⚽ 1. Bölüm ⚽

11.2K 628 196
                                    

Esneyerek yerimden kalktım. Her yerim tutulmuştu. Bir gün, dört saattir yoldaydım. Ne kadar birinci sınıfla gelsemde rahat edemiyordu insan. Küçük sırt çantamı aldım ve omzuma takarak sıcak gülümseme sunan hosteslere veda ederek havaalanına giriş yaptım. Oh be özlemişim memlektimin havasını, utanmasam yere yapışıp öpecektim o derece, büyük valizlerin alınacağı yere giderek valizimin gelmesini bekledim. Bir on dakika sonra valizler gelmiş ve şu dönen yolda gidiyorlardı. Benim bavulum gelince hızlı davranarak aldım ve havaalanından çıktığım gibi otoparkta beni bekleyen eski model spor arabamın yanına gittim. Baba yadigarıydı. (Araba multimedya da)

Valizi bağaja yerleştirip yıllardır kullanmadığım arabama baktım. Uzun yıllar olmuştu be, kapıyı açıp içine bindim. Öksürük tutmuştu beni, bayağı bir toz tutmuş ve kirlenmişti. Hemen bir oto yıkamaya gittim ve valizimi alarak iç dış temizlettim. Tekrar valizi bağaja attım ve bu sefer beni mutlu edecek o yere doğru sürmeye başladım. Bugün kapalıydı ama kesinlikle çalışma yapacaklarını bildiğim için direk oraya sürdüm. 

Arabayı park edip otuz iki diş gülümseyerek kalbimi hızlandıran o manzaraya baktım. Büyüleyiciydi. Hızla sırt çantamı alıp arabadan inip kilitleyerek kapıya doğru ilerledim. Kapıdaki güvenlik

"Hanımefendi şuan kapalı, antreman yapılıyor. " gülümsedim bilmiyorlardı tabi, gülümseyerek çantamdan kartımı çıkardım ve gözlerini sokacak kadar yakında tuttum. Gözleri pörtleyip yerlerinden fırlayacak kıvama geldiklerinde

"Özür dileriz hocam, biz bilmiyorduk. Geçin lütfen" anlıyordu onları ilk kez kız bir teknik direktör ile karşılaşıyorlardı.

"Önemli değil ama benim gitmem gerek randevum var ve hemen girip çıkmam lazım. Sizinle sonra tanışalım ama şimdilik adınızı öğrensem iyi olur." Ellerini uzatıp

"Ahmet, bu da Yağız hocam, memnun olduk." Elini tutup sıktım.

"Ben de Yağmur, sonra görüşürüz çocuklar" deyip yanlarından ayrılıp aşık olduğum koridorlardan geçtim. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, birazdan kalp krizi geçirebilirdim. Korudorlardan çıkıp sahaya çıktım. Herkes burada ve antreman yapıyorlardı. Sessizce bir kenara geçip onları izledim.

Gerçekten berbattılar. Bunları nasıl takım yaptılar hiç aklım almıyordu. Hayal kırıklığı bütün bedenimi el alırken, kafamı koltuklara vurmak geliyordu. Alkış tuttum. Bütün kafalar bana dönünce yaptığı işleri bırakıp benim etrafımda toplandılar şaşkınca, yerimden dikleşip tek tek hepsine baktım.

"Yalnız hanımefendi. Şuan saha kapalı, antreman yapıyoruz gördüğünüz gibi eğer istediğiniz bir imza ise verelim de bizi yalnız bırakın. Çünkü birazdan yeni teknik direktörümüz gelecek. Çok nemrut, sinirli, Asabi,  sevimsiz biridir. Sizi burada görürse pek iyi şeyler olmaz." Gözlerine dik dik bakıp

"Teknik direktör yeni geliyorsa siz nereden biliyorsunuz, nemrut, sinirli, Asabi ve sevimsiz olduğunu?" Adam sessizce yerine dönerken, Kıvırcık saçlı ve diğerlerine göre farklı olan adam öne çıkıp

"E, çok uzattınız, istediğiniz imza ise alın"deyip yedek kulübesine gidip kalem alarak geri döndü ve topu herkese imzalatıp elime tutuşturarak sırtımdan iteklemeye başladı. Topu yere atıp elini alarak ters çevirdim ve sırtına sabitledim. Diğerleri kıkırdarken, kıvırcık acı ile bağırıyordu.

"Bıraksana kızıl cadı" sırtından itekleyip diğerlerinin yanına gönderdim.

"Daha iyilerini de duydum. Siz... gülmeyi kesin ve sıraya girin." Kimse beni takmazken sinirle burnumdan nefes verdim.

"Kimsin de, seni dinleyeceğiz?" Tek tek gözlerine bakıp

"Yeni teknik direktörünüz Yağmur ÖZDEMİR olarak? şimdi sıraya girin söyleyeceklerim var." Hepsi şaşkınca bana bakarken

360 DERECE AŞKUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum