eight

193 24 11
                                    

"Babanız yarın dönecekmiş.."

"Güzel çünkü babam şirketi yönetmeye devam ederse bende aradan çekilirim ve böylece Seulgi de benle uğraşmaz.. Bu onu daha çok sinir eder.."

"Efendim, anlattıklarım karşısında hiç mi bir şey hissetmediniz?"

"Hayır.. Hissetmedim.."

"Öyleyse ben çıkıyorum, iyi işler."

...

"Jae Suk'un anlattıkları doğru mu?!"

"Sen nasıl öğrendin?!"

"Kuzenim bay aptal Jimin'in her adımını kontrol ediyorum çünkü ben kuzenin zeki Taehyung.."

"Tae?!"

"Tamam be! Kapıyı dinledim."

Gülümsemişti Jimin.

"Ama yalan söyledin.. Ve Jae Suk Hyung da aptal değil, biliyor yalan söylediğini."

"Bildiğini biliyorum ama.. Aması yok işte."

"Bak senin için buraya döndüm ve boş boş işlerle uğraşıyorum bu şirkette. Bu yüzden şimdi sohbet edeceğiz!"

"Sohbet edecek bir şey yok Tae.. Bitti."

"Ne bitti?"

"Sen demiyor muydun, hayat Daegu'da güzel oraya yerleşip babalarımızın parasını yiyelim diye babam gelince burdan sonsuza kadar gidelim."

"Yani Seulgi'yi bırakacak mısın?.. İkinci kez?"

"Tae! Aishh.. Bak-"

"Hayır Park Jimin, sen bana bak! Burada kalıyoruz ve Seulgi'nin kırılan kalbini düzeltiyoruz, yani sen düzeltiyorsun!"

"Benden nefret ediyor!"

"Sende ona aşıksın!"

Jimin cevap vermeden çıktı odadan. Gitmek istiyordu.. Seulgi'nin canını yakan sadece anlatılanlar değildi ve bu onu iyi biliyordu. Ama sevdiğinin kendinden nefret ettiğini de görmek istemiyordu.

>:(

"Şu sıralar şirket güvenliği tembellik yapıyor sanırım.. Her gün buradasın da!"

"Veda etmeye geldim Seulgi.."

Beklemiyordu.. Bu yüzden şok olmuşcasına baktı Jimin'e

"Yarın ya da ondan sonraki gün temelli gideceğim.. Bu kararı aldım.
Ama gitmek istemiyorum Seulgi. Ancak senin bana nefretini görmek canımı çok yakıyor.. Keşke bana gitme kal desen de bende gitmesem.."

Gözleri dolmaya başlamıştı lakin akıtmaya hiç niyeti yoktu Seulgi'nin.

"G-Git.. Zaten neden geldin ki?! Geçen sefer bana sormuş muydun? Git çünkü bu sefer umursamayacağım."

Jimin gülümsedi.. İçi her ne kadar yansada gülümsedi.

"Ancak üzeleceğim tek bir nokta var.. Acı çektiğini görmek güzeldi."

Jimin dolan gözlerinden bir damlanın düşmesine izin verdi.

"Öyleyse karşında ağlayıp öyle mi gitsem? Son kez beni öyle hatırlar ve ara sıra gülersin."

Seulgi'nin kalbi cızladı. Bu kadar da değildi.

"Git artık! Dönmemek üzere git!"

>:(

"Amca! Neden ilk günden şirkete geldiniz?"

"Serseri! Turp gibiyim görmüyor musun?! Hahahaja"

"Haklısınız kkk"

"Jimin nerede?"

"Ah evde o.. Eve gelirsiniz diye şey etti. O yüzden evde."

"Otur Tae konuşalım.."

Tedirgin olmuştu Tae.. Oturdu ve ne oldu der gibi baktı amcasına..

"Ben Jimin ve Seulgi'nin yaşadığı her şeyi biliyorum.. Sizin bilmediğiniz her şeyi.."

Tae şok olmuş ve gözlerini pörtletmişti.

"Seulgi'den ayrıldığı gün Jimin öncesinde nasıl ayrılacağına dair prova yapıyordu ve işte hemen harekete geçtim.. Peşine bir kız taktım. Eğer Jimin Seulgi'yi bırakırsa kız da Seulgi'ye destek olacaktı. Ve öyle de oldu. Sooyoung'ı ben soktum Seulgi'nin hayatına.. Ve sayesinde Seulgi'nin Jimin'den sakladığı her şeyi biliyorum. Hatta Seulgi'nin kendi hakkında bilemediği şeyleride.. "

"A-amca.. Woahh, S-sen.. Ciddisin değil mi?"

"Bunlar aramızda kalacak Tae. Ve sende Jimin'in burada kalmasını sağlayacaksın. Çünkü bu işin sonunda bir umut görüyorum.."

"Peki amca.."

Sanırım Her Şey Şimdi Başlıyor.. Sıkıldım ve Kurguyu Biraz Yolundan Saptırayım Dedim 😁

HATE [SeulMin]Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz