10. Bölüm: Kâbus

12.1K 603 153
                                    

Bölüm Şarkısı; Selçuk Balcı- Yosun Tuttu Yüreğim

----------------------

Direksiyona ritim tuttururken göz ucuyla sağ tarafına baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Direksiyona ritim tuttururken göz ucuyla sağ tarafına baktı. Yaklaşık bir saat önce kendisiyle dağ evine gitmeyi kabul eden karısı oturuyordu. Başını cama yaslamış, yarı kapalı gözleriyle yolu takip ediyordu. Arabaya bindiklerinden beri tek bir kelime dahi etmemişti. Ki bu, Ayşem'in karakterine kesinlikle zıttı. Düşünün Fırat karısına benim arabamla gideceğiz dediğinde bile sadece kafa sallayarak onaylamıştı onu. Hâlbuki Ayşem'in önce kaşlarını çatması sonra gözünün seğirmesi ve neden seninkiyle gidiyoruz, benimkiyle gideceğiz diye polemik yapması gerekiyordu.

Fırat, şu iki buçuk aylık evlilikleri boyunca Ayşem'in en çok bu yanından çekmişti, çekmeye devam edecekti. Tamam kabul; bazen bu inatçılığı ve deliliği sayesinde çok eğleniyordu. Özellikle karısının verecek cevap bulamayınca kızarıp bozarması yok mu? Kahkahalarla gülesi geliyor genç adamın.

Daha fazla bu durgunluğa kayıtsız kalamadı. Canı sıkılıyordu yahu! "N'oldu? Yüzünden düşen bin parça?"

Aradan geçen beş saniyenin ardından cevap alamayınca yeniden göz ucuyla baktı. Fırat'ı hiç duymamış gibi aynı pozisyonda duruyordu. Dalgındı ve kendini dış dünyaya kapatmış gibiydi. Sağ el parmağını Ayşem'in gözünün önünde tutup şıklattı. Aniden irkilerek zıplayan kadına gülmesi gerekirken gülemiyordu. Ayşem'in mutsuz olması canını sıkmıştı. Sevmiyordu onu hatta bazen nefret edecek raddeye geliyordu lakin mutsuzluğuyla sevinecek tipte bir adam değildi Fırat. Bir derdi varsa ortak olmak isterdi.

"N'apıyorsun ya! Ödüm koptu." dedi sessiz bir tonda âdeta fısıldarcasına. Kendini günlerce taş taşımış gibi yorgun hissediyordu. Ve yanındaki adam dinlemesine hiç fırsat vermiyordu. Ruhsal olarak çöküntüdeydi sanki. O çocuk gözlerinin önünde bir saniye bile gitmiyordu.

"Sesleniyorum duymuyorsun kızım! N'oldu sana, Karadeniz'de gemilerin mi battı?"

Başını yeniden cama yaslayarak gözlerini kapattı homurdanarak. "Evet seninle evlendiğim gün battı. Ama bizim Karadeniz'de değil, sizin Fırat'ınızda."

Genç adam kısa bir bakış daha attıktan sonra yola odaklandı yeniden. Fırat Nehri ayağına kendisine laf atıyordu deli!

 Fırat Nehri ayağına kendisine laf atıyordu deli!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KARADENİZ'İ GETİR DE GELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin