20.Bölüm ❅ Geçmiş (Özel Bölüm 2)

7.4K 265 73
                                    

Geçmişi anlatan özel bir bölümdür.

Keyifli Okumalar Dilerim💐

Hayatın hızlı büyümek zorunda bıraktığı insanlar vardı. Çocukluğu sert kalıpta şekillenip sonrasında bu kalıbı kıramayanlar vardı. Bu mavi gözlü çocuk da onlardan bir tanesiydi.

"Sıvı yağ kalmamış." dedi annesi fısıldayarak, babası mutfağın kapısını biraz daha itekledikten sonra cebindeki buruşmuş kağıt paraları ve birkaç bozukluğu çıkardı.

"Bir litrelik olsun almaya yeter mi?"

Kadın dudaklarını ısırdı ve kocasının elindeki paraları saydı. Islak parmaklarından damlayan su damlacıkları paraları nemlendirmiş ve adamın nasırlı, çiziklerle dolu avucuna akmıştı.

"Yeter." dedi rahatlamış bir sesle "İki tane de ekmek al olur mu?"

Adam başını sallayarak paraları geri cebine koyduğunda mavi gözleri önündeki kitapta dolanan çocuk konuşmaların hepsinden haberdardı. Oturma odası ve mutfak birbirine o kadar da uzak değildi, annesiyle babası sessizdi fakat ev onlardan daha sessiz, duvarlar parmaklarından daha inceydi.

Para neden bu kadar önemli diye düşündü. İnsanlar para olmadan neden hiçbir şey yapamıyor? Bizim neden paramız yok? Babam her gün sabahtan akşama kadar çalışıyor, haftada bir, yarım gün evde duruyor ve neden yetişemiyor?

Biz babama yük müyüz? Çok mu yiyorum? Benim yüzümden mi?

Mavi gözlerinde hiçbir kıpırtı yoktu, yüzündeki mimikleri donuktu fakat içindeki çığlıklar bir tek ona saplanıyordu.

Ailesi nerede hata yapmıştı da böyle sefil bir hayat yaşıyordu?

"Oğlum," dedi babası düşünceleri kesip geçerken.

"Ben bir markete gideceğim. Var mı isteğin?"

Vardı ama nasıl isteyebilirdi ki? Bir kez de o çikolata yeseydi olmaz mıydı? Bir kez de cips yiyerek televizyon izlese olmaz mıydı?

Başını iki yana salladı çocuk, başka seçeneği varmış gibi. Ağzını pek açmayan çocuğunun suskunluğunu görmezden geldi babası fakat incecik olan bilekleri için aynı şeyi yapamadı.

"Öğünlerini atlamıyorsun değil mi?"

Aynı baş sallama hareketi ve babasına bakmayan mavi gözleri.

"Bana kızgın mısın?" dedi babası nihayet, hayatın ezdiği ellerini masaya koyarak ağrıyan beli eşliğinde aşağı doğru çöktü.

"Merih, babasına kızgın mı?"

Hayatın acı ve yoklukla şekillendirdiği çocuğun ismi buydu, Merih.

"Hayır, sen?" demekle yetindiğinde küçük bedeninden çıkan cılız sesine karşılık babası derin bir nefes aldı,

"Ben sana neden kızgın olayım?"

"Ben sana neden kızgın olayım?" diye cevap verdi bu kez, babası bile emindi artık oğlunun çabucak büyüdüğüne.

"Bazen çocuklar...babalarına ya da annelere kızgın olabilirler."

"Yeterince paramız yok diye sana kızgın olmamı mı bekliyorsun?"

Mavi, feri sönmüş gözlerini babasının gözlerine diktiğinde kitabına bakmak için alnına yaslandığı elini indirmiş, bir haftadır banyo etmediğinden yağlanmış olan saçları düşmüştü gözlerinin önüne.

SİYAH BUZ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin