SS-19

4.6K 206 30
                                    


Mutluluk, unutulması kolay ama hatırlanması zor bir duyguydu. Nehir sevilmenin getirisi olan mutluluğu tekrar hatırlıyordu.Güneş tatlı tatlı yüzüne vurmuş, Kaya'nın kolları arasında huzurlu bir güne başlamıştı.Hayat devam ediyordu ve Nehir artık bunun gerisinde kalmayacaktı.Daha güçlü olduğunu hissediyordu.Daha dün Kaya'yı bambaşka bir haliyle görmüştü hatta ondan korktuğunu hissetmişti ama bunların ağırlığını taşımak istemiyordu.Kaya ona asla zarar vermezdi.Bunun tamamen farkındaydı ve ona olan güvenini göz ardı etmeyecekti.Kaya'yı seviyordu ve ona hatırlattığı mutluluğu yaşamak istiyordu.

Kaya'yı uyandırmadan yataktan çıkmayı başarmıştı.Sessiz olmaya çalışarak aşağıya mutfağa indi.Bugün için güzel bir kahvaltı hazırlayacaktı.Daha önce ailesine hazırladığı kahvaltılar gibi değil, Kaya ve yeni başlangıçlara özel olacaktı.Yeniden, mutluluğun sayfasını açacaktı.

Kaya üzerindeki yorgunluğu atamamış ve buna rağmen huzuru hissederek uyuduğu uykusundan  gözlerini aralamıştı.Yatağın soğukluğunu hissettiği an hızla yerinde doğruldu.O kadar hızlı bir şekilde endişe içine yayılmıştı ki Nehir'in aşağıda olabileceğini asla düşünmemişti.Aklına sadece Aydınla olan son karşılaşmaları geldi. Hızla merdivenlerden aşağı inmeye çalıştı ama ayakları birbirine dolanıyordu.

"Nehir! Nehir! Nehir nerdesin!" Sürekli adını bağırıyordu sanki Nehir'i alıp götürmüşlerdi.Kendi yanından, yatağından alıp gitmişlerdi.Salonda dolanıyor, camları açıp bahçede Nehir'in adını sayıklıyordu.Omuzlarında Nehir'in elini hissedene kadar ne yaptığının farkında bile değildi.Hızla gözleri kızın yaralı olup olmadığına baktı ardından hızla sarıldı.

"Nehir! Delirmek üzereyim, seni göremeyince..ooff!" Kaya sakinleşmeye çalışıyor, nefesini yavaşlatmaya çalışıyordu ama yaşadığı endişe onu inanılmaz bir paniğe sürüklemişti.O gün yaşananlardan sonra Kaya kendini hala suçlu görüyordu.Nehir ne olduğunu asla anlamamıştı.Yavaşça kollarının arasından çıkarak bahçeye kurduğu masayı gösterdi.Kaya'nın ellerini tutup yüzüne baktı ama asla anlayamıyordu.

"Seni yanımda göremeyince aklım gitti." Kaya sakinleşmeye çalışırken Nehir onu masaya doğru sürüklüyordu.Kaya sofraya oturana kadar Nehir'in çabasının farkında değildi.Sakinleşmeye çalışıyordu.Nehir ise suratında sevimli bir gülümseme ile başında bekliyordu.Kaya'nın hazırladığı kahvaltı için bir tepki vermesini istiyordu.Yeni başlangıçlara onunla adım atmak istediğinin farkında olmasını istiyordu.

"Nehir? Yavrum sen mi hazırladın her şeyi?" Nehir Kaya'nın gözlerindeki o farklılığı görmüş ve bunun sevincini yaşayarak hızla kafasını sallamıştı.Elleriyle tüm masayı göstererek kendini işaret etti.O kadar keyfi yerindeydi ki yüzündeki gülümseme silinmiyordu.

"Hadi otur o zaman, madem sen bu kadar uğraştın bende çaylarımızı doldurayım." Kaya Nehir için yerinden kalkıp kızın sandalyesini çekerken yanağına sıcacık bir öpücük bıraktı. Kulağına doğru fısıldayarak teşekkür etti.Nehir'in içi, kalbi ısınırken o teşekkürün anlamını kalbinin derinine kadar hissetti.İkisi beraber çok keyifli bir kahvaltı ettiler.Kahvaltının ardından Kaya çıkması gerektiğinin farkındaydı ama Nehir'i yalnız bırakmak istemiyordu.Bu yüzden Deren'i arayarak gelmesini rica etti.Kaya evden çıkmadan önce Deren gelmiş O'da gözü arkada kalmadan ofise doğru yol almaya başlamıştı.Otoparkın girişine girmeden önce çalan telefonuna göz ucuyla baktı.Bu saatlerde Samet onun peşine düşer ve aramaya başlardı ama Emrah bu sefer görmeyi beklediği isim olmuştu.

"Söyle Emrah, dinliyorum." Kaya sıkıntılı bir şekilde iç çekti.Ne zaman güne Nehirle keyif içinde başlasa sonrası onun için hep daha kötü ilerliyordu.Biraz daha mutluluğun keyfini süremiyordu.

Suskun SerçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin