⚽3. bölüm⚽

7.9K 486 72
                                    

Yeni bölüm geldi. Herkese iyi okumalar.

Sınır: 40 vote 100 yorum

Ağabey:Vardın mı Türkiye'ye? Gülümseyip mesaj yazmaya başladım. Şimdiden özlemiştim onu, hemen cevap bölümüne girip

Ağabey: Vardım, şimdi eve geçeceğim.  Akşam ararım. Hem zaten sende antremanda olmalısın.

Diye gönderdikten sonra Baba yadigarına binip yola çıktım. Ev, sahaya çok yakındı. O yüzden fazla oyalanmadan evde olmuştum. Yolda mesaj gelmişti ama araba kullandığım için okuyamamıştım. Arabayı park edip indim ve eşyalarımı alarak kapıyı kilitleyip mahalleme baktım. Uzun zamandır görmemiştim. Mahalleye bakarken her bir köşesinde olan anılarım tek tek gözümde canlanmaya başlamıştı. Baba ile hep bu mahallede maç yapardık. Ekin ile burada babamı yenmek için savaşırdık, annemle bu mahallede maç yaptığım için tartısırdık. Güzel anılar kaybolurken, babamın ölüm anı gelmişti. Bu komşularla beraber atlatmıştık o zor günleri. Acı tatlı anıları yine o mahallede bırakıp bize ait olan eve yöneldim ve cantamdan çıkardığım anahtarla açıp yavaşça ićeri girdim.

Ayakkabımı hemen çıkartıp ayakkabilıģa yerleştirdim ve valizim ile çantamı girişe bırakıp ses çıkarmadan annemi aramaya başladım. Sesler mutfaktan gelirken kapıya yaklaşıp pervaza yaslanıp annemi izlemeye başladım.

"Evet Nermin, daha gelmedi Yağmur. Gelince sana haber veririm.... Ay sanane, kızım istediği zaman birini bulur Nermin... tamam tamam kapat hadi, kızım gelince aç kalmasın. Şu son böreğide atayım fırına. Hadi Güle güle Nermin" deyip temiz eli ile telefonu tezgahın üzerine koyup Neriman teyzenin taklidini yapmaya başladı.

"Yok kızdan teknik direktör mü olurmuş. Sanane Nermin, sanki alıpta koynuna sokacak."diyerek yakınıp hazırladığı böreği fırına yerleştirdi. Saklandığım yerden çıkıp fark ettirmeden arkasına geçtim ve arkasından sarılıp yanağını öptüm. Ani hareketimle korkarken

"Benim annem" dedim. Hızla bana döndüğünde gözleri dolmuş ve hızla beni ćekip sarılmıştı.

"Deli kız, haber verilmeden yaklaşılır mı?" Benimde gözlerim dolarken annemi bu kadar özlediğimi fark etmemiştim. Bu hayatta ikimiz kalmıştık ve ayrı düşmüştük. Şimdi ise tekrar bir daha asla ayrılmamak için birleşmiştik. Benden ayrılıp popoma birkaç kez vurdu. Annemden kaçarken anlamaz gözlerle ona bakmaya başladım.

"Bir daha bu kadar uzağa gidersen, eşek sudan gelene kadar seni döverim. Ne demişler atalarımız kızını dövmeyen dizini döver. Seni düşünürken dizlerimi çürüttüm."ağlayarak anneme sarılıp

"Seni çok özledim" dedim. Kokumu içine çekip

"Bende seni özledim, Özür dilerim annem ama anne olunca anlayacaksın beni" bende onun kokusunu ciģerime doldurup aklıma kazıdım. Gerçek aşk buydu. O saçma dizilerdeki karakterlerin yaşadığı değildi. Çünkü kimse bir annenin çocuğunu sevdiği kadar sevemez. Değer veremez, iyi hissetiremez.

"Hadi yorgunsundur, açsındır, ecnebi ülkesinde bir şey yiyemişsindir. Zaten bir deri bir kemik kalmışsım. Otur ve anne yapımı yemekler ye. Daha sağlıklı."ondan ayrılıp yüzünün herbir yanını öptüm ve

"İyi ki benim annemsin "dedim. Gülerek beni masaya oturttu ve önüme bize bir ömür boyu yetecek yiyecekler çıkardı. Bir şey demedim, bu yemekleri başka yerde bulma fırsatım yüzde sıfırdı. Tabaģımı ağzına kadar doldurup önüme koydu ve kalkıp mis gibi çayımızdan doldurup önüme koydu. Istahla önümdekileri yiyip çayımı içerken anneminde ağzına tıkıştırıyordum. Benim için sabahtan beri bir şeyler hazırlıyordu. Onu tanıyorsam aç olmalıydı. Güzel bir sohbetle eğlenerek yemegimizi yemeye devam ettik.

360 DERECE AŞKWhere stories live. Discover now