3.Bolum Büyük karar

273 83 112
                                    

Herkese merhaba üçüncü bölümle karşınızdayım.

Keyifli okumalar

Oy verip yorum yapar mısınız?☺️☺️☺️☺️☺️☺️

Sabah ısrarla gözüme çarpıp duran güneş ışınları sayesinde (!) uyanmak zorunda kaldım.

Önce kendime gelmek için yattığım yerde doğruldum. Daha sonra ise tamamen kalktım. Kaybetmiştim bir kere güneşle kendi aramda verdiğim savaşı.

Elimi yüzümü yıkamak için lavoboya girdiğimde aynada gördüğüm acınası halime alayla güldüm.

Aynada gördüğüm bu yüz...
Gerçekten benimdi, berbat bir haldeydim. Göz altlarım şişmiş elmacık kemiklerimin olduğu yer ve dudaklarım kızarmıştı.
Ne zaman çok fazla ağlasam böyle kızarırlardı zaten.

Evet dün gece ağlamıştım. Hıçkıra hıçkıra ağlamıştım hemde.

Tüm parçalar yerine oturmuştu aslında. Niye mezarlıkta gelip bana sarıldıklarını anlamıştım mesela.
Ne demişlerdi? "Başımız sağolsun kızım".

Peki şimdi ne olacaktı?

Onları affetmeyi düşünmüyordum. En azından gerçekleri anlayana kadar, olanları kavrayana kadar.

Peki ya gerçekten mantıklı bir açıklamaları varsa?

Gitmelerini anlasam bile onları hiçbir zaman tamamen affedemezdim. Geri gelmek için abimin ölmesini mi beklemişlerdi yani? Hangi sebep yaptıklarını telafi edebilirdi ki?

Derin bir nefes alıp bir kez daha aynada kendime baktım. Üzerimde sadece siyah bir tişört ve siyah bol bir eşofman vardı.

Artık toparlanma vaktiydi. Eğer güçlü olursam onların karşısında boynum bükük değil de başım dik durabilirdim.

Aklıma bir bir hücum eden düşüncelerden kurtulup kendime gelebilmek için elimi yüzümü yıkadım ve havlu ile kuruladım. Daha sonra odama geçip üzerimi değiştirdim. Siyah bir tişört ve yine siyah bir kumaş pantolon tercih ettim. Yas amaçlı değildi aslında. Siyahı severdim ama renkli de giyerdim. Fakat şimdi içimden gelmiyordu ki.

Dün Selin yanıma gelmişti. Konuşmak isteyip istemediğimi sormuştu. Bende yarın demiştim. Ağlamama dayanamasalar bile yalnız kalmam gerektiğine karar kılmışlardı.

Son kez odamda bulunan aynadaki yansımama bakıp güçlü olmam gerektiğini hatırlattım kendime. Ardından kendimden emin adımlarla merdivenlere yöneldim.

Aşağı indiğimde kimseyi görememiştim. Hafızamı yokladığımda bizimkilerin burada kalacaklarına dair geçen konuşmayı anımsadım. Peki neredelerdi?

Aklıma bahçede olabilme ihtimalleri gelince bahçeye çıktım. Yanılmamıştım, Arda hariç hepsi buradaydı. Kahvaltı hazırlamışlardı. Büyük ihtimalle Arda da fırına gitmişti.

Paytak adımlarla yanlarına ulaşırken beni görmüşlerdi ve yüzlerinde buruk bir gülümseme oluşmuştu. Tabii benim de öyle.

Bir şey söyleme gereği duyup ilk toparlanan Cansu olmuştu.

" Hadi bakalım Esin otur şuraya ."

Dedi ve beni sandalyeye resmen zorla oturttu. Hemen ardından da ekledi:

"Kaç gündür bir şey yemiyorsun Arda poğaça simit falan almaya gitti gelir şim-
Hatta geldi bile."

Son sözüyle arkamı döndüm. Arda elinde bir poşetle bahçe kapısından girmiş yanımıza yaklaşıyordu.

Hayallerin Ötesinde ✨#Tamamlandı#Where stories live. Discover now