⚽ 2.BÖLÜM ⚽

8.3K 502 86
                                    

Yeni bölüm geldi. Herkese iyi okumalar. Vote ve yorum yapın.

"Evet, bu kadar şamata yeter, herkes sıraya geçsin" dediklerimi yerine getirlerken gülümsedim. Kabullenmesler bile yapmak zorunda olduklarını biliyorlardı.

"Şimdi adlarınızı öğrenmem lazım, tek tek adınızı ve mevkinizi söyleyin " sağ baştan başlarken

"Atakan, kale" gülümsemem genişledi. Sonra ciddileşip devamını dinlemeye başladım.

"Taner-orta saha, (orta saha: hücum oyuncuları, paslaşmayı sağlayan oyuncular.)Özgür-sağ bek, (bek: rakipten topu alıp rakip sahaya götürmekle görevli oyuncu) Kaan- stoper,  (stoper: kaleyi koruyan savunma oyuncularıdır.) Fırat- libero (Libero: kalecinin önündeki savunma oyuncusu) Sami- yedek sol forvet (forvet: gol atan oyuncular) Tarık- orta saha, Orhan -stoper, Deniz- sol bek, Gürkan- yedek Orta saha, Akın- yedek sol bek, Burak-Yedek libero, Çetin-yedek kaleci, Melih-yedek sağ bek, Can-yedek orta saha,Erdem-yedek stoper, Ümit-yedek stoper, Yalın-yedek orta saha, Kadir- yedek sağ forvet, Selim- yedek libero, Ateş sağ forvet" demek Kıvırcık kafa forvetti. Daha çok kolaya kaçan birine benziyor, gol atacak kadar yetenekli durmuyordu. Sayımı tekrar yaptığımda bir kişinin eksik olduğunu gördüm.

"Sol forvet Nerede? "Dediğimde, kaleci

"Çocuğu hastalanmış hocam, biraz gecikecekti." Kafa salladım. Aile her şeyden önce gelirdi. Düdüğü elime alıp çaldım ve

"Kıvırcık elli kilometre, diğerleri yirmi beş kilometre, hadi ne bakıyorsunuz, başlayın." Deyip yedek kulübesine gidip onları seyrettim. Hepsi sinirle, kıvırcığa bakarken bıyık altından güldüm ve çantamdan tableti çıkarıp isimlerini ve mevkilerini yazıp gelecek maç için taktik geliştirmek için kaydettim. Eve gidince hallederdim. Tableti bırakıp çocuklara baktım ve onları seyrettim. Koşmaları bile sorundu, bunlardan nasıl futbolcu yapacaktım bilmiyorum. Resmen işkence gibiydi.

"Oh be, daha teknik direktör gelmemiş" diye bir ses duyarken oyuncuların geçtiği kapıya döndüm. Gördüğüm kişi ile gözlerime inanamazken şaşkınca  

"Ekin?" Dedim. Bana dönerken tek kaşını kaldırmış sorgularcasına baktı ve yüzüme biraz daha bakıp bir aydınlanma yaşadı.

"Yağmur? Senin burada ne işin var?" Ayağa kalkıp sıkıca sarıldım.

"Ya seni özlemişim, can dostum!" O da bana sarılıp kendini geri çekti.

"Bende özlemişim de, seni burada görmeyi hiç beklemiyordum. Ne işin var hakikaten burada?" Otuz iki dış gösterip

"Bu takımın yeni teknik direktörüyüm. Peki sen?" Gözleri yuvalarından çıkarken

"Bende bu takımda sağ forvetim. İnanıyorum, bunca zaman yoktun ve gelip teknik direktör mu oldun? Her zaman böyle sürprizlerle doluydun ama nasıl oldu bu?" Kolundan tutup Yedek kulübesine çektim ve oturmamızı sağladım.

"Biliyorsun...babam...öldüğünde gözleri açık gitmişti. Bende onun için teknik direktör oldum. Hayaliydi, bir oğlu olsun ve onun mesleğini ilerletsin istiyordu ama benden başka çocukları olmadı. Bende babamın üzülmesini ve huzursuz olmasını istemediğim için böyle bir karar aldım ve eğitimlerimi en iyi öğretmenlerden alarak geri döndüm ve dönerken bir iş teklifi aldım. Sen ne yaptın bunca sene? Duyduğuma göre evlenmiş ve baba olmuşsun?"dedim, koşan çocukları göstererek

"Evet öyle oldu, seni de çağırmak istedim ama bir anda ortadan kayboldun. Şahidim resmen bırakıp gitti, yeni bir şahit bulana kadar anam ağladı seni pislik " ellerimi kaldırıp

"Hey, hemen yargılama, ailemin yanına bile bir veya iki kez görmeye gelmişimdir ancak, iyi bir teknik direktör olmak için uğraşıyordum, babam için..." omzumu sıkıp

"Tamam affediyorum seni, ama çocuklar bu fikri pek sevmeyecek gibi" elim ile onları gösterip

"Bence aşarlar, kadınların her şeyi yapabileceklerini anlamalılar." Ekin kafasını olumsuzca sallayıp

"Sanmıyorum ama umarım istediğin gibi olur her şey" ona dönüp

"Sormayı unuttum! Yigenim nasıl?" Gülümseyip telefonu çıkararak ekranı açıp ana ekranda olan karısı ve çocuğunun fotoğrafını açtı.

"Çok şükür iyi, ateşi aşırı yükselmişti. Çok korktuk ama doktorlar zamanında tedavi edince sorun kalmadı. Annesi yanında bende işte aklım orada buraya geldim."kırık bir tebessüm yollayıp

"Peki baba bey, birazdan koşuları bitiyor. Gidersin yanlarına.." demeye kalmadan koşuları bitmiş, nefes nefese kalmış bir şekilde yere yığıldılar. Gülerek kalkıp yanlarına gitmeye başladım. Ekinle birlikte tabi.

"Bugunluk bu kadar yeter. Yarın asıl antreman başlayacak. İyi dinlenin ve gelin. Cuma günü bir macımız var ve eğer benim sözümü dinlersiniz kesinlikle yeneriz." Ekin'e dönüp

"Yarın her şeyi konuşuruz. Eve gideyim annem yoksa beni öldürecek, buraya geldiğimi bilmiyor, direk eve geciceğimi sanıyor. Sonra bize gelirsiniz, şu mustakbel eşin ve yigenim ile tanışırım. " kafasını sallayıp

"Bir iyileşsin geliriz. Selam söyle Şermin teyzeye "dedi el sallayıp yedek kulübesine gidip eşyalarımı aldım ve tekrar rakip soyunma odasına girip üzerimi değiştirip çıktım ve sizi heyecanlandıran o koridorlarda yürüdüm. Gözüm bir yerde takılı kalırken oraya yöneldim. Bir resim ve binlerce kupa, bu kişi babamdan başkası değildi. Gülümseyerek fotoğrafa bakıp

"Bak buradayım işte, tam istediğin gibi. Seni gururlandıracağım, bu sahada benim adım yankılanacak. Senin başarını ben sürdüreceģim ve buraya kazandırdığın kupaların yanına en iyilerini getireceğim." Deyip gözlerimden yasların suzülmesine izin verdim. Hayran bir şekilde kupalara bakarken arkamdan bir ses

"Dünyanın en iyi teknik direktörüydü. Hiç heveslenme onun kadar iyi olamazsın."çaktırmadan göz yaşlarımı silip sesin sahibine döndüm. Kıvırcık olduğunu gördüm. Resme bakarak

"İlk kez ve sanırım son kez sana katılıyor Kıvırcık.  Onun gibi bir üstad olamam." Kızgınca

"Adım Ateş, Kıvırcık değil. Öyle deyip durma." Onu orada bırakıp yürümeye başladım ve ona bakmayarak

"Tamam kıvırcık" deyip sahadan ayrıldım ve kapıdaki güvenlikçilere selam verip telefonuma gelen mesaja baktım.

Ağabey:Vardın mı Türkiye'ye? Gülümseyip mesaj yazmaya başladım. Şimdiden özlemiştim onu...

1. Soru: bölüm nasıl?

2. Soru: Karakterler nasıldı?

3. Soru: Ateş ve Yağmur'un atışmalarını sevenler

4. Soru: takımdan biri arkadaşı çıktı Yağmurun, bu konuda ne düsünüyorsunuz

5. Soru: Yağmur'un bir kardeşi yok. Telefonunda Ağabeyim diye kayıtlı kişi kim sizce?

6. Soru:gelecek bölüm ne olur?

Sizleri seviyorum. Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

360 DERECE AŞKWhere stories live. Discover now