7.Bölüm: "Bundan zevk aldım."

En başından başla
                                    

"Size," dedi casus. Yutkunmuş ve hastalık kokan nefesinden kurtulamaya çalışmıştı. Boşuna bir çabaydı. "Size," diye tekrar etti. "Bildiğim her şeyi anlattım bay Jimin. Lütfen... Lütfen, bırakın beni."

Histerikçe güldüm,
"Beni dinlemiyorsunuz bay Jong." Dedim. "Hem de hiç dinlemiyorsunuz."

Ellerimde tuttuğum bıçak ile, daha öncesinde yaraladığımız baldırının üzerindeki yaraya, bıçak ile büyük bir kuvvet uyguladım.

Acı içinde bağırdı. İnsanın içine işleyip merhamet duygusunu tetikleyecek kadar yakıcı bir bağırıştı.

Ne yazık ki ben insan değildim...

"Konuşmamaya kararlı mısınız bay Jong? Yoksa konuşmak için diğer bacağınıza bir kurşun daha mı yemeniz gerekiyor?"

Jong,
"Hayır! Tanrım, tamam!" Diye bağırdı hızla.

Gülümsedim.

"Sizi dinliyorum."

"Hybrid çocuğun," dedi nefes nefese. "Onuncu yaş gününde gerçekleşecek testini bekliyorlar. Harekete testin göstermiş olduğu sonuca göre geçecekler. Çocuğu isteyen yalnızca düşmanlarınız değil. Dostunuz sandıklarınızda gizliden gizliye çocuğu kendi taraflarına çekmeyi hedefleyen planlar kuruyorlar. Bu kadarını biliyorum. YEMİN EDERİM BU KADARINI BİLİYORUM! ŞİMDİ LÜTFEN BIRAKIN BENİ."

Birkaç dakika içinde bize sürüsüyle isimler sıralamıştı. Artık düşmanlarımızdan tam anlamıyla haberdardık.

"Aferin sana." Dedim sırıtarak. "Güzel çözüldün. Ne yazık ki bu çözülmen, canını bağışlamam için işe yaramayacak."

Casusun gözleri korkuyla büyüdü.

Arkamda duran Jaeyeon,

"Yeter Jimin." Dedi. "Bırakalım gitsin. Bu bilgileri öğrendiğimizi bilmeleri önemli değil. Onlara bu casus yoluyla bir mesaj iletebiliriz."

"Jaeyeon." Dedim söylediklerini göz ardı ederek. "Herkesi dışarı çıkar."

"Jimin-"

"Jaeyeon. Sözümün ikiletilmesini sevmem."

Omuzlarını yenilgiyle düşüren sevgilim, tek bakışla odadaki herkesin dışarı çıkmasını sağladı. Ve ardından kendi de çıktı.

Artık kurbanım ile baş başaydık.

"Lütfen," dedi boş yere bir umutla. "Ben kötü bir adam değilim. Ne istediyseniz söyledim. Kimseye bir zararım yok."

"Ah," dedim gülümseyerek. "Sevgili Jong... Sence ben aptal bir adam mıyım? Seni araştırmadığımı mı düşünüyorsun? Yaptığın şerefsizce işleri bilmediğimi mi sanıyorsun?"

Yutkundu.
Sustu.
Her konuştuğunda hayatıyla kumar oynadığını ve gittikçe dibe battığını anladı.

"Acısız bir ölüm mü isterdin? Yoksa," duraksadım. "Acı çekerek ölmek daha mı çok hoşuna gider?"

"Lütfen.."

"Soruma cevap ver."

"Acısız." Dedi yenilgiyle. "Acısız."

"Güzel." Dedim gülümseyerek. "O halde anlatmaya devam et."

"Size tüm bildiklerimi anlattım bay Jimin."

"Hayır." Dedim. "Anlatmadın. Senin gibi deneyimli bir casusun tüm bildikleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Öyle değil mi? Bizim hakkımızda da bir şeyler biliyorsundur. Değil mi? Anlat."

Cunning Child | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin