Kırık Faylar

91 44 5
                                    

Bilinçaltımın göz kapaklarıma çizdiği tüm o soluk yüzler bir türlü silinmiyor.

Hangi devrin sessiz mahlukatları bu denli sarsabilir ki içimdeki dünyayı?

Yorgun argın satırlar kelime tutmuyor, kağıdın renk tonu düşüncelerimden de kirli.

Zihnimin aynalarına buhar yapan bu sözde yangın hangi bulutun es geçtiği gemi?

Çaresiz titreyişlerinde daha çok dalgalanıyor başka limanlara istemeden.

Ve istemeden, daha çok sıçratıyor çamurlu adımlarının ufak çaplı depremini.

Onu hissedenler bilir ki her sarsıntının sonunda aylarca gıdıklanan bir durgunluk belirir.

Bazen güneşin vurduğu bir ağacın titreyen yapraklarından yansıyarak gösterir kendini.

Bazen ise sadece gülümser, bir karşılık almayacağını bilerekten.

Neden ondan korktuklarını bilmeden, artçılara devam eder.

Ta ki kalbindeki haritadan tüm o enkaz simaları silene dek.

O zaman yalnızlığa teğet geçen başıboş hisler daha fazla kaybolmayacak zihninin labirentlerinde.

Fakat susmaktan toz olmuş bütün harfler eskiyecek bir gün dilinde.

KimseWhere stories live. Discover now