aç kalacaksın." Bütün kızların gülüşmesiyle daldığım düşüncelerden uyanmıştım.

"Hey Minerva, sen de dikkat et de yarın prensin içine düşme!" Konuşmamın ardından kızlar gülüşmeyi kesmişlerdi. Bir tek Sofie kısık kısık gülüyordu. Nasıl oluyordu da bir haftada kızların üzerinde hakimiyetini kurabiliyordu anlamış değildim.

Sofie bana destek verircesine elini koluma koyarak konuşmuştu: "Sen ona aldırma Isabell, ne dediğini bilmiyor işte."

Ona elimden geldiğince bir gülümseme yollayıp odama gitmek üzere ayaklandım.

Hızlı hızlı giderken bir bedene çarpıp durmak zorunda kalmıştım. Ah Tanrım, artık yürürken önüme bakmam gerekiyordu.

Kafamı kaldırdığımda Prenses Gemma ile karşılaştım. Yüzünde mesafeli ama sıcak bir gülümseme vardı.

"Çok üzgünüm majesteleri, lütfen beni bağışlayın." Diyerek başımı eğdim.

"Ah, sorun değil. Sen yeni gelen kızlardan olmalısın. Senden ufak bir isteğim olacaktı." Kendinden emin tavrı ve zarif konuşması ona hayranlık beslememe neden oluyordu. Beklemeden konuştum.

"Emredin majesteleri!" Sürekli majesteleri şeklinde konuşmak biraz canımı sıkıyordu.

"Kızlar arasında konuşulan ve olup bitenleri bana aktarmanı istiyorum." Duyduklarımla kaşlarım çatılmıştı. Nasıl bir amacı olduğu hakkında derin düşüncelere girecekken tekrar konuştu.

"Sorgulamamanı, sadece yapmanı istiyorum. Sana güvenebileceğimi umuyorum." Zoraki bir şekilde kafamı salladım. Prenses Gemma ise ufak bir gülümseme yollayıp gitti.

Benden ufak çaplı bir casusluk yapmamı istiyordu. Yeni gelmiş olan bizlerden mi çekiniyorlardı? Çekinseler neden yeni gelen bir kızdan yardım isterlerdi ki?

Kafamdaki düşüncelerle bana verilmiş olan küçük odaya adımladım. Oda temel ihtiyaçlarımı giderecek kadardı; minik bir yatak, komodin, gardırop ve soğuk günler için şömine...

Geceliğimi giyerek yatağıma uzandım. Yarın neler olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. "Acaba Prens Harry beni seçerse neler olur?" Diye düşünmeden edemedim. Ve bu uçsuz bucaksız hayaller ile kendimi uykuya bıraktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 16, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Petunia || hs.Where stories live. Discover now