çinli

8.1

Çok detaysız bir smut var. Detaylı yazmayı sevmiyorum, sorry.

| enes |

"AÇSANA KAPIYI GERİZEKALI!"

"Sina baba büyüksün de açayım."

"Senin adın Sina değil ki!"

Kapıyı açıp buruşturduğu yüzüyle bana bakarken on dakikadır çaldığım ama açmadığı kapıyı açık bırakıp içeriye girmişti. Kapıyı kapatıp peşinden giderken ceketimi çıkarıp kenara koydum.

"Sen ruh hastası mısın? Bir şirin oluyorsun bir pezevenk." deyip koltuğa oturdum.

"Sen ruh hastası mısın? Bir ciddi oluyorsun bir çok seviyorsun."

"Sina, gel bir şöyle." Kolundan tutup çektim. Kucağıma oturup yüzüme bakmaya başladı. "Sana kafa atasım var şu an."

"Ben anladım mevzuyu." dedim.

"Ne anladın?"

"Ben senin kolunu kırdığım için yapıyorsun bunları."

Ciddi ifadesini bozmamaya çalışarak gülüp "Çok zekisin. Nasıl anladın?" dedi.

"Doğuştan gelen bir yete..."

"Bir bok anlamamışsın." dedi sözümü tamamlayamadan.

"Bak bad boy havalarında takılma, alırım altıma."
"Yani ayağımın altına."

"Nerenin altına alırsan al."

"Bak alırım."

Omuz silkip ellerini belimde gezdirmeye başlamıştı. Kazağımın altından ellerini sokup dolaştırmaya devam ediyordu. "İngilizceden kalırsam s.ktim seni çocuk."

Gülmeye başlamıştı. "Kalacağını ikimizde biliyoruz." dedi.

"Sen daha sabah artislik yapıyordun ben baskın olmak istiyorum diye."

"Benim yükselenim ikizler."

Ensesindeki saçlarla oynarken "hm..." deyip dudaklarına bir öpücük bıraktım.
Geri çekilemeden Sina öpücüğü derinleştirmeye başlamıştı. Kazağımın içindeki ellerini belime dolayıp kendini bastırırken kanım güneye doğru çekiliyordu.

Ayağa kalktığımda bacaklarını belime dolamıştı. Merdivenlere yöneldiğimde dudaklarını boynumda gezdirmeye başladı. Odasının açık kapısından içeri girip kapıyı kapattım. Yavaşça eğilip yatağa bırakırken üstüne uzanıp öpmeye devam ettim. Üzerindeki hoodienin eteklerinden tutup çıkardım. Beyaz vücudunu ilk defa böyle görüyordum.

Acı verici.

Ben kazağımı çıkarırken o da altındakileri çıkarıyordu. Basketbol oynarken giydiği şorttan sadece bacaklarının yarısını görebilmiştim fakat şu an gözümün önünde özenle yapılmış bir eser gibi duruyordu.

Üstümüzde bir şey kalmamıştı. Onu izlemeye dalmıştım.

"Oha.. pipi."