Şeytanın yarını bitmez

36 5 0
                                    



Ne zaman hayra yarar bir şeyler yapmaya girişsek, önümüzde 'küçük' bir engel beliriverir. Hayırlı bir işe başlamaya mı niyetlendik, o engel yüzünden, teşebbüsümüz daha başlamadan akim kalır.
Zira, içimizde bir 'yarın'cı saklıdır. Rabbimizin rızasına uygun bir işe niyetlenir niyetlenmez, bu 'yarın'cı, bizi erteleme kuyularına boğdurur.
Herkes, kendi ömründe ve de gündelik hayatında, bu 'yarın'cının bir dizi icraatını sanırım bir çırpıda sayabilir. Kaç hayırlı fiil 'yarın'a ertelendiği için yaşanmamış; kaç hak söz 'yarın'a saklandığı için hiçbir zaman söylenmemiştir, kimbilir?
Nefsin hoşuna giden işlerde hemen şimdici olan şeytan, hakikat ve hayr karşısında, hep yarıncı olmuştur. 'Sonra yaparsın.' 'Yarın başlasanda olur.' 'Bir gün muhakkak.' 'İleride ben de düşünüyorum.'

Hayatımıza şöyle bir baksak, bu az sonraların, yarınların, ileridelerin faturasının hayli kabarık olduğunu görmemiz zor olmayacaktır. Şeytanın, az sonra kalkıp kılmak üzere bizi edadan alıkoyduğu sabah namazlarının sayısı acaba yüzlerle mi, binlerle mi ifade edilebilir? Az sonra kılayım derken alelacele son dakikaya sığıştırılan sair namazların sayısı acaba kaç bini bulur?

Namazla ilgili ertelemeler, şeytanın hayır ve hak karşısindaki yarıncılığının bir örneği yalnızca...Kulluğun şanına yakışan sair görev, fiil ve haller de hesaba katılınca, şeytanın yarına erteleyerek bizi hepten alıkoyduğu hayır ve hak sayısı, herhalde milyonları bulacaktır.
Bu ertelemenin sonuçlarını yalnız kendi dünyamızda da görmüyoruz. Udubiyet görevlerini yarın yapacak olan; ama o yarın gelmeden bu dünyadan göçen ne çok insan var!

Resul-i Ekrem(a.s.m) "Erteleyiciler helâk oldu" buyururken, bizi işte bu şeytanî tuzağa karşı uyarıyor.

(Metin Karabaşoğlu- Küçük Şeyler)

Ahir zaman mümineleri Where stories live. Discover now