XXXV

4.2K 261 58
                                    

"Zambaklar en ıssız yerlerde açar,Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Zambaklar en ıssız yerlerde açar,
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.''

Mona Rosa / Sezai Karakoç

***

Medyadaki şarkı mutlaka dinlensin. ❤️

(Bu bölümü okuyunca finali düşünün. Çok görkemli olacak. 🤓)

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi sakın unutmayın.
Sizleri seviyorum, keyifli okumalar dilerim.

***

Bazı kabuslar asla bitmezdi. Bir kabustan uyanıp bir diğerine geçerdin, hiç bitmeyecek bir ıstırap gibi kabuslar sonsuza dek sürerdi.

Bazı geceler asla sabah olmazdı. Güneş bir daha hiç doğmayacakmış gibi batar; ta ki tüm umudunu kaybettiğini sandığın, tekrar edip duran korkunç kabuslara alıştığın o ana kadar ışığıyla dünyayı aydınlatmazdı.

Peki benim daha ne kadar zamanım kalmıştı? Bu kabustan ve ıssız geceden ne zaman kurtulmayı başarıp sonunda gün doğumunu görecektim?

Uykunun tüm o tatlı ağırlığı ve yoğunluğu ansızın çekildiğinde gözlerim sonuna kadar açıldı. Gökyüzü adetâ ikiye yarılıyormuş gibi büyük bir çatırtıyla gümbürdediğinde korkuyla sıçradım. Oturur bir pozisyona geçtiğimde ellerimden birini doğruca gözlerimin önüne siper ettim. Odanın içerisini aydınlatan loş ışıkların etkisiyle gözlerim, içine cam kırıkları düşmüş gibi acıyıp sızlıyordu. Huzursuz bir ses çıkararak örtülerin arasında uyuşuk bir şekilde hareket ettim. Elimi gözlerimin önünden çektiğim sırada tüm şiddetiyle bir şimşek çaktı. Sesi kulaklarımda yankılanırken odanın içini bembeyaz bir ışık huzmesi doldurup aniden kayboldu. Birilerinin, kadına ait olduğuna emin olduğum iç çekişler duydum. Tül perdelerin arasından loş bir ışıkla aydınlatılmış odanın içerisinde gözlerimi gezdirmeye başladım. Bir kâbus gördüğümü düşünüyor olsam da yanılıyordum. Evimde değildim. Yanımda, beraberimde getirdiğim akşamdan kalma arkadaşlarım da yoktu. Yalnızca gök gürültüsü ve ardı ardına çakan şimşeklerin sesine karışmış iki yabancının konuşmasını duyuyordum.

''Kar fırtınası yaklaşıyor, hazırlıkları çabuk bitirmeliyiz.''

Gökyüzünde ardı ardına şimşekler çakarak odanın içerisini ışıklar doldururken kadınların fısıldaşması devam etti.

''Oh, Tanrıça Lilith! Bu fırtına kötü bir alametin habercisi gibi, değil mi, Esperanza? ''

''Efendi Diablo'nun bunu duymasını asla istemezsin. Sözlerine dikkat et.''

''Ama o daha çok genç ve masum. Bizim gibi lanetli bir canavara dönüşmeyi hak etmiyor.''

''O bizim gibi bir canavara dönüşmeyecek, Oriella. Sus ve işine bak, seni ilgilendirmeyen konulardan da uzak dur.''

GECEYARISI TANRISI: DIABLOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin