TELEFERİK

81❄️ "Filtrelenen hayaller"

"Mucize'yi okuldan alacağız."

"Tamam."

"Evimizi değiştireceğiz."

"Tamam."

"Doğukan olmadan eczaneye yalnız gitmeyeceksin."

"Tamam."

"Ama baba ben okula gitmek istiyoydum."

"Tamam kızım. Bu sadece bir süreç, yeniden devam edeceksin. Hem o zamana kadar Mine ablan evimize gelip sana dersler verecek tamam mı? Hem uzayda nasıl yürünür falan o çok iyi bilir. Kendisinin eskiden uzaylı bir aileye mensup olduğunu düşünüyordum."

"Selim!" dedim sitemkar sesimle.
"En yakın arkadaşımı neden kızımıza uzaylı olarak tanıyorsun ki?"

"Tamam tamam şaka yaptım. Ben şimdi çıkıyorum. Sen de Doğukan gelmeden çıkma tamam mı?"

"Geldim bile!" diye bağırdı Doğukan.
"Abi hayırdır ya ne oluyor böyle? Mucize premsesimiz falan."

Selim konuyu açmak istemezcesine "Araştırmalar yapıyoruz. Sen Hayal'e iyi bak tamam mı?" diye sorunca mutfaktan çıkan Mine de "Tabii ben de Mucizişime iyi bakacağım. Hadi gel gezegenlerin seslerini dinleyelim," dedi Mucize'nin elini tutarken.

Doğukan ve Hayal birlikte eczane için yola çıktıklarında, Selim de arabası ile şirkete gidiyordu ki telefonuna bir mesaj geldi.

Çok safsın çok! Kızını okuldan alınca, ev adresini değiştirince seni unutur muyum sandın? Koruma tutmalar falan. Ben ölümü göze aldım ölümü. Seni deli gibi seviyorum nasıl bırakırım seni Selim?

Selim sinirle telefonu yere attığında yeni bir mesaj daha gelmişti. Nefret etse de eğilip telefonu aldı ve mesajı açtı.

Bana inanmaman beni daha da üzdü. Ve sinirlendirdi. Yine de kendimi sana inandıracağım. Karına dikkat et!

Korku ile mesajı okuyan Selim hızla beni aradı. Bir saniye bile beklememişti. Telefon iki kere çaldıktan sonra açıldı.

"Alo Hayal, iyisin değil mi güzelim?"

"Alo abi benim Doğukan. Ya endişelenme bir şey yok ama sanırım Hayal'e plastik mermi atıldı. Alnında küçük bir çizik var şimdi eczanede tedavi ediyorlar. Ne oluyor abi ya polise gittin mi?"

Telefon Selim'in elinden düştüğünde psikolojisinin tamamen bozulduğunu hissetti. Titriyordu. Bütün bedenini alan üşüme hissi damarlarına kadar yayıldığında eliyle ağzını kapattı.

"Ben işe yaramaz bir pisliğim. Sevdiğim kadını bile koruyamıyorum."

Bunu mırıldandığında aklına Mucize'nin mor bacakları ve Hayal'in yaralanmış silüeti belirdi gözünün önünde. Bayılmamak için kendini zor tutarken nefes alamadığını hissedip kravatını gevşetti. Derin bir nefes alıp yapacağı şeyi düşündü. Ne yapmalıydı? Ne yaparsa bu işten kurtulabilirdi?

Polise gitse yeni adamlar takma ihtimali vardı. Hayal ve Mucize'ye bir şey olacak olursa asla yaşayamazdı. İşte o zaman kıyardı canına. Peki ya yapılması gereken?

❄️

"Gelmişsin," dedi Zemheri kapıda duran Selim'e bakarak. Üstünde bordo bir gecelik vardı ve gülerek Selim'e bakıyordu. Robotumsu bir sesle mırıldandı Selim.

"Ne yapacaksan yap artık. Pisliğin üzerimden gitmesini istiyorum."

Kısa ve keyifsiz bir kahkaha attı genç kız.

"Neden o aptal kıza aşkla bakıyorsun da beni bir pislik olarak görüyorsun ki? Neden?"

Zemheri bunu söylerken çığlık atmış ve Selim'in gömleğini çektiği için önü açılmıştı.