17. Bölüm (doğruluk mu cesaret mi?)

57 7 0
                                    

- - - -
(Jin Ae'nin gözünden)
Eve vardığımızda Suga iyi hissetmem için her şekle giriyordu.

Sadece başımdan darbe yediğimden 1 gün sonra taburcu edilmiştim. Mutluydum. Hastanenin ortamı bana göre değil.

Hafızamı geri kazandığımdan huyumun değiştiğini fark ettim. Aslında bunu Suga fark ettirdi.

"İyi misin?", "Neden değişik davranıyorsun" gibi sorular sorup duruyordu. Evet. Daha hafızamı geri kazandığımı söylemedim.

Sugayı affedecek miyim bilmiyorum. Şu anda duygularımdan da emin değilim çünkü sinirliyim.

Ben hafızamı kaybettikten sonra hiç bir suçu yokmuş gibi davranan Sugaya kızgınım.

Babamın şirketinde işler yoluna girer girmez boşanacağım be! Yeter! Nedir bu benim çektiğim.

Acaba Suga o balayına götürmek istediği sevgilisi ile beraber mi?

Ben salonda otururken Suga "yemek" hazırlıyordu. Yemekten kastım ekmek üzeri peynir hazırlıyordu.

Yemek yapmama izin vermedi. Yasakmış. Salona elinde iki tabakla geldiğinde acaba hafızamı geri kazandığımı anlatsam mı diye düşündüm.

Ama anlattığımda beni afetin mi diye sorar. Ve ben bu konuda emin değilim. Gerçekleri ondan çıkarmaya karar verdim. Jin Ae tarzında!

Ekmek üzeri peynirimi yerken Suganın ne yaptığına baktım. Telefona bakıyordu. Şimdi tam zamanı. İlk olarak öksürdüm.

Dikkatini üzerime çektiğimde konuşmaya başladım. (Ben)"Suga ben çok sıkıldım ya"

(Suga)"Peki ne yapmamı istersin? İstediğin her seyi yaparım" dedi endişeyle. İşte duymak istediğim kelime!

(Ben)"Her şeyi mi?" (Suga)"Her şeyi" (Ben)"Peki o zaman doğruluk mu cesaret mi oynayalım" kafası karışmışa benziyordu.

(Suga)"O ne?" Hadi ama! Bu devirde bu oyunu tanımayan kişi mi kaldı be? (Ben)"Oyun. Doğruluğu seçersen diğer kişinin sorduğu soruya 100% doğru cevap vermek zorundasın. Cesareti seçersende diğerinin dediği şeyi yapmak zorundasın"

dediğimde oynamak ile oynamamak arasında kalmış gibi görünüyordu. (Suga)"Oynamasak?"

(Ben)"Suga? Yoksa benden sakladığın bir sırrın mı var? Hani yapmaman gereken bir şey falan mı yaptın?"

(Suga)"Yok tabi ki! Hadi oynayalım" Hehe. Oyun başlasın. Yere oturduğumuzda şişeyi çevirdim. Evet iki kişiyiz ama olsun. Oyunun tadı böyle çıkıyor.

Benim önümde durdu. Lanet! Yüzünde bir sırıtış oluştu. Of ne seçsem ki acaba? (Suga)"Doğruluk mu cesaret mi?" (Ben)"Hmm... doğruluk" (Suga)"Beni seviyor musun?"

(Ben)"Ya yavaştan gel. Hastayım ben" (Suga)"Hadi Jin Ae oyunun kuralı bu. Cevap vermek zorundasın" (Ben)"Ben... bilmiyorum. Yani duygularımdan emin değilim"

(Suga)"Nasıl yani?" (Ben)"Maalesef bir turda sadece bir soru sorabilirsin!" deyip şişeyi çevirmesini bekledim.

Çevirdi ve tekrar benim önümde durdu. Bu ne be? (Ben)"Cesaret" Yüzünde tekrar bir sırıtış oluştu. (Suga)"Beni dudağımdan öp" Ha?! Ya hastayım ben be! Hem kırgınım da.

(Ben)"Ya Suga! Bu haks-" (Suga)"Hadi Jin Ae, hiç yapmadığın şey sanki" deyip güldü. (Ben)"Of tamam" deyip dudağına bir buse kondurup geri çekildim.

Tatmin olmamışa benziyordu. Aman bana ne! Şişeyi çevirdim. Evet! Onun önünde durdu. (Suga)"Doğruluk" (Ben)"Benden sakladığın en büyük sırrın"

(Suga)"Seni sevmem?" (Ben)"Bunu biliyorum zaten aptal" (Suga)"Hmm... senden sakladığım birşey yokki" Yalancı!

(Ben)"Yemin et" Terlemeye başlamıştı. (Suga)"Ne gerek var Jin Ae? Bana güvenmiyor musun?" (Ben)"Evet... güvenmiyorum" Daha fazla terlemeye başlamıştı.

(Suga)"Jin Ae sen yoksa... bir şey mi hatırlıyorsun?" (Ben)"Neden? Hatırlamam gereken bir şey mi vardı? Hani ben hafızamı kaybetmeden önce... bir şey mi oldu? Ha?"

Nefes alamayacak vaziyete gelmişti. Ayağa kalktı. (Suga)"Benim lavaboya gitmem gerek" deyip arkasını döndü. Salondan çıkamadan konuştum.

(Ben)"Hatırlıyorum... Her şeyin senin yüzünden olduğunu hatırlıyorum... Min Yoongi"

Selam👋 Umarım bölüm geç gelmemiştir. Dersler ile bir derdim olmadığından kolayca bölüm yazabiliyorum. Ama bu bölüm kısa oldu, o yüzden kusura bakmayın. Malum karnemi fazlasıyla etkileyen bir teste hazırlanıyorum. Of! Neyse, bay bay!

Oyun Bitti - MYGNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ