3.Bölüm ❅ "Manolya"

21.9K 1.2K 154
                                    

Jhope-Blueside

Keyifli Okumalar Dilerim💐

Ateş'in yüzüne anlamsız bakışlarımı dikerken serseri bir şekilde gülümsedi. Bana günah mı demişti? Aklım bana yaptığı imayı anlamak için yeterince iyi çalışmıyordu ne yazık ki. Önüme dökülen saçlarımı kenara çekerken yanan avuçlarımın sızısı hızlı bir şekilde sinirlerimi uyardı ve yüzüm tıpkı bir limon yemişim gibi buruştu.

"Ellerine ne oldu?"

Ateş ellerimi ellerine alırken avuç içlerimi ona doğru çevirdi.

"Önemli değil." Dediğimde önce bana sonra tekrar avuç içlerime bakarak kaşlarını çattı.

"Bu mu önemli değil? Revire gidiyoruz hemen. "

Bileğimi tutup beni arkasından çekiştirirken kolumu kendime doğru çektim,

"Oradan bakınca çantaya mı benziyorum? "

"Ne?" afallamış bir şekilde bana döndüğünde bileğimi bir kez daha çekiştirdim ve bu kez bırakmasını sağladım.

"Canın istediğinde beni her yere çekiştirebileceğini mi sanıyorsun? Pardon sanıyorsunuz?"

"Hayır ben sadece---"

"Bu dünyada en nefret ettiğim şey ne biliyor musun?" dedikten sonra onun sormasına fırsat vermeden cevapladım,

"Erkekler. O yüzden benden uzak dur."

"Tamam ama önce ellerini hemşireye gösterelim." Dediğinde ona inanamadım, kendisinden nefret ettiğimi ima etmeme rağmen ellerimi mi düşünüyordu?

Ondan nefret mi ediyorsun? Diye sordu iç sesim. Yüzüne tekrar tekrar baktım ve kendime ondan nefret ettiğimi söyledim, o da bir erkekti ne kadar iyi olabilirdi ki? Bütün bu iyiliklerin altında bir sapık olmadığını nereden bilecektim.

"Bana ne yapacağımı söyleyip durmayın." dedikten sonra bileğimi elinden kurtardım ve merdivenlere yöneldim. Babamın kendini daha iyi hissetmesi için başladığım bu okul başıma bela olacak gibiydi. Annem öldüğünden beri eve çok az uğruyor daha çok işiyle ilgileniyordu. Belki de beni ya da kendisi suçladığı için eskisinden çok daha az görüşüyorduk.

Ateş görüş alanımdan çıkmadan önce son kez bakmak istediğimde bıraktığım yerde durduğunu ve bana baktığını gördüm. Bakışlarımı hızlıca basamaklara indirip, merdivenden indim ve okul binasından hızlı adımlarla çıkıp, bahçede yürümeye başladım. Bazı öğrenciler yeni çıkıyordu, lüks arabalar kapının önünden aldığı öğrencilerle birer biree giderken yürümeye devam ettim. Babam beni almaya gelse o kadar güzel olurdu ki. Çantam sırtımda daha büyük yük olurken okulun bahçesinden çıkıp durağa yürümeye başladım. Toplu taşımaları hiç sevmiyordum, keşke zengin olsaydık belki o zaman annemle markete gitmemize gerek kalmazdı ve yaşıyor olurdu.

"Karen!"

Duyduğum sesle kendime gelirken soluma baktım, babam arabanın açık camından eğilmiş bana bakıyordu.

"Baba?"

"Bugün işim erken bitti seni alayım dedim. Birlikte hamburger yemeye gidelim mi?"

Olduğum yerde dururken sertçe yutkundum, babamı çok özlemiştim ve bu beklenmedik sürpriz iyi hissettirmişti.

"Olur."

Çantamı arka koltuğa koyduktan sonra ön koltuğa geçip kapıyı kapattım, babam arabayı yola çıkarırken emniyet kemerimi taktım.

"Günün nasıldı?" dediğinde binlerce kelime döküldü önüme, farklı bir çok duyguyu aynı anda yaşadığım anlardan birisiydi.

SİYAH BUZ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin