The Legend Of Sakura

132 12 6
                                    

Bu bölüm Sasuke'nin bakış açısından anlatılacak, kafalar karışmasın diye şimdiden söylüyorum ^^

Muhtemelen bu japon masalını bilmiyorsunuz, Sakura ağacının kökenine dair bir efsane. Sakura Efsanesi yüzlerce yıl önce antik Japonya'da geçiyor. Aşağıda hikayeyi anlattım zaten, iyi okumalar~

--

Uzun zaman önce, derebeyleri arasında birçok savaşçının öldüğü, bütün ülkeyi , yalnızlığa boğan korkunç savaşlar olmuştu. Barışın olduğu zamanlar çok kısaydı, bir savaş bitince yenisi başlamaktaydı.

Bütün bunlara rağmen, savaşın hiç uğramadığı çok güzel bir orman vardı. Yapraklarından nefis parfüm kokuları gibi kokuların saçıldığı ağaçlarla dolu bir orman... Ve hayatları boyunca işkence gören  halkına teselli veren bir ormandı. Ne kadar savaş olursa olsun, ordulardan hiçbiri o güzel ormanı savaşla lekelemek istememiştir.

Bununla birlikte, o ormanda güzel kokmayan bir ağaç vardı. Bu ağaç hayat dolu olsa da, dallarında hiç çiçek açmamıştı. Bu sebepten dolayı, sanki ölü ve sırık gibi uzun ve kupkuru gözükmekteydi. Görünen oydu ki; kokusuz olmak onun kaderinde vardı.

Kokusuz olan ağaç çok yalnızmış. Hayvanlar bile onun tuhaf büyüsünden etkilenme endişesiyle yanına yaklaşmıyorlar, çevresinde ot dahi çıkmıyormuş. Onun tek dostu yalnızlığıymış. Aslında genç olmasına rağmen oldukça yaşlı göründüğü için onun yanına bir peri gönderilmiş.

Bir gece, bir peri ağacın yanında görünmüş ve nazik sözlerle onun güzel ve parlak görünmesini istediğini belirtmiş. Ona yardım etmek istemekteymiş. Böylece, peri 20 yıl sürecek bir sihir için doğaüstü güçlerini kullanmış. Bu esnada, ağaç kendini insan kalbinin hissettiği gibi hissetmeye başlamış. Belki de bu şekilde kendini mutlu hissedecek ve tekrar güzel kokmaya başlayacaktır.

Peri ona sihir sayesinde ne zaman isterse hem bir bitkiye ve hem de bir insana dönüşebileceğini söyler. Diğer yandan, eğer bu 20 yıl içinde kendi canlılığına ve parlaklığına tekrar kavuşamazsa, aniden öleceğini bildirir.

Tıpkı perinin söylediği gibi, ağaç ne zaman isterse insan veya ağaç olabildiğini farkeder. İnsan duygularının kendisinin güzel kokmasını sağlayıp sağlamayacağını görmek için uzun süre insan olarak kalmak ister. Fakat ilk başlarda tamamen hayal kırıklığına uğrar. Ne zaman etrafına baksa hep savaş ve nefret görür. Bundan sonra o da tekrar ağaç olarak kalmaya devam eder.

Uzun yıllar geçmesine rağmen her şey yine aynıdır. Ne yaparsa yapsın, ağaç o çaresiz durumdan kurtulamamaktadır. Yine de o bir gün insan olmaya karar verir. Sonra, bir gün kristal gibi berrak bir derenin yanından geçerken genç, güzel bir kıza rastlar. Onun adı Sakura'dır.Ağaç onun güzelliğinden çok etkilenir ve bu yüzden onunla yakınlaşır.

Sakura ona karşı çok naziktir. O da onun nezaketine karşılık vermek için, az ileride, köşedeki kızın evine su taşırken ona yardım eder. Aralarında ülkede devam eden savaşlarla ilgili çok üzgün ve kendi hayalleriyle ilgili bir konuşma geçer.

Kız onun adını sorduğu zaman ağaç Yohiro olduğunu söyler. Ve onlar çok yakın arkadaş olurlar. Konuşmak, şarkı söylemek, şiirler ve dergilerdeki öyküleri okumak için düzenli sıklıklarla buluşurlar. Ağaç Sakura hakkında ne kadar şey öğrenirse o derece ona yakın olmak istemektedir. Her gün onunla olabilmek için dakikaları saymaktadır.

Sonunda Yohiro dayanamaz ve Sakura'ya olan  ona aşkını itiraf eder. Ayrıca, ona gerçekte ne olduğunu söyler: yakında ölecek olan acı çeken bir ağaçtır, çünkü güzel kokmamaktadır. Sakura bunu duyunca şok olur ve bir müddet bir şey söyleyemez.

AYNA AYNA SÖYLE BANAWhere stories live. Discover now