Happy Valentine's day

17 2 0
                                    

Aslı'ların evinde, 4 kız önlükleri ile çikolata yapmaya hazırdı.

Aslı önce içerikleri saymaya başladı "Kakao, süt tozu, su, şeker ..."

Derya ile Kayra ellerinde not defterleri titizlikle yazarken Rana sadece bakıyordu.

"Yaşşa Rana" dedi Kayra "Keşke bizim de fotografik hafızamız olsaydı"

"Konuşma da yaz" diye uyardı Aslı.

Aslı hem anlatıyor hem de uyguluyordu. Kızlar da önce yapıyor sonra da yazıyorlardı. Rana sadece gözlemliyordu.

"Kayra sen çikolatalarını kime vereceksin?" diye sordu Derya.

"Tabii ki Doğuş'a"

"Yalnız Kayra kaç haftadır Doğuş'tan soğumadı" Aslı takdir etmişti.

Rana ekledi "Benim de dikkatimi çekti"

Derya devam etti "Eee Kayra, 14 Şubat'ta buluşacak mısınız?"

"Ne buluşması be? Yüzüme bile bakmıyor"

"Ee çikolatalar?"

"15 inde okulun ilk günü vereceğim"

Rana Aslı'ya döndü "Sen de Kaan'a mutlaka vermelisin"

Diğer kızlar da kafa sallayarak Rana'yı desteklediler.

"Saçmalamayın, yapamam ben öyle bir şey"

Derya bastırdı "Yapacaksın Aslı. Belki çocuk da senden bir adım bekliyordur. Sadece uzat. Bir şey demene gerek yok. Bu fırsatı kaçırma"

Kayra ekledi "Hem çocuk o kadar yaprak falan vermiş sana, senin de ona vermen lazım bir şeyler" gülmeye başlamıştı.

"Konuşmayın" Aslı şakayla bağırmıştı "Çikolata yapmaya devam"



Sevgililer gününden bir gün önce, Murtikler kendi evlerinde, mutfaklarında Aslı'dan öğrendiklerini ortaya koymaya çalışıyorlardı. Kayra ile Derya deli gibi bir notlarına bakıp bir Aslı'yı ararken, Aslı ile Rana da akıldan çikolatalarını yapıyorlardı. Gün sonunda çikolatalarının resmini çekip bilgisayardan birbirlerine göndermişlerdi.


Aslı büyük harflerle yazdı: O ÇİKOLATALARIN HALİ NE DERYA?

Görünüşü güzel olmamış olabilir ama tadı çok güzel Aslı. İdare edeceğiz.


Akşam Rana yatağına uzanmış Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sını okuyordu. Kendini kitaba o kadar kaptırmıştı ki bitirmeden uyumayacaktı. Birden penceresinde bir tıkırtı duydu. Sallamadı, okumaya devam etti. Sonra bir tıkırtı daha duydu. Gidip pencereden baktı. Mert dışarıdaydı! Pencereyi açtı:

"Bu saatte burada ne yapıyorsun?" sesi hem şaşkın hem korkulu hem de sinirliydi. "Ayrıca içeriye nasıl girdin?"

 "Parktan gelip, duvardan atladım" Mert gayet normalmiş gibi anlatıyordu... "Yarına kadar bekleyemedim. Saat 12'yi de geçtiğinden resmen sevgililer günündeyiz" deyip çeketinden çıkardığı beyaz gülü Rana'ya uzattı.

Rana önce şaşırdı sonra teşekkür edip gülü aldı. Utanmıştı ama biri görecek diye de aklı gidiyordu. Refleksten gülü tütlenmeye başladı. O tütlenirken Mert uzanıp Rana'yı yanağından öptü ve "Ben de hediyemi almış oldum" dedi.

Rana bir kaç saniye sonra kendine geldi ve "Bir dakika" deyip masasının üzerindeki kalp şeklindeki kutuyu alıp Mert'e uzattı. "Buyur"

"Sevgililer günü hediyesi ha" Mert gülümsemişti  "Söylemediğin sevgilim kelimesini dolaylı olarak söylüyorsun yani?"

"Ne alaka? Normal bir hediye"

"Kutunun üzerinde Happy Valentine's day yazıyor"

"Kutuyu zorla Derya aldırdı"

"Demek" deyip kutuyu açtı Mert. İçindeki ev yapımı çikolataları görünce hem şaşırdı hem de sevindi. "Çikolataları da zorla Kayra mı yaptırdı?" diye sordu şakayla.

"Yok Aslı yaptırdı"

Mert gülümsedi. "Farketmez, sonuçta sen benim için yapmışsın" deyip bir tanesini ağzına attı. "Çok güzel olmuş. Teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettin"

Rana eğilip soğuktan titrerken çikolatalarını tadan Mert'i yanağından öptü. "Hava soğuk, üşütmeden eve dön" dedi.

"Böyle yaparsan gidemem ama"

"Haydi camı kapatıyorum, bay"

Rana camı kapattı, perdeyi çekti ve çaktırmadan Mert'in gidişini izledi. Daha sonra da gülümseyerek gülünü tütlenmeye devam etti.




MURTİKS 1 (Tamamlandı)Where stories live. Discover now