Bilinmeyen Kullanıcı

6

Yaklaşık yarım saat boyunca Caleb'ın başına gelebilecek şeylerden uzaklaşmak için alışveriş sitelerinde dolaşıp alabileceğim bir şey aramış ve bulmayı başarmıştım. Su geçirmeyen bir telefon kılıfı. Bu sayede Caleb her nerede, ne koşulda olursa olsun telefonuyla etkileşim halinde olacaktı. Ayrıca kaybolması durumunda bir çubuk fener, bir de pusula,  bunları içine koyabilmesi için bir bel çantası ve bir de şans bilekliği siparişi verip adresine yolladığımda mesaj sesiyle irkilmiştim. Telefonumun gelen mesajını açtığımda ise Caleb'dan yeni bir mesaj gelmişti. Mesajı açıp baktığımda Caleb'ın uzun bir mesaj attığını görmüştüm.

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Selam. Yine benim. 

-İyi haberlerim var.

-Hala hayattayım ve kaçırılmadım.

-Hurdalıktan gelen sesler peşimde ki adamlara değil, hurdalığın sahibine aitmiş.

-Benim içeri girdiğimi görünce hırsız sanıp elinde silahla gelmiş. 

-Şimdi yanlış anlaşılmaları giderdik ve ona olanları kısmen anlattım.

-Peşimde psikopatların olduğunu biliyor. 

-Ve iyi haber şu ki; 

-Bu gece burada kalmama izin verdi!

-Dünya'da hala iyi insanların varlığı mutluluk verici.

-Başta sen olmak üzere, teşekkürler.

Siz:

-Bu harika bir haber.

-Bir an için, yakalandığını sandım.

-Gerçekten., senin için endişelendim.

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Benim için mi?

-O zaman bu bana alışmaya başladığını gösteriyor.

Siz:

-Ya da başına bir durumun gelmesi durumunda benim de başım belaya girecek demek.

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Ben ilkini seçiyorum.

- :D

Siz:

-Şimdi lütfen selfie'mi alabilir miyim?

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Ne?

-Ah, evet! 

-Şey, şimdi atamam ama.

-Önce gözlüğümü takıp, bu ihtiyarın bana vereceği yemeği yemem gerek.

-Yatma zamanında sana fotoğraf atarım.

Siz:

-Pekala.

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Hediye işi nasıl gidiyor peki?

Siz:

-Hallettim bile. 

-Göreceksin, sabah postanede olacak.

-Senden ne haber?

Bilinmeyen Kullanıcı:

-Sanırım hallettim ben de. 

-Sadece adresini söylemen gerek.