-10-

314 23 4
                                    

Selamın anyeong, nasılsınız canlarımın ciğerleri?

Bölüm on; Jimin'in sevgilisi olmanın kuralları

Yataktan aşağı ayaklarımı sarkıttım ve ardından sürünerek yere indim. Normal bir gün olsa isyan ederekten kalkabilirdim. Ama şuan ne isyan etmeye, ne de uyuşukluk yapmaya vaktim vardı.

Çikolatalı Süt'üm: SANADAGÜNAYDIN.

Çevrimiçiydi. Güldüm ve numarasını çevirdikten sonra telefonu kulağıma götürdüm. Açtığında ise gülerek konuşmaya başladım.

"Günaayydıın"

Ses tonundan gülümsediği belli oluyordu. "Ne yapıyorsun?"

"Okul için hazırlanıyorum, sen?"

"Bende, gelip alayım m-"

"Hayır.."

Cevabıma karşı şaşırmıştı. "Neden?"

"Kendim gelebilirim Jimin, ayaklarım var." dedim ve o konuşmadan ekledim. "İtiraz edersen suratına kaparım."

"İyi ya tamam"

Bir süre daha saçma salak bir konuşma yaptıktan sonra Jimin, "telefonu sen kapat, ay yok sen kapat kavgası yapacaksak ben kapatırım" dediğinde güldüm. "Eğer öyle bir şey dersen direk suratına kapatırım." dedim.

O da güldü, "Tamam şimdi kapat."

Tabii ki de onunla 'yaa aşkım telefonu sen kapat' gibi saçma, iğrenç ve aşırı cıvık olan sevgili konuşmasını yapmayacaktım.  O yüzden telefonu kapattım.

Üstüme sarı, beyaz çizgili kazağımı geçirdikten sonra, kot ve geniş olan bacaklarının belirli yerlerinde yırtıkların olduğu tatlı tulumumu giydim. (multi)

Okul çantamı alıp evden çıktım ve okula gittim.

~

İşte, ilk teneffüs gelmişti. Sevinçle kendimi dışarı atarken bir anda karşımda dikilen Jimin'i fark ettim. 

Siyah t-shirtü ve altına giydiği dar pantolonunu kestirdim. Hadi ama, bu kadar basit kıyafetlerin içinde bile bu kadar yakışıklı olamazdı.

Siyah saçlarını elleriyle geriye attığında ben sadece yutkunuyordum. 

"Keşke söyleseydin, gelirken çelik yelek falan giyerdim."

Dediklerime karşı şaşkınlıkla baktı. "Anlamadım?"

"Hiiç.." dedim yürümeye başlarken. O da peşimden geldi, "Sarılmadın bile." ses tonu kırılmış gibi çıkıyordu. Bir anda ona döndüm. Jimin'i kırdığımı fark etmemiştim. Ve onu asla kırmak istemiyordum. İstemsizce bende üzüldüğümden ona sarıldım. "Özür dilerim, sınav haftam olduğu için dalgınım bu aralar.." Ellerini belime dolarken burnu saçlarımın arasında dolaşıyordu, "Özür dilemene gerek yok." dedi. "Bugün çok güzel olmuşsun."

Gülümsedim ve parmak uçlarıma çıkıp yanağına minik bir öpücük bıraktım. Ardından o da gülümseyerek yanaklarıma bir öpücük bıraktı. Yavaşça ondan ayrıldım.

"Kantine gidelim mi?" diye bir teklifte bulundum. "Çikolatalı süt almak istiyorum."

Gülümsemesini bozmadan kafasını salladı ve elimden tutup kantine getirdi. Omuzlarımdan tutup oturttuğunda ben sadece onun ne yaptığını çözmeye çalışıyordum. İçeri girip elinde birden fazla çikolatalı sütle çıktığını görünce sevinçten ağzımdan sadece ikimizin duyabileceği bir çığlık çıktı.

Çevrimiçi • Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin