5.7

55.4K 4.8K 2.3K
                                    

| Oğuz |

"Çakmağı versene."

"Şunu yanımda içme ya, iğrenç kokuyor."

Kaya'nın uzattığı çakmağı masaya bırakıp arkama yaslandım. Can "Sağol." dedikten sonra telefonunu çıkarıp bir şeyler bakmaya başlamıştı. Elimde kalan sigarayı da masaya bırakıp ellerimi ceketimin cebine soktum. Buluşmak için çağırmışlardı fakat herkes kendi halinde takılıyordu.

Bizimkilerden gelen mesaj sesleri susmak bilmiyordu ve her mesaj geldiğinde Can kafasını kaldırıp bana bakıyordu.

Art arda gelen bildirimler sonunda telefonunu masaya koyup bana dönmüştü.

"Şunun sesini kısar mısın?"

"Oğlum bugün iyi misin sen? Bir şey demiyorum ama her şeye mızmızlanıp duruyorsun." 

"Abartma, bir şey yapmadım."

"Tamam kardeşim bir şey demiyorum."

"Ebenin..."

"Lan yine ne oldu?"

Cevap vermeden "üf" diyerek Kaya'ya doğru dönüp ayağını sallamaya başlamıştı.

"Sen bugün Özgeyle çok takıldın, regl bulaşıcı mı acaba?"

"Küfür edeceğim şimdi" dedi bana bakmadan. Kaya da güldüğünde sırıtmaya devam ettim.

"Am*nıza koyayım ya."

Gülmeye devam edip kafamı yoldan geçenlere doğru çevirdim. Kafamı çevirdiğim gibi Yasin'le göz göze gelmiştik. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Bakışları Can'a daha sonra Kaya'ya kaymıştı. Birazdan da bana kayacak gibi bakıyordu.

Yanında Enes, Sina ve Eray vardı. Diğerleri de bizi farkettiğinde Eray ve Sina gülmeye başlamıştı ki bunun sebebi kesinlikle yanımda oturan Can'dı. Enes masaya doğru yürümeye başladığında diğerleri de peşine takılmıştı.

"Selam."

Diğer masadan bir sandalye çekip yanımdaki boş sandalyenin yanına koydu. Kendisi yanıma oturduktan sonra Sina da onun yanındakine oturmuştu. Eray ise lavaboya gideceğim deyip arka tarafa doğru yürümeye başlamıştı.

Yasin; Kaya ve Can'ın arasındaki sandalyeye bakıp ellerini göğsünde birleştirmişti. "S*kseniz şu çocuğun yanına oturmam."

"Oğlum salak mısın ya?"

Gözlerimin içine yüzündeki ciddi ifadeyle bakarken "Seninle sonra görüşeceğiz Oğuzcuğum." dedi.

İç çekip ayağa kalktım. "Gel sen buraya otur, ben oraya otururum."

Aralarına oturduğumda daha yüksek sesle "Benim kankam bu çocuğun yanına oturamaz, kalk!"

"Yasin manyak mısın am*na koyayım? Niye bağırıyorsun? Otur şuraya." Enes'de olaya karışınca Yasin omuz silkip ayakta beklemeye başlamıştı ve tişörtümün yakasından tutup çekiştiriyordu.

"Tamam şöyle yapalım, Oğuz sen buraya geç. Ben Kaya'nın yanına otururum."

Can ile yer değiştirdiğimizde Yasin Enes'in yanındaki sandalyeye oturmuştu. Beni bilerek Can'ın yanına oturttuğuna da emindim.

"Ya ben rahat edemedim." dedi Yasin. Kaya göz devirerek "Yasin hazretlerinin rahat etmesi için ne yapmalıyız?"

"Şey kendini yok edebilir misin? Boşlukta gereksiz bir yer kaplıyorsun."

"Beyler ne oluyor ya?" Eray gülerek gelip yandaki masadan bir sandalye çekmişti. Sandalyesini Sina'nın yanına koyup oturdu.

"Biz niye buraya geldik ki? Zaten davet etmediler."

"Saçmalama Yasin, davet etmemize gerek mi var?"

"Kaya sana dalarım."

"Sonra beni dövdü diye ağlarsın."

Yasin'in susmayacağını bildiğim için arkama yaslanıp kaderime razı olmayı seçmiştim. Can yüzündeki "ne oluyor amk?" ifadesiyle ikisini izlerken komik duruyordu.

Can'la konuşmamız 'benden niye kaçıyorsun?' diye attığı mesajla başlamıştı. Açık açık söylemiştim ve yirmi satırlık bir random atmıştı. Ara sıra eşcinsel olmasına ihtimal veriyordum ama olmadığını söylüyordu. Yine de bazı durumlarda geriliyordum ya da farklı bir gözle bakıyordum sanırım.
Aklımda Can ve ben beliriyorduk. Arkadaş olarak değil...

"Ne düşünüyorsun Oğuz?"

Enes gülerek sorduğunda Sina da gülmüştü. T*şak geçtiklerini biliyordum. En azından Enes'in. Sina da durum daha farklıydı. Yani ona göre olabilirdi ama bizim için olmayacağını biliyordu ve buna göre hareket ediyordu.

"Seni düşünüyordum Enes, dün gece çok güzeldi."

"Yalnız dün gece benimleydi."

Herkes Sina'ya bakmaya başlamıştı. Enes'in gözleri büyümüştü. Sina'nın da gerildiği belli oluyordu.

"Şaka yapmıştım. Niye öyle bakıyorsunuz? Siz yapınca ciddiye almıyorsunuz. Beni niye aldınız?"

Enes bakışlarını ondan çekip masaya bakmaya başlamıştı. Eray kafasını eğmiş Sina'ya bakıyordu. Sina dudaklarını kemiriyordu.

"Bir saniye, geç geldi." Yasin oturduğu yerde dikleşip üzerini düzeltmişti. Herkes ne yapacak diye ona bakmaya başlamıştı ki çok geçmeden kafenin içinde onun sesi duyuldu.

"OHA SHIP!"

***

Bölümleri yetiştirmekte zorlanıyorum şu sıralar. Tarih çalışmam gerekirken bu bölümü yazdım. Bir de Oğuz'un ağzından yapayım, farklı olsun istedim. Ya aslında Oğuz x Can shiplemek istiyordum ama Eray ve Ata için bir şeyler düşünüyorum zaten. Oğuz-Can, Yasin-Yavuz, Eray-Ata, Sina-Enes... böyle gider bu. Çocukların hepsi eşcinsel olacak bu gidişle qlsjıswlkxğslahzks
o yüzden vazgeçtim.

çinliWhere stories live. Discover now