Lie | namjin

10>

Seokjin, sıcacık battaniyenin altından mayışmış bir şekilde zorla ayağa kalkıp odasına gitmeden önce güzel bir müzik açmak istedi. Kendisine uygun müziği ararken kanalları yavaş bir şekilde geçiyordu.

Sonra hatırladı en sevdiği müziklerin hangi kanalda çıktığını. Bundan bir sonraki olandı.

Fakat durduğu haber kanalında ilgisini son dakika haberi çekti. Arkadaki detaya odaklanmadan önce tüm dikkatini spikerin konuşmasına vermişti.

"Son dakika!
Seoul sokaklarındaki en can alıcı trafikte bir kaza daha, hız sınırını aşmış olan yirmili yaşlardaki genç, büyük bir kazaya sebep oldu. Kazanın nasıl olunduğu bilinmiyor. Kapının koluna bağlamış olduğu balonlar görmesini engellemiş olabilir, ya da daha yeni ehliyet almış olmasına karşı hız sınırı onu kazayla baş başa bırakmış olabilir. Oldukça kafa karıştırıcı bir durum. Arkada görmüş olduğunuz Jeepteki genç şuanda hastaneye götürülmek üzere ambulansa bindiriliyor. Umarız hasta sağlığına kavuşur ve bir an önce iyi olur. Bir sonraki haberimizde ise..."

Gördükleriyle Seokjin'in vücudu buz kesildi. Çarptığı için üstü gri tozla kaplanmış siyah Jeepin kapı kolunda asılı olan mavi kalpli balon.

Kafasına balyozla vurulmuş gibi oldu ve gözleri önünü göremeyip bulanıklaştıracak kadar gözyaşıyla doldu.

Ding Dong.

Ding Dong-Ding Dong.

Kapı zilinin çalmasını ancak birkaç dakika sonrasında farketti.

Balonların arasından kafasını çıkaran sevgilisini gördüğünde, gözyaşları adeta sel olmuştu.

"Namjoon! Buradasın, beni bırakmadın."

Endişeden sesinin tınısı bozulan Seokjin, konuşmanın yerini hıçkırıklarıyla doldurdu ve kollarını sevgilisinin boynuna doladı.

"Seni asla bırakmam meleğim."