Rapunzel

121 14 1
                                    

Rapunzel sabırlıydı.

Her zaman öyle olmuştu. Bütün hayatını bir kulede geçirmişti, dünyayı sadece bir pencereden izlemişti ve kendisinden başka gördüğü tek insan annesi olduğunu iddia eden bir cadıydı.

Rapunzel çok sabırlıydı. Ve çok da yalnız.

Belki de bu yüzden kuleye tırmanan prense karşı koyamamıştı. Rapunzel'in güzel sesini duyup, cadının nasıl kuleye tırmandığını görünce onu taklit ederek kuleye çıkan prens, yakışıklı prens, Rapunzel'in hayatında gördüğü ilk erkek.

Ona nasıl aşık olmazdı?

Üstelik onlarınki gerçek bir aşktı. Cadı kızın elinden uçacağını anladığı zaman bu 'nankörlüğünden' dolayı onu kel bırakmış, prensi ise kör etmişti kendisinin olana baktığı için. İkisini birbirlerinden çok uzaklara bıraktığı halde, prens çölde, Rapunzel ise bataklığın ortasındayken ve prens körken yine de bulmuştu Rapunzel'i. Sesini takip etmiş, elinde yıpranmış bir sopayla çölü aşmış ve bulmuştu sevdiğini. Ve sevgilisinin göz yaşları iyileştirmişti gözlerini. 

Onlarınki gerçek aşktı.

Sakura da bir zamanlar Sasuke ile arasındakinin gerçek aşk olduğunu sanmıştı.

Dünyayı görmemiş, küçük bir köyde yaşamış bir kız çocuğu, herkesin aşık olduğu, bir prens gibi olan bir çocuğa kalbini kaptırıvermişti. Bir cadı yerine kötü bir adam tarafından aklı çelinmiş ve uzaklara giderek Sakura'yı arkasında bırakmıştı, hem de Sakura onun için uzattığı güzel saçlarından vazgeçmişken. Komik, hikayesi birazcık Rapunzel'e benziyordu.

Ve tıpkı Rapunzel gibi, Sakura da beklemişti.

Prensinin nefretle kör olsa bile kendisini bir şekilde bulacağını, sesine geleceğini düşünmüştü. Gerçek aşkın beklemeye değer olduğunu düşünmüştü, gerçekten aşık birinin sonsuza kadar bekleyeceğine inanmıştı.

Masallar, masallar. Nasıl da naifti.

Gerçek aşk mı? Bir insan hangi aşkın gerçek olduğuna, diğerlerininkinden üstün olduğuna karar verebilirdi? Neden aşkının kendisine çektirdiği acılara katlanması gerekiyordu, neden asla geri gelmeyecek birini beklemeliydi?

Rapunzel sabırlıydı, ve çok da aptal.

Kim hayatını bir kulede geçirirdi sonsuza dek, sırf annesi öyle dedi diye? Kaçmalıydı, fırsatını ilk bulduğu anda kaçmalı ve dünyayı öğrenmeliydi. Kendi küçük korunaklı kulesinde kalmamalıydı, hiçbir şey bilmeden, güvende. Böylece karşısına çıkan ilk tehlikeye düşmüştü. Çünkü hiçbir şey bilmiyordu. Bilmiyordu!

Kim bir bataklıkta, olan onca eyden ve sevgilisinin gözlerinin kör olduğunu bildiği halde ağlayarak beklerdi? Artı her şey için çok geçken, gidip yardım istemeli ve artık dünyayla yüzleşmeliyken, kim olduğu yerde kalırdı sevgilisinin kendisini bulması ümidiyle?

Ancak naif çocuklar yapardı bunu.

Ve Sakura artık naif bir kız çocuğu değildi. Hayatı görmüş bir kadındı.

Etrafındaki insanların da acı çektiğini, kendisinin bir aşk hikayesinin baş kahramanı değil gerçek hayatın bir üyesi olduğunu bilen bir kadın. İlla destansı aşklar yaşamak zorunda olmadığını, önemli olanın kendisini güvende hissettirecek, güvenebileceği ve onu gerçekten seven ve ona saygı duyan biriyle olmak olduğunu bilen bir kadın.

İmkansız olanı anlamsızca beklemekten vazgeçen bir kadın.

Yani Haruno Sakura, bir yetişkin olacağı doğum gününden önceki gece eski Rapunzel kitabını sakladığı yerden çıkararak tozlarını üfleyip, kitabı son kez dikkatlice okudu. Rapunzel'in resmini sevdi ve sonra onu çöpe attı. Ardından güzelce uyudu, ertesi gün arkadaşlarının kendisi için verdiği partiye katıldı, bolca kahkaha attı. Hayatında hiç gülmemiş gibi güldü.

O gün, omuzlarındaki yükü attı. O gün, Sasuke'yi kurtarmak zorunda olmadığını, bunun onun işi ya da kaderi olmadığını söyledi kendine.

Ve o gün, nehrin kenarında, ayaklarını nehre karşı uzatmış otururken, partiye katılan ve kendisine ara ara kontrole gelen bir ninjayı öptü.

Haruno Sakura artık asla dönmeyecek olanı beklemeyecekti.

Haruno Sakura artık asla dönmeyecek olanı beklemeyecekti

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
AYNA AYNA SÖYLE BANATahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon