(25)

187K 10.5K 3.2K
                                    

Şaka günü...

Yer: Eriston AVM

Operasyon: Asıl şimdi sıçtı!

Alışveriş merkezine giriş yapıldı.

Korumalar devre dışı bırakıldı.

Bakan, içinde müshil olan yemeği yedi.

Son olarak bakanın tuvalete giriş yapması bekleniyor.

"Kızım, ben bir tuvalete gideyim, sen bekle beni."

Ekrem amcanın ayağa kalkmasıyla birlikte İnci, saniyelik de olsa istemsiz kameraya doğru baktı. Heyecanlanmıştı, bunu fazlasıyla yansıtıyordu. Neyse ki Ekrem amca şüphelenmemişti, tuvaleti geldiğinden muhtemelen gözü şu an kimseyi görmüyordu.

Kameralardan Ekrem amcanın tuvalete doğru gidişini izlerken iki dakika olmadan İnci abla yanımıza geldi; yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

"Gitti mi?"

Tam o sırada Ekrem amca "erkekler tuvaleti" yazan tabelaya bakarak içeri girdi. Mustafa, o girdiği gibi kapıdaki tabelayı değiştirdi. Ekrem amca kabine girene kadar içeri kimseyi almadık. Kabine girdiği gibi de Pınar'la Bahar aynı anda konuşarak içeri girdi.

Ekrem amca, kemerini açacakken kız seslerini duymasıyla kaşlarını çatarak, sanki görebilirmiş gibi kapıya baktı. Sonra, herhâlde yanlış duyduğunu düşünmüş olmalı ki kemerini açmaya devam etti.

Hepimiz gerildik.

Pantolonunu indirmesi, görmek istediğimiz bir manzara değildi.

Pınar, içeri girenlerin kadın olduğundan Ekrem amcanın şüphesi kalmaması için "Bahar," diye seslendi. Bahar'a seslenmiş olsa da gözleri Ekrem amcanın bulunduğu kabindeydi. "Peçete yok burada, senin yanında var mı?"

Ekrem amcanın kasılan yüzü kameralardan bile çok net belliydi. Kemerinin üzerinde olan eli donakaldı, bakışları beyaz kapının üzerine sabitlendi, dudakları da aralandı.

Elleri bedeninin her iki yanına doğru inerken, eğilerek kilidin deliğinden dışarıyı görmeye çalıştı, hepimiz hep bir ağızdan kahkahayı patlatırken Ekrem amcanın ecel terleri döküyormuş gibi bir hâli vardı.

Pınar, Ekrem amcanın olduğu kabine doğru yürüyerek kapıyı çalıp, "Dolu mu?" diye sorduğunda Ekrem amca gerisin geriye yürüdü ve klozeti kapatarak üzerine oturdu. Bu da yetmemiş olmalı ki, onu görmemeleri için ayaklarını havaya doğru kaldırdı.

Ve biz artık gülmekten yerlere yatmaya başladık. Kesinlikle abartmıyorum, Arda kafasını masaya vura vura gülüyordu.

Ekrem amca yanıt vermeyince, Pınar tekrar kapıyı çaldı ve bir kez daha "Dolu mu?" diye sordu. Ekrem amca kravatını gevşeterek, başını kabinin duvarlarında gezdirdi; can havliyle kendine bir çıkış yolu aradı. Cebini yokladı, muhtemelen telefonunu arıyordu fakat İnci abla, kimseyi aramasın diye "Kocamı arayacağım," diyerek babasından telefonu almış ve geri vermemişti. Tabii, kimin aklına gelirdi ki kızlar tuvaletinde kapana kısılacağı?

Pınar, ses gelmeyince, kilitli olduğunu bildiği hâlde kapıyı açmaya çalıştı, sonra da "Allah Allah," diye mırıldandı. "Kapı kilitli ama içerideki de hiç ses çıkarmıyor."

Ekrem amca eliyle saçlarını geriye doğru taradı; stresli olduğu her hâlinden belli oluyordu.

"Bahar, kapıdaki görevliye sorsana, tuvalet neden açılmıyor diye. Hayır, arızalı da yazmıyor üstünde, kapıyı açsınlar bari."

Polis Şakaya Gelmez Where stories live. Discover now