3.3

27.2K 1.6K 2.5K
                                    

Jungkook'tan

"Bana bakın hepiniz!"

Bütün okul bana döndüğünde dişimi sıktım. Bunu yapmak için geç bile kaldığımı düşünüyordum. Bizimkiler hemen arkandaydı ve okulun kantindeydik.Herkes yüzüme bakarken biraz daha ortaya yaklaştım. Derin bir sessizlik olmuştu çünkü herkes ne diyeceğimi merak ediyordu. "Lalisa'yı nasıl şikayet ettiyseniz aynı şekilde hepiniz şikayetinizi geri çekeceksiniz yoksa hepinizin..." Başımı salladım. "Anladınız siz."

V yanımda durdu. "Hemen şu an kalkıp müdürün odasına gidiyorsunuz ve her şeyin yanlış anlaşılma olduğunu söylüyorsunuz anladınız mı?"

Jin de aynı şekilde bağırdı. "Yoksa size çok kötü şeyler yaşatırız. Tehdit değil olacakları söylüyorum."

Parmağımı sinirle salladım. "Bir daha Lalisa hakkında hiçbir şey konuşmayacaksınız. Onu görünce laf falan da olmayacak anladınız mı?"
Herkes yüzüme şaşkınca baktığında hiç kimse sesini çıkarmadı. Çıkaramazdı zaten. Başımı olumlu anlamda salladım. "Aferin bakın yarım saatiniz var. Bekliyorum. Eğer o şikayetler geri çekilmezse olacakları siz düşünün."

Herkes yine ses çıkarmadan bana baktığında göz devirdim. "Şimdi işinize bakın hepiniz." V'ye döndüm ve nefesimi dışarıya verdim. "J-Hope Suga ve Namjoon gidiyor mu?"

V başını olumlu anlamda salladı. "Aynen şu an bile Lalisa'nın yanına ulaşmışlardır." Başımı hafifçe salladım. Lalisa'dan özür dilemeye gidiyorlardı. Yoksa onları başka türlü affetmezdim. Ne yaptıklarını anlamış pişman olmuşlardı. Jimin olayının tamamını dinleyip benden defalarca kez özür dilemişlerdi ve Lalisa'nın gidecek olmasına çok üzülmüş, kendilerini suçlu hissetmişlerdi.

Okuldan ve ırkçı insanlardan nefret ediyordum. Zaten okul ırkçı doluydu.
Lalisa şu an perişan haldeydi ama onu tekrar ayağa kaldıracaktım. Gitmesine engel olacaktım. Şikayetler kalktıktan sonra annesi ile konuşup sorunu kökten halledecektim ve bir daha hiçkimsenin onu asla üzmesine izin vermeyecektim. Jimin ve Rose dahil.

Jin omzuma dokundu. "Sen nasıl oldun?"

Dudağımı ısırdım. Ayakta duracak gücüm bile yoktu ama Lalisa için dayanıyordum.

"Kötü."

Jin somurttu. "Gitmesine izin vermeyeceğiz. Sıkma canını."

Her an yıkılmaya meyilliydim. "Gitmeyi geçtim. Lalisa mahvoldu. Birilerin senden nefret ettiği için imza toplayıp okuldan attırması çok ağır bir şey değil mi? Seninle aynı havayı bile solumak istememek demek bu. Lalisa kahroldu. Rose ve Jimin'in yaptıklarının üstüne bir de bu.". Gözlerimi kapatıp elimle başımı okşadım. Kendimi berbat hissediyordum.Jin başını salladı. V kötü gözüküyordu. "Haklısın."

Lalisa'dan

Jisoo saçlarımı okşarken hiçbir tepki vermeden yatıyordum. Annem işteydi. Jennie ve Jisoo başımda duruyorlardı. Jisoo saçımı okşamayı sürdürdü. "Daha iyi misin hayatım?"
Hiçbir şey demeden baktığım noktaya bakmaya devam ettim. Yüzümde tek bir mimik yoktu.

Jennie'nin hafifçe gülümsedi. Diz çöküp yüzüme baktı. "Lalisa lütfen bir şey söyle." Hiçbir şey demeden aynı noktaya bakmayı sürdürdüm. Jennie ayağa kalkıp saçlarını geriye attı. "Bak yemek de yemiyorsun kan şekerini düşecek bir şeyler yemek istemez misin?"

Hiçbir tepki vermediğimde Jennie Jisoo'ya baktı. Jisoo ile el hareketleri ve fısıltı ile konuşmaya başladıklarında duymak için uğraşmadım bile. Aniden zil çaldığında Jennie ayağa kalktı. "Ben bakayım bari."

imkansız Where stories live. Discover now