dokuz

195 11 4
                                    

Olcay'dan

Bir hafta geçmiş olmasına rağmen bilinmeyen numaradan hâlâ mesaj gelmemişti. İçimdeki mantıklı Olcay, olması gerekenin bu olduğunu, işlerin dallanıp budaklanmadan bitmiş olmasının en doğrusu olduğunu söylerken duygusal Olcay'ın dediklerini duymamak için “Lalalololululalo” gibi anlamsız şekilde resmen bağırıyordum.

Çarptığım kişiye tam küfredecekken son anda tuttum kendimi.

“Özür dilerim.” diyip karşılıklı, yolumuza devam ettik. Sinirle karşıya baktığımda ağlayan bir kızla göz göze geldik. Hemen arkasını döndü. El hareketlerinden anladığım kadarıyla gözyaşlarını siliyordu. Utanmış olduğunu düşünerek bakışlarımı çektim.

“Kanka, gelsene.” diyen Kerem'in yanına doğru gittim. Kendileriyle muhabbetim olmayan kızlar da vardı grupta ve bu, beni rahatsız ediyordu.

Sınavın etkisiyle mi nedir, yaşlanmış hissediyordum. Yaşıtlarımın aksine samimi bir ilişki istiyordum ve gözlemlediğim kadarıyla buradaki kızlar da istediğim tarzda kızlar değildi.

Ortaya bir “Merhaba,” diyip oturdum masaya.

Bir sürü merhaba ve birkaç da göz süzmeyle karşılaşınca modumun düştüğünü hissettim.

Bunlar hep açık ilişki* ile ilgili filmler izlediğim için olmuştu kesin.

Kızların çapkın bakışlarına yanıt vermeyip bizimkilerle geçirdim vaktimi. Ders zili çaldığında sınıflara dağılıp lanet günün bitmesi için dua ediyorduk.

********

B.N: Selaaaam

B.N: Beni çok özledin, değil mi, aşkım?

B.N: Biliyorum, ben de seni çok özledim, bebeğim.

Olcay: Şizofren misin?

B.N: Yooo

Olcay: Bence bir doktora görün yine de.

B.N: YAĞĞ BENİ DÜŞÜNMEN NE KADAR PONÇİİİK

Olcay: 😒 Cidden lafın neresinden anlayacağın belli olmuyor. Sana yazarken kırkbin kere düşünmem lazım.

B.N: Görüyorsun ya, sana iyi geliyorum.

Olcay: Buradan anlaman gereken kötü geldiğin olmalıydı.

B.N: Hayır, birtanem. Seni düşünmeye zorluyorum, beynini çalıştırıyorum. Beyninin çalışması ne kadar kötü olabilir kiiii? 🥰

Olcay: Sen. Cidden. Manyaksın.

B.N: Senin manyağınım, yakışıklı. 😉

Olcay: Bu nasıl bir saplantıdır ki hâlâ usanmadan devam ediyorsun?!

B.N: AAAA! YETER BE!

B.N: Seviyom seni, seviyom. Saplantı değil bu!

Olcay yazıyor...

B.N: Daha fazla saçmalayacaksan yazma!

Olcay: Göreceğiz bakalım, saplantı mı, değil mi.

B.N: Var mısın iddiasına?

Olcay: Ne iddiası?

B.N: Ben diyorum ki sevgime bir gün inanacaksın.

Olcay: Tamam, ben de inanmıyorum.

B.N: COME ON BABY!

Olcay: Nesine girelim?

B.N: Sen kazanırsan bir daha sana mesaj atmayacağım.

Olcay: Pekâlâ, sen kazanırsan...

Olcay: Aklıma bir şey gelmedi. Sen ne istersin?

B.N: Bir günlük kölem olacaksın.

Olcay: Nasıl olsa kazanamayacaksın, 1 milyon dolar da istesen kabulüm. O yüzden tamamdır.

B.N: Tamam, anlaştık.

Olcay: Anlaştık.

Olcay: Ama zaman aralığı koymalıyız.

B.N: Sanırım haklısın.

Olcay: 1 ay?

B.N: OHA YUH

Olcay: 2 ay?

B.N: Ben sana iki yıl sonra yazmışım, diyorsun ki iki ayda beni aşka inandır.

Olcay: Tamam ya, üç ay olsun.

B.N: Hayır, yaz tatiline kadar.

Olcay: Ohooo! Ölme eşeğim, ölme.

Olcay: 15 gün süren var o zaman.

B.N: OHAAA

B.N: HIMMM

B.N: PEKİ

B.N: TAMAM

B.N: ÜÇ AY OLSUN

Olcay: Tamamdır, üç ay. Görelim bakalım maharetlerini.

_______________________________________

Yavrumu nasil da sinirlendirdi

Ama dua et, seni sevebilecegim bir karakter olarak yaziyorum Olcay serefsizi.

Klavye Delikanlısı | Texting Where stories live. Discover now