MURTİKS 1 (Tamamlandı)

2006

31 Aralık Cumartesi olduğundan, okulun yılbaşı partisinin 30 Aralık'ta yapılmasına karar verilmişti. Kızlar Derya'nın kuaförü andıran odasında hazırlanmaktaydılar. Son provalar, makyaj denemeleri, saçlar, sohbet derken vakit geçiyordu. Kayra hem Rana'ya taktikler veriyor hem de "O sevgilin, çocuğu ikna etse iyi olur" diye göndermeler de yapıyordu. Rana ise bu konuda Kayra'yı hiç sallamıyordu.

30 Aralık günü, okuldaki her yılbaşı günü gibi başladı. Sınıfça kutlamalar yapıldı, bir şeyler yenilip içildi ve toplu kutlamalar için okulun merkez kafeteryasında toplanıldı. Merkez kafeteryada her sene okulun müzik klübü canlı müzik çalardı. Kafeterya'nın en alt katı süslenmişti. Duvarlarda Hoşgeldin 2006 yazıları ve kar motifleri asılıydı. Bir köşede yılbaşı ağacı bile vardı.

Murtikler merkez kafeteryaya vardıklarında parti çoktan başlamıştı. Etraf kalabalıktı. Derya hariç herkes gözleriyle birilerini arıyordu. Hareketli dans müzikleri yerini yavaş dans müziklerine bırakıyordu. Çiftler yavaş yavaş dans pistinde dans etmeye başlamışlardı.

"E... Yok" dedi Kayra "Partiye bile gelmedim. Bu kadar da asosyal olunmaz ki! Ne yapacağım ben benimle?"

Kayra'yı sallamayan Derya Rana'ya dönüp sordu "Yakışıklı prensin nerede kaldı?"

Rana bakmakta olduğu yönden gözlerini ayırmadan yanıtladı "O benim yakışıklı prensim değil"

Kızlar şaşırmışlardı. Rana son zamanlarda Mert'e karşı daha ılımlıydı ama şu anki tavrı bir tuhaftı. Daha sonra bunun nedenini anladılar. Mert karşıda bir kızla konuşuyordu.

"Çocuk popüler" dedi Kayra ve Derya'dan bir tekme yedi. "Vurma be yalan mı?"

Mert Rana'yı görünce kızı bırakıp Murtiklerin yanına geldi. Bir süre Rana'yla konuşmadan bakıştılar. Rana sinirliydi ama umursamaz tavrını takınıyordu. Mert ise her zamanki gibi gülümsemesiyle konuşuyordu.

Kayra tuhaf sessizliği bozmak adına atıldı "Mert, durumlar ne?" Gözleriyle de Mert'in biraz önce konuştuğu kıza gönderme yapıyordu.

Mert gülümseyerek anlattı "Önemli değil, dans etmek istedi, ben de; ben sevgilimle dans edeceğim dedim" Aniden Rana'nın elini tuttu "Haydi dans edelim"

Rana hiç bir şey anlamadan kendini dans pistinde Mert'le dans ederken buldu. Mert'in kendinden emin, atıłgan halleri ona roman karakterlerini anımsatıyordu. Mert'in dünyasına girmesiyle, Rana hayatında yapmadığı şeyler yapmaya başlamıştı. Bu, onun korkuyla karışık tedirgenlik hissetmesini sağlıyordu ama bir yandan da anlam veremeyeceği bir şekilde huzurluydu sanki. Mert'e inanmak istiyor ama içindeki mini minnacık bir kırıntı onu huzursuz ediyor, ona tam anlamıyla güvenemiyordu. Yine de bazı anlar kendini gülümserken buluyor, itiraf etmese de o anlardan mutluluk duyuyordu.

Kayra bir anda Erdem'le Murtiklerin yanında belirdi ve "Erdem bizimle dans etsene" diye önerdi. "Aslı ile başla" diye de vurguladı ve ikisini dans pistine yolladı.

Derya "Ne yapıyorsun?" diye sorunca da Kayra ekledi "Karışma Durtik!"

Böylece Murtiklerin en beklenmeyen iki üyesi, kendilerini bir anda dans pistinde dans ederken bulmuş oldu. Özellikle Aslı olayların nasıl bu duruma geldiğini anlamlandıramıyordu. Rana'ya baktı; onun da hisleri yüzünden okunuyordu. Kendini bırakmakla, karşı koymak arasında bir yerde savrulup gidiyordu. Mert ona sıkıca sarılmıştı. Rana ise elini kolunu nereye koyacağını bilemez haldeydi. Grup Richard Sanderson'ın Reality şarkısını çalıyordu. Aslı nasıl olduysa şarkıyı biliyordu. Rana hala Mert'in yüzüne bakamıyordu ama yüzü daha huzurluydu sanki. Birden Mert Rana'nın kulağına bir şey söyledi veya fısıldadı Aslı emin değildi ama emin olduğu Rana'nın kesin olarak ona söyleneni duyduğuydu. Gözleri sonuna kadar şaşkınlıkla açılmıştı, o çok sevdiği kitaplarına verdiği tepkilerinden biri gibi...

Şarkı bitince Rana, Mert, Aslı ve Erdem Derya ile Kayra'nın yanına dönmüştü. Derya "Anıl gelmiş, ben gidiyorum" deyip herkesin yeni yılını tekrardan kutlayıp okuldan ayrıldı. Kayra da hemen önerdi "Haydi sınıfa dönelim" ve koşmaya başladı.  Aslı ile Erdem Kayra'nın peşinden giderken Kayra içinden "Kıskan bakalım Kaan bey" diye geçiriyordu.

Parti bitmişti. Eve dönme vakti gelmişti. Kayra, Aslı ve Rana ne yapsalar diye konuşuyorlardı. Daha doğrusu Aslı ile Kayra konuşuyordu. Rana; Mert kendi sınıfına gittiğinden beri sessizdi. Sonuç olarak Aslı'nın denemek istediği bir restorana gitmek üzere anlaştılar. Birden Rana koşmaya başladı "Beş dakika, geliyorum" diye de ekledi. Rana kendinden beklenmeyen davranışlar sergilemeye başlamıştı. Aslı Kayra'ya söylendi "Sonunda Rana'yı da kendine benzettin" Kayra altta kalır mı? Anında cevabı yapıştırdı "Sırada sen varsın"

Rana, Mert'in fakültesine doğru koşuyordu. İçinden de "Gitmeden yakalarım umarım" diye geçiriyordu. Sınıftan içeriye girdi. Mert gerçekten de oradaydı. Birkaç arkadaşıyla gitmeye hazırlanıyordu. Arkadaşları Rana'yı görünce kaş göz işareti yapıp gülümsediler. Mert'in işaretiyle de sınıftan çıkıp ikisini yalnız bıraktılar.

Mert şaşırmıştı. Normalde Rana'nın yanına giden hep kendisiydi. Tabiri caizse Rana kaçıyor, Mert ise kovalıyordu.  İlk kez Rana Mert'e gelmişti. Mert bunun sebebini deli gibi merak ediyordu.

Rana çantasından bir hediye paketi çıkartıp Mert'e uzattı. Mert daha da şaşırmıştı. "Çizgi roman okuyorum demiştin. Senin için seçtim"

Mert sadece "Teşekkür ederim" diyebildi. Gerçekten de Rana'dan beklemediği bir ilgiyle karşı karşıyaydı.

Rana yaklaşıp Mert'i yanağından öptü: "Doğum günün kutlu olsun" Ardından yine koşarak uzaklaştı. Başka hiçbir şey söylemedi. Mert'e de bir şey söyletmedi. Bütün bunlar Rana için çok fazlaydı. Mert doğum günümü nerden biliyorsun diye sorsa cevaplayamazdı. "Derya şecereni çıkarttı" diyecek hali yoktu. Ayrıca Mert'in hafızasının nasıl çalıştığını öğrenmesini de istemiyordu. Bu sebeple Mert'i sınıfta yalnız bırakıp kızların yanına geri döndü.

Mert birkaç saniye duraksadı sonra elindeki hediye paketine bakarak gülümsemeye başladı.