I

44.6K 1.3K 267
                                    

Mona Rosa, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Rosa siyah güller, ak güller

Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Rosa, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Rosa seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Rosa, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat on ikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Rosa bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım uymaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten

Mona Rosa siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! Senin yüzünden kana batacak!
Mona Rosa siyah güller, ak güller

Sezai Karakoç
Mona Rosa

***

''Gizem; heyecan, korku ve merak dolu bir histir.
Korkup kaçmak istediğiniz her an, merak ve heyecan duygusuna yenilmeniz kaçınılmazdır.''

Kendimi bildim bileli kaybolmuş bir ruh gibi, kim olduğumu bilmeden oradan oraya savrulduğumu hissediyordum. Nereye ait olduğumu ya da nereye gideceğimi bilmeyişimin ötesinde, asıl kendi varlığım başlı başına bir sorundu. Dışarıdan nasıl görünüyorsam öyle olduğum gibi. Duyarsız, içi bomboş bir kabuktan ibarettim. Kırılacak kadar narin olan bu kabuğun görünüşü öyle sert ve soğuktu ki hiç kimse, öz annem bile bu kabuğu kırmak için bir hamlede bulunmuyordu. Yalnız olmayı tercih ettiğimi düşünenlerin aksine yalnızlığa itilmiş olduğum gerçeği zihnimin derinliklerinde sürekli çalan bir çan gibi bana kendini hatırlatıyordu. Birisi bunu öğrenecek olsa aleyhime kullanacağını biliyordum. Yalnız olmayı tercih etmiş gibi görünmek yaşadığım bu çağda havalı ve aynı zamanda özgüveni yüksek bir karakterim olduğunu düşündürüyordu. Yanımdan geçip giden herkes beni bir ucube gibi görmek yerine, kibirli ama seksi bir kaltak olarak etiketliyordu. Etiketler, içinde bulunduğumuz bu sosyal yapıda bir çeşit kalkan görevi görüyordu. Sahip olduğum etiketlerin her biri, farklı bir çevrede kendine ait bir yer buluyordu. Bazen ne kadar kötüyse sonucu o kadar iyi oluyordu.

GECEYARISI TANRISI: DIABLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin