19.Bölüm

2.5K 168 6
                                    

 Sabah gözlerimi açtığımda görüş açıma giren kahverengi saçlarla gülümsedim. Benim karıştırdığım dağınık saçları, kıpraşan kiprikleri, şekilli burnu, ince, hafif aralık  dudakları ve çıkardığı şirin homurtularla sevimlice uyuyordu minik sevgilim.

Bugün evimize dönecektik. Evimizi hatırlıyordum ve fazlasıyla özlemiştim. Heyecanlıydım, ilk kez gidecek gibiydim. Eh, çokta yalan sayılmazdı, 2 yıl sonra ilk kez gidecektim.

Şirin sevgilim başını göğsüme koymuş, kollarını belime sarmıştı. Başı boynuma yakın olduğu için  her nefes alışında nefesleri boynuma çarpıyor ve beni huylandırıyordu. Ama kıpırdamadan duruyordum, çünkü uyanabilirdi.

Sanki, beni duymuş gibi burnunu boynuma sürtmüş ve kipriklerini kırpıştırarak gözlerini açmıştı. Uyku sersemliği ile etrafa anlamsız bakışlar atıyordu. Ne kadar sevimli olduğunu ve onu ısırmamak için kendimi zor tuttuğumu biliyor muydu acaba?

Kıkırdadığımda bakışları beni bulmuştu. İlk saniyelerde anlamsız bakışlar atmaya devam etse de, daha sonra yüzünü büyük bir gülümseme kaplamıştı.

"Günaydın."

"Günaydın, güzelim."

"Ne zamandır uyanıksın?"

"Yeni uyandım sayılır."

Burnunu kırıştırıp homurdanmaya başladı.

"Burası senin 'seni izliyordum' demen gereken yerdi."

Kıkırdadım. Dudaklarını büzmüş konuşurken, ciddi kalmak mümkün değildi.

"İzlemediğimi söylemedim."

Büzülen dudakları duydukları ile düzelmiş ve gülümseme ile yukarı kıvrılmıştı.

"İzledin mi yani?"

Heyecanla sorduğunda gülümsemem daha çok büyüdü.

"Bu neden bu kadar önemli?"

"Çünkü senin beni izlediğini, sadece bana baktığını duymak güzel hissettiriyor."

Elimi yanağına koyarak okşamaya başladığımda, yanağını elime daha çok yasladı. İlgi isteyen sevimli kedi yavrusu gibiydi.

"İzledim, hem de uzun uzun. En ince ayrıntına kadar. Mutlu oldun mu?"

Gülümsemesi büyürken cevapladı.

"Çok."

Gülerek onu yakınıma çektim. Başını yeniden boynuma koymuş, kollarını belime sarmıştı. Ben de onu sıkı sıkı sarmış, bacağımı da bacaklarının üstüne sardığımda onu tamamen kısıtlamıştım.

Biraz daha bu pozisyonda kaldıktan sonra kollarımı gevşetmiştim. Başını geri çekerek masumca bana baktığında dayanamayıp alnına öpücük kondurmuştum.

"Bu kadar tembellik yeter, hadi kalkalım."

"Hiç kalkasım yok ama bugün kendi evimize gideceğiz."

"Evet, sonunda evimize kavuşacağım. Uzun zaman sonra birlikte gideceğiz."

"Kalkalım o zaman."

Sonunda yataktan kalkmış, sıra ile banyo yapmıştık. Aynanın karşısında dişlerimizi fırçalıyorduk.

Saçlarımız hala ıslaktı ve aynadan birbirimize bakıp,gülüyorduk.

ʟᴏss ᴏғ ᴍᴇᴍᴏʀʏ | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ Where stories live. Discover now