Ruthless» Min Yoongi

ένα

BÖLÜM 1: İnatçı Mektup

Bir zamanlar dünyada insanlar yokken, evrene Titanlar hüküm sürüyordu. Titanlar'ın çocuklarına ise Tanrı/Tanrıça deniliyordu. En son doğan Titan olan Kronos'un, kardeşi ve aynı zamanda eşi olan Rhea'dan 3 kız 3 erkek olmak üzere 6 çocuğu olur. Zaman geçtikte 3 erkek kardeş bir gün babaları olan Kronos'u devirmek için güçlerini birleştirir ve onu öldürürler. Böylece Titanlar'ın son çağı Kronos'un öldürülmesi ile kapanır ve Tanrılar'ın dönemi başlar.

Zeus, erkek kardeşlerin en büyüğü olduğu için diğer kardeşlerine de dünyada neyi yöneteceklerine karar vermek ona düşer. Yeryüzünü Zeus adı ile anılan Namjoon, denizleri Poseidon adı ile anılan Hoseok ve yeraltını da Hades adı ile bilinen Yoongi yönetecekti.

3 büyük Tanrı olarak adlandırılan bu 3 kardeş birbirlerinden çok farklıydı.

En büyük erkek kardeş Zeus (Namjoon), en çok dua edilen ve en güçlü Tanrı idi. Oldukça çapkın, kibirli ve bencildi. Ancak insanların da Tanrılar'ın da babası oydu.

Ortancı kardeş Poseidon (Hoseok), hırslı ve güçlü biriydi. Gücünün çoğunu mızrağından alırdı. Her canı istediğin de yere vurur ve depremler yaratırdı. Hırsı ve gücü savaşları kazanmasını sağlıyordu. Ancak hırsı, Atlantis'in yok olmasına sebep olmuştu.

En küçük kardeş Hades (Yoongi) ise kimine göre kötü, kindar ve acımasız birisiydi. Bazı insanlar ise ona, yeraltının tüm hazinelerine sahip olmasından dolayı Plüton diye seslenirdi. Ancak Yoongi en çok Hades adını severdi. Çünkü Hades'in anlamı 'görünmez' demekti. Hades, her ne kadar birçok zenginliğe sahip olsa da ona söylenen onca hakarete rağmen ortalıklarda pek gezinmez, övünmez, konuşmaz ve diğer Tanrılar'ın Olimpus'ta ki şölenlerine ya da toplantılarına katılmazdı. Çünkü sahibi olduğu yeraltı ülkesini her şeye tercih ederdi.

Hatta bir gün Poseidon, Hades'i dışarı çıkarmak konusunda oldukça hırslanır. Üç başlı mızrağını yere saplar ve yeryüzü boydan boya yararak Hades'in ülkesini meydana çıkarır. Hades, buna fazlasıyla sinirlenir ve 70.000 kişilik Ölüler Ordusu ile Atlantis Denizi'ni kurutmuştur.

Zaman geçer gider. Tanrılar asırlardır dünyaya hükmediyordur. Hades (Yoongi), günlerden birinde bir mektup alır. Zeus (Namjoon)'un habercisi olan Hermes, yeraltının kapısından girmeden mektubu Cerberus'a bırakmış ve gitmiştir. Buna şaşırmamıştı Yoongi. Kimse ölmediği sürece buraya girmek istemezdi. Burası karanlık, ürkütücü ve çığlıklar olmadığı sürece oldukça sessiz bir yerdi. Cerberus, yemek masasında tek başına yemek yemekte olan sahibine mektubu verdiğinde sahibinin başlarını sevmesi için bekledi.

Yoongi yavaşça çatal ve bıçağı bırakıp köpeğinin üç başını da teker teker okşadı ve teşekkür etti. Koca köpeğini oldukça çok seviyordu. Bu yüzden üç başını da sürekli ayrı ayrı sevmek ona zor gelmiyordu. Köpek tekrar yerine gittiğinde masada ki zarfı eline aldı. Biraz inceldikten sonra mektubun Namjoon'dan geldiğini anlamıştı. Zaten bunu anlamamak için kör olmak gerekliydi. Çünkü mühür sıradan değildi. Mühür de, mavi elmaslar ile şimşek sembolü oluşturulmuştu. Şimşeğin de onun sembolü olduğunu herkes biliyordu. Yoongi, onu yüzyıllardır görmemesine rağmen hâlâ aynı olduğunu anlamıştı. Bu da yüzünde ufak bir tebessüme sebep olmuştu. Daha sonra yavaşça mektubu açıp okumaya başladı.

"SEVGİLİ KÜÇÜK KARDEŞİME

Merhaba Yoongi. Nasılsın? Umarım iyi hissediyorsundur. Yeraltını oldukça fazla sevdiği, oradan çıkmak istemediğini biliyorum ki çıktığında da pek güzel şeyler olmuyor yeryüzünde. Ancak 2 ay sonra 12 Olimposlu Tanrı'nın katılacağı bir toplantı düzenliyorum. İlk önce sana haber vermek istedim çünkü gelmek istemeyeceğini ve bana cevap bile vermeden mektubu yakacağını biliyorum. Bu yüzden 2 ay önceden haber verme kararı aldım. 2 ay içinde geleceğine ve gün doğasıya kadar kalacağına dair bir onay mektubu göndermez ve mektubu yakmaya, kesmeye, parçalamaya çalışırsan, yenisi gelecektir. Eğer hiçbir şey yapmazsan ve mektup bir köşede durursa saat başı yenilenecek ve peşini bırakmayacaktır. Yüzyıllardır toplantılara veya şölenlere katılmıyorsun. Seni fazlasıyla özledik. Hadi ailemizi tekrar bir araya getirelim! Umuyorum ki gelirsin küçük kardeşim. Seni bekleyeceğim!