Fibonacci

16 2 0
                                    

Kızların yanına kütüphaneye koşan Kayra nefes almadan deli gibi anlatıyordu "Yerden kağıtları topluyordum, sonra bir ses duydum. Dönüp bakmadan konuştum. Salak işte dönüp baksana! Yok! Meğersem ben gelmişim. Ben tabii bütün odayı birbirine kattım. Sonra ben benim ardımı topladım. Ama ben bir yandan da bana laf anlatıyorum ha! Neyse bir baktım ben karşımdayım! Tabii ben beni tanımadım ama ben beni tanıdım. Neyse sonuç olarak kağıtları bana verdim ama ben çok sinirli gözüküyordum. Kesin benden nefret ettim. Ama ben bana aşığım. Ne yapacağım ben?!"

Kızlar ağızları açık bir şekilde Kayra'ya bakıyorlardı.

Derya "Bir şey anladıysam..." diye başladı sonra Rana ile Aslı'ya döndü "Siz anladınız mı?"

Rana olaya el attı "Kayra Murtikçe'nin sınırlarını zorlama. Ya yavaş yavaş anlaşılır anlat ya da Türkçe'ye geç!"

"Buldum" dedi Kayra "2. beni buldum"

Kütüphaneden çıktıklarında tüm kızların elleri kitaplarla doluydu. Kayra bir yandan da çocukla işleri yoluna koyma planları yapıyordu.

Aslı önerdi "Kitapları inceleyelim, beğendiklerimizi ortaklaşa kullanırız"

Kayra diğer kitaplara baktı "Siz neler seçtiniz?" geç geldiğinden kitaplarını seçmiş, kızların seçtiklerine bakamamıştı. "Rana, bunlar ne?"

Derya ile Aslı da Rana'ya dönmüştü

Derya sırıttı "Matematik kitapları değil mi onlar?"

Rana cevapladı "Evet. Biraz değişiklik olsun dedim"

"Mert'le hiç ilgisi yok yani?" Aslı imalı bir şekilde gülümsüyordu.

"Ne alakası var? Ben her çeşit kitap okumuyorum sanki. Sorulara bak" Rana kıvırıyordu.

Kayra atıldı "Şaka maka sen bu çocuğu seviyorsun"

"Yok öyle bir şey. Merak ettim aldım. Böyle abartacağınızı bilsem, almazdım" daha hızlı yürüyüp kızları geçti.

"Aşık" dedi Kayra.

Derya katıldı "Kesinlikle aşık"



Zehra hoca final sınavında sorumlu olacakları parçayı çalıyordu. Müzik derslerinde vize sınavları yazılı, final sınavları uygulamalı olurdu.

"Hepinizin aşina olduğu bir parça" dedi Zehra hoca "Luigi Boccherini'nin Minuet'i."

Sınıfta herkes heyecanlanmıştı.

"Notalar kitabınızın 121. sayfasında var. Bol bol pratik yapın!"


Aralık ayının sonlarına yaklaşıyorlardı. Şubat'ta finaller ve iki haftalık bir tatil vardı. Kayra'nın müzikali Ocak ayındaydı. Şu anki hedefi ismini henüz öğrenemediği mor gömlekli çocuğu müzikaline davet etmekti ama bir sorun vardı. Çocuk onu ya tanımıyordu ya da ondan nefret ediyordu. Ayrıca dersleri haricinde gözlem evinden dışarıya pek çıkmıyordu. Spor dersine bile katılmıyordu. Anlayacağınız Kayra'nın işi çok zordu!

Kayra yakındı "Olmaz ki böyle! Bütün gün o klüpte takılıyor. Spor derslerine bile girmiyor. Biliyorum çünkü son spor dersinde izin alıp bütün kompleksi gezdim. Yok! Hayır Erdem'i alıp da gözlem evine gidemem ki!"

"Erdem ne alaka?" dedi Derya.

Kayra anında yapıştırdı "Kıskandırmak için"

"Kayra taktın bir kıskandırmaya... Çocuğun varlığından haberi yok. Neyi kıskandıracaksın?" Aslı nasihat modundaydı. "Bırak bu işleri boşver"

"Öfff" dedi Kayra "Boşvermek istemiyorum"

Rana gayet alakasız bir şekilde "Matematik harika" diye atıldı. Bütün hafta sonu matematik kitaplarını okumuş olmalıydı. Murtiklerin ayvayı yediğinin sinyalleriydi bu. Rana bütün hafta Einstein gibi dolaşacaktı.

Kimse yorum yapmayınca Rana devam etti "Fibonacci sayıları mesela... Altın oran" Rana saymaya başladı "0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34... Kendinden önceki iki sayının toplamından oluşan sayılar..." Aslı'ya döndü  "Doğadaki çoğu varlık bu sıralamaya şahip. Çiçeklerin yaprakları, ağaç dalları, deniz kabukları... Sizce de mükemmel değil mi?"

Kızlar hep birlikte kafa salladılar. Herkes yaptığı işe döndü. Kayra planlarına, Derya mesajlaşmaya, Aslı bir şeyler karalamaya, Rana ise okumaya...

Birden Mert gelip yanlarına oturdu. "Selam kızlar, ne yapıyorsunuz?"

Hep bir ağızdan "İyi, sen?"

"İyi. Sadece Rana'yı özledim" Havalar soğuduğundan artık okula yürüyerek gelemiyorlardı.

Kayra birden mutlulukla bağırdı "Mert! Senden bir şey rica edebilir miyim?"

"Yapabileceğim bir şeyse neden olmasın"

Kızlar merakla Kayra'ya bakıyorlardı. Kayra konuşmaya başladı "Astronomi klübünde bir çocuk var..." Durumu anlayan kızların meraklı bakışları, bu muydu? dercesine yaptıkları işe geri kaydı.

"Eee" dedi Mert.

"Onunla arkadaş olup, benim müzikale gelmeye ikna edebilirsen havalar düzelene kadar öğle araları Rana sadece senin"

Aynı anda Rana "Nee?" derken, Mert hiç düşünmeden "Kabul" dedi. Kayra'dan detayları öğrenip vakit kaybetmeden de işe koyuldu.

Kızlar Kayra'ya kötü kötü bakarken Kayra açıklama gereği hissetti "Ne var? Ben çocuk müzikale gelsin istiyorum. Mert Rana'yı daha çok görmek istiyor. Rana da istiyor ama hiç çaktırmamaya çalışıyor ayrıca Rana'nın matematik sohbetlerini matematikten anlayan biriyle yapması daha iyi değil mi?" Son kısmı imalı bir şekilde söylemişti  "Yani anlayacağınız bir taşla üçyüz atmış beş kuş"








MURTİKS 1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin