‘’Tamam,özür dilerim.Sana dün gece sert çıktığım ve ağzımdan Jack ile buluşacağınızı kaçırdığım için.’’deyip üzgün gözlerle ona baktım.Gözlerinde kısa süreli bir kırgınlık gördüm ama sonrasında yine duygusuz ifadesini takındı.Bu yüz ifadesi ona hiç yakışmıyordu.O hep gülümsemeliydi.

‘’Özür dileyince hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ama.Senin yüzünden Sam’e anlatmak zorundayım.Çünkü biliyorsun peşimi bırakmayacaktır.Ahh Alex,tam zamanı mıydı yani?!Ona anlatmak istemiyorum.Beni aldattığını bildiğimi bilsin istemiyorum.Buna hazır değildim.’’

‘’Peki şimdi?Şimdi hazır mısın?Çünkü bence anlatmalı,onu pişman etmelisin.’’

‘’Tüm gece ve sabah bunu düşününce insan ister istemez hazır oluyor.Elbett hazırım.Ama istemiyorum.Ben bunu..Daha sonra,daha sonra ve daha sonra söylemeyi düşünüyordum.Belkide hiçbir zaman.’’deyip omuz silktiğinde elimi koluna koyup onu arabaya yönlendirdim. ‘’Rachel demek ki böyle olacağı varmış.Akışına bırak.’’

Derin bir nefes alıp saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. ‘’Hiç yardımcı olmuyorsun,biliyorsun değil mi?’’

Arabanın yanına geldiğimizde durdum.Kollarını tutup gözlerinin içine baktım.Yeşil gözleri şaşkınlıkla açıldı. ‘’Bunu anlatabileceğini ve üstesinden gelebileceğini biliyorum.Sen güçlü birisin.Hem fena mı olur?Sam n kadar büyük bir pislik olduğunu hatırlar.’’deyip gülümsedim.İçindekileri dışarı vurmak –hele ki Sam’e – istemiyordu,bunu biliyordum ama anlatmalıydı.Sam bunu hak ediyordu.Kötü hissetmeyi hak ediyordu.Pislik olduğunu hatırlamayı ve pişman olmayı hak ediyordu.

‘’Tamam bunu yapabilirim.’’deyip derin bir nefes aldığında içimden bir ses ona sarılmamı söyledi ve hızla sarıldım.Her zamanki gibi tepki vermeden önce bir iki dakika bekledi.Sonrasındaysa ellerini belime doladı.Rahatladığını hissedebiliyordum.Sarılmak bazen konuşmaktan daha iyi geliyordu.

‘’Yanımda olduğun için teşekkürler.’’Mırıldanışı duydum ve gülümsedim.İçimden geldiği şekilde,gamzelerimi belirte belirte gülümsedim.Ben ona iyi gelemiyorsam bile o bana iyi geliyordu.

‘’Biz arkadaşız.Teşekküre gerek yok,bunu biliyorsun.’’

‘’Biz arkadaş değiliz.’’dediğinde hızla ondan ayrıldım.Güven veren bir gülümsemeyle bana baktı. ‘’Kardeşiz.’’

  *

  Rachel’ın peşinden koşan Sam’e bakıp  derin bir nefes aldım.Rachel yerine ben rahatsız olmuştum.

Okul koridorlarında duran herkes Sam ve Rachel’ı izliyordu.Herkes demek biraz abartı kaçıyordu,genel olarak birinci sınıflar izliyordu onları.Benim gibi okula bu dönem katılanlar ise gizlice bakıyor,bir yandan da arkadaşlarıyla konuşuyorlardı.Gözlerin onlarda olması Rachel’ı germişti,bunu görebiliyordum.Keşke elimden bir şey gelseydi.İnsanlar bakar ve konuşurdu.Onları durduramazdım. Ama isterdim.Rachel’ı rahatlatmak adına isterdim.

Dolabımın yanına gidip şifremi girdim.Düzensiz bir dolabım vardı ve herşey darmaduman olduğu için içim kararmıştı.Bazen düzeltmek adına girişimlerde bulunup sonra bundan vazgeçiyordum.Çıkışta halletmem gerekiyordu çünkü teneffüs araları yeterli olmayacaktı,bunu biliyordum.Çıkışta da okulda kalmaya götüm yemiyordu açıkcası.Ve birde üşendiğim gerçeğide vardı,kalmama sebeplerim arasında.

Anlayacağınız bu dolap dönem sonuna kadar böyle kalacaktı.

İçimden cesaretimi depolayıp elimi eşyalarımın içine soktum.Matematik kitabımı bulamazsam Bay Owens bu sefer kesinlikle beni affetmezdi.Gıcığın tekiydi ve matematik öğretmeni olması ondan nefret etmemi daha da tetikliyordu.Matematik kitabımı bulamazken gözüme takılan beyaz bardağı elime aldım.Üzerinde Matt ile çekildiğimiz balo fotoğrafının küçültülmüş versiyonu vardı.İkimizde gülümsüyor ve mutlu görünüyorduk.Kalbimde bir yerlerde bir şeyler hareketlenirken içine baktım.Pembe ve küçük bir kağıt vardı.Fazla heyecan yüzünden ellerim titrerken bardağı dolabımın içinde güvenli bir yere koyup kağıdı açtım.

Daha 1 ay olmasına rağmen kalbimi çalan güzel gamzelime..Beni mutlu ettiğin için teşekkürler.

                                                                                                                                                   -Matt

Kafamı geriye atıp kahkaha attım.Rachel ile olan konuşmamızdan sonra bu gerçekten fena iyi gelmişti.Beni mutlu eden iki insana da iyi geldiğimi bilmek rahatlatıcı ve sevindiriciydi.İçimde bir yerlerde verdiğim güvenden rahatsız olan sesim kalbimi dürtükleyip duruyordu ama onu duymazdan geldim.Rachel’a verdiğim tavsiyeyi uygulayacaktım, akışına bırakacaktım.

Yalnız PopülerWhere stories live. Discover now