《19》

20.9K 976 274
                                    


Yorumlayınnn ~_~

Diğer bölümleri de boş geçmeyin.

Kontrol etmiyorum yazım hataları affola^^

Aynanın karşısında giydiğim siyah biraz diz üstü elbisenin üzerimdeki duruşuna bakıyordum. Andrew amcaya olan yemek sözüm gelip çatmıştı ama ben kıyafet işini son güne bırakmıştım.

Ayağıma bordo topuklularımı geçirdiğimde uyumlarına içimden onay vermeden edememiştim. Dalgalandırdığım saçlarım ve bordo rujla renklendirdiğim makyajımla birlikte hazır olduğuma kanaat getirdim. Son iş olarak parfümümü yeteri kadar sıktığımda odamın kapısı çalınmadan açılmış ve içeriye beni süzmeye başlayan Martin girmişti.

-Kapıyı neden çalmıyorsun bebeğim?

Çocukça omuz silmekle yetinip yatağıma oturdu. Kapıdan girer girmez başladığı üzerimi süzme işlevine yatağa oturduktan sonra da devam ettiğinde tek kaşımı kaldırmadan edememiştim.

-Alt tarafı eski aile dostlarınızın evinde yemek yiyeceğiz Jenn, bu kadar özen göstermene gerek var mıydı?

Onda olan bakışlarımı aynaya yönelttiğimde az önce çokca hoşuma giden kombinime şüphe ile bakmaya başlamıştım.

-Güzel olmamış mıyım?

Ayna sayesinde ona dönmeden onunla bakışabiliyordum ve gördüğüm kadarıyla elbiseme olan bakışları pek iç açıcı değildi. Derin bir nefes alıp iki kolunu da arkadan destek alacak şekilde uzatıp yatakta biraz geriye kaymıştı.

-Güzelsin ve bunu sağlayan kıytırık bir elbise değil. Sadece bu kadar güzel olmana gerek var mıydı bilmiyorum.

Elbiseme kıytırık demesine mi yoksa beni övmesine mi şaşırmalıydım bilmiyorum.

-Imm ve jenn?

-Evet?

Dudaklarını yalayıp elbiseme kötü bir bakış attı.

-Bu elbise biraz kısa değil mi?

Gülmeye başladığımda ayağa kalmış ve sorgulayıcı gözlerle beni izliyordu.

-Ah derdin şu an anlaşıldı.

-Neymiş derdim?

-Martin elbisemin benim için kısa olup olmadığına karar verebilecek yaştayım bundan emin olabilirsin.

Alay eder gibi başını salladığında üzerime bir adım atmıştı.

-Demek karar verebilecek yaştasın.

Gereksiz onlaylamamı ona sunduğumda kaşlarını çatmıştı.

-Yani sen şimdi diyorsun ki ben o elbiseyi çıkarmanı istesem çıkarmazsın?

-Niye bunu istiyormuşsun ki?

Aramızdaki mesafa onun kat ettiği adımlar sayesinde yoka indirgendiğinde nefesini yüzümde hissedebiliyordum.

-Bilmiyorum belki de herkesin senin bu kadar güzel olduğunu fark etmesini istemiyorumdur.

-Neden?

Ellerini aynaya yasladığında önümde etten bir duvar gibi belirmişti.

-Çünkü seni kendime saklamak istiyorum aynı senin de bana yapmak istediğin gibi.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda kendinden emin duruşu ne kadar hoşuma gitsede bunun aksini belirtircesine kollarının altından çıkıp masanın üzerindeki çantamı elime aldım.

Domestic Där berättelser lever. Upptäck nu