Eski Sevgilim

[8]

O anda şaşıp kaldım ve bana "Beni korurmusun?"dedi kısık ve titreyen bir sesle.Kafamı salladım.Yüzümde garip bir ifade vardı.Tam Rachel bana sarılırken.Kapı açıldı Rachel nerdeyse sağır edecek bir şekilde bağırdı kapıya arkamı dönüktüm ve kürek elimdeydi.Küreği sıkı bir şekilde tutarak yukarı kaldırdım.Döndüğüm anda bir şeye çok hızlı ve sert bir şekilde çarpmıştım veya vurmuştum.Kemik kırılma sesi geldi.Yani tam duyamadım.Arkamı tam döndürdüğümde yerde yatan biri vardı ama kafasını göremiyordum.Rachel hiçbir şey diyemiyordu donmuştu sanki.Tam yüzünü görecekken kan fışkırdı korktum ve geriye çekildim.Sonra korkudan ölücekken kendimi toplayarak yüzüne baktım.Bu Dina idi.Duygularımı ifade edemem çünkü yoktu , yere düştüm Dina'nın yüzüne baktım.Burnundan ağzından kan fışkırıyordu.Rachel birden bire onu ayağından tutarak içeri aldı ve kapıyı kapattı.Duvara yaşlandı ve ağlayarak aşağıya doğru kaydı.Dina'ya baktım üzerinde kan ve elinde bıçak vardı.Ama bu kendi kanı değildi.Etraf sanki kan gölü idi.Dina'ya bakıp ağladım.O anda nabzına bakmaktan daha iyi bir şey düşünemedim.Nabzı atmıyordu.Ağladım hem de öyle bir ağladım ki Dina' nın kanlarıyla birleşti göz yaşlarım.Bağırarak "Dina.Lütfen uyan"dedim.Elimi ona değdirmeden karnının üstünden gezdirdim.Ama artık uyanamazdı.Hem de benim yüzümden.Rachel bana "Micheal onu götürmeliyiz" dedi ama çok üzgün olduğunu sesinden anlamıştım.Dina'ya bakamıyordu.İkimizde ağlayarak birbirimize baktık.Rachel bana baktığında dayanamayıp yüzünü çevirerek yeni doğmuş bebek gibi ağladı.Ama o haklıydı onu başka yere koymalıydık.Rachel'a "Bana Dina'nın boyunda bir ceset torbası getir"dedim.Kolayca bulabilirdi çünkü parti ceset torbalarıyla doluydu.Burnum akıyordu.Bir peçete bulup burnumu ve göz yaşlarımı sildim.Dina tam arkamda idi.Güzel yüzüne bakıp ona doğru koştum.Peçeteyi alıp üstünde ki kan lekesini siliyordum.Ben sildikçe on katı daha akıyordu "AYAĞA KALK AYAĞA KAL" diyerek bağırdım.Ama nafile , hiçkimse kalkamazdı.Rachel geldi elinde ceset torbası da vardı.Birbirimize bakıp kafa salladık.Tam Dina'ya dokunacakken Rachel "DUR.Eldiven giymemiz lazım"dedi.Eldiveni zar zor giydim ve onu kaldırdım.Yüzü ile aramda nerdeyse iki parmak vardı.Rachel yere ceset torbasını yerleştirdi.Ben hala ona bakıyordum.Rachel Dina'nın arkasına geçerek bana baktı ve yine kafa salladı bende ona bakarak kafa salladım.Dina'yı yere koydum.Rachel ise onu torbaya yerleştirdi ve fermuarı kapattı.Fermuarı kapatırken Dina'ya baktım.Nefes alıp veriyor muyum onun bile farkında değilim.

Sonra onu bir dolaba koyduk.Ben eldivenleri çıkardım ve hemen dışarı çıktım.Dışarı çıktığımda Tony geldi ve "Hey nerelerdeydin seni arıyorum"dedi ve tam olarak sarhoştu.Yere baktı yüzü çok meraklı gibiydi.Bende baktım.Dina'nın kanları...Bana baktı hem de garip bir şekilde anladığını sandım ve tam ağlıyacakken herkese "Hey millet şimdi benim arkadaşımın nasıl yerden içecek içtiğini görceksiniz"dedi ve herkes bana bakarak bağırmaya başladılar hadiler yapsanalar gibi birçok kelime sonrası yapmak zorundaydım.Yere eğildim ,kana baktıkça ağlıyordum.Rachel sesleri duymuştu , dışarı çıkıp bana baktı.Ona baktım sonra da kana.Yapacak bir şey yoktu.Bir yudum içtim ve herkes "BİTİR BİTİR"diye bağırmaya başladı.Ağlıyordum ve başım dönüyordu.İkinci yudumda bayılmışım.Kalktığımda mutlu olmuştum çünkü o işkenceden kurtulmuştum.Ama erken sevinmemek gerek.Rachel bana "Ceset ortaya çıktı" dedi.O an yerimden fırladım ve "Kürek eldivenler onlara ne oldu?" dedim titreyen sesimle.Bana "Merak etme ben onları hallettim.Ama Bob katili arıyor"dedi.Ona nasıl olduğunu sordum "Bir kız dolabı açmış tabi sonra çığlık çığlığa"O sırada Bob geldi burnunu çekerek "İyi misin?" dedi ona iyiyim deyince "Olmamalısın adi pislik Dina öldü"dedi ve ağlamaya başladı.Yeni öğrenmişim gibi rol yaptım sonra koşup bana sarıldı.Rachel'a her baktığımda Dina'yı görüyordum.