40.Bölüm ❅ Final (Part I)

4.9K 222 104
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim 🕯️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar Dilerim 🕯️


SENELER ÖNCE...

Genç çocuk aldığı darbeyle yere düşerken, mavi gözleri güzellikten oldukça uzak olan ve kendisinden yaşça daha büyük olan genç keyifle gülüyordu.

"Sen büyüdün de artistlik mi yapıyorsun lan?"

Kahve gözlerin sahibi elini kaburgalarına koyarken acıyla inleyerek toparlanmaya çalıştı fakat olmadı, bu kesinlikle beklediği bir darbe değildi çünkü.

"Bir daha ona..." dedi acı içinde "Yaklaşırsan seni öldürürüm."

Nefes biraz daha gülerek yanındaki iki arkadaşı keyifsiz bir şekilde olup biteni izliyordu, evet kötülüğün vücut bulmuş halinin ismi buydu.

"Çok korktum."

Ellerini havaya kaldırdığında, beyaz ve narin görünüşüne zıtlıkla oldukça güçlü bir el, Nefes'in bileğini kavrayarak onu geriye doğru büktüğünde, güçlü elin sahibi yalnızca yerdeki kuzenine bakıyordu.

"Yine o aptal kız için mi bütün bu tantana?"

Oldukça erkeksi olan sesi ve soğuk duran bakışları, kahve gözlere meydan okurken tuttuğu bileğin sahibi acıyla kıvranıyordu.

"Evet." diye mırıldandı Ateş, henüz adının hakkını verecek kadar olgunlaşmamıştı ama Merih, onun aksine daha hızlı pişmek ve şekil almak zorunda kalmıştı.

Nefes, acıyla bileğini kurtarırken Merih ona bakma zahmetinde bile bulunmuyordu, o an baksa gözlerinin mavisi ortalığı kasıp kavuracaktı ama yapmadı. İstediği tek şey yerdeki çocuğu korumaktı çünkü.

"Defolun yoksa topunuzu..."

Lafını bitirmeden Ateş'e doğru adımladı, onu bileğinden tutup kaldırdı ve nihayet arkasına döndüğünde orada kimsenin olmadığını gördü.

"Bari dayak yeme," dedi bıkkın bir sesle "Götünü kurtarmaktan sıkıldım."

Ateş sırıttığında hissettiği ağrı ile elini bu kez karın boşluğuna götürdü.

"Böyle daha güzel oluyor, daha havalı görünüyorsun."

Merih, çekilen bulutların arkasından çıkan güneşin ışıklarıyla gözlerini kıstığında üflemiş ve adımlamaya başlamıştı bile.

"Nereden bildin burada olduğumu?"

"Şu kızı gördüm, adı her neyse, elindeki kitapla tedirgin tedirgin yürüyordu. Yine takip edildiğini ve senin yine burnunu sokacağını anladım."

"Evet," dedi Ateş ona yetişemeye çalışarak "Yine takip ediyordu piç."

Merih adımlamayı bırakarak kuzenine doğru döndü aslında o kuzeni bile değildi, yine de onu içten bir sevgiyle seviyordu. Babasının, başka bir kadından onu peydahladığını ve annesinin bunu herkesten saklamak için kısır olduğu halde öyle değilmiş de, onu doğurmuş gibi davrandığını bilseydi yine de böyle umursamaz olur muydu? Yoksa gerçek annesini bulmak ve herkesle yüzleşmek için daha mı olgun davranırdı?

SİYAH BUZ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin