Jack’e baktığımda gülümsüyordu. Siyaha yakın kahverengi saçları ve dolgun bir dudağı vardı.Öpülesi dudaklar..Yani öpmek istediğimden değil ama tam öpülmelik gibi duruyorlardı.Buz mavisi gözleri onu itici göstermek yerine seksi gösteriyordu.Kıskanılacak ultra kıvrık kirpikleri vardı.İç çektim.Çok yakışıklıydı,mankenleri aratmayacak türden hemde.Ama benim aklıma hep Sam düşüyordu.Yaptıklarından sonra nasıl hala onu düşünüp durabiliyordum?Kendimden utanmalıydım.

‘’Bu akşam bir şeyler yapmak ister misin?Belki bir yemeğe çıkarız..Ya da ne bileyim,bir parti vardı kumsalda.Oraya gideriz.’’dediğinde gözlerine baktım.Açıkcası içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu.Ama gurursuz biri gibi davranıp yıllarca Sam’in arkasından  bekleyemezdim.Artık onu beklemek yoktu.Artık hayatımda o yoktu zaten!Unutmaya çalışmalıydım.‘’Olabilir.’’dediğimde sırıttı.‘’O zaman ben seni partiden önce alırım.’’

Başımı sallayıp gülümsedim.Ben aslında genel olarak bir şey yapmaya ‘Olabilir.’ demiştim,partiye değil.Çünkü partilerden nefret ederdim.Ama onu düzeltecek hiçbir şey demedim.Partiye gitmek istediği belliydi.

Yanağımı öperken elini belime koyunca kasım kasım kasıldım.Çok yakın davranıyordu.Uzun zaman bir erkek ile yankınlaşmadığım için de  geriliyordum.Okul çıkışına giderken onun nerede okuduğunu merak ettim.Bizim okuldan değildi çünkü.

‘’Hey!Rachel,buradayım!’’Duyduğum sesle birlikte etrafıma bakındım.Bana el sallayan bir Alex ile karşılaştım.Yanında Matt vardı.Kaşlarımı çatmadan edemedim.Yanlarına ilerlerken etrafa bir kez daha bakındım.Her an bir yerlerden Sam çıkabilirdi.

‘’Nasıl biri?Beğendin mi?’’deyip dirseğini karnıma geçiren Alex’e baktım.Mal mal sırıtıyordu.Gözlerimi devirip omuz silktim.Matt’in yanında Jack hakkında konuşmayacaktım tabiki!Sam’e yetiştirme gibi bir olasılığı vardı.Sam onu sallamazdı belki ama gıcıklık olsun diye kumsaldaki partiye gelebilirdi.Evet!Bunu yapabilirdi.Ondan beklerdim.

‘’O kimdi?’’diyen Matt’i ikimizde sallamadık.Benim sallamamam normaldi ama Alex’inki değildi.             Ki Matt Alex’e hitaben konuşmuştu.‘’Hadi kafeteryaya gidelim Rachel,ben çok acıktım.’’

Matt’i görmezden geliyordu..Ve bu çok hoşuma gitmişti!

**

Kumların üzerine oturmuş ,birbirleriyle konuşan,içkilerini içen,belli bir yerde dans eden insanları gözden geçirip derin bir nefes aldım.Bir sürü insan vardı ve bu beni rahatsız ediyordu.Bilmediğim ve neredeyse hiç tanımadığım bir çocukla böylesine büyük bir partiye gitmek aptallıktı belkide.Tanrıya şükür ki Alex’i yanımda getirmeyi akıl edebilmiştim.Biraz isteksiz davranmıştı ama zorlamalarım ve yalvarmalarımla onu halledebilmiştim.

Çifte randevulardan nefret ettiğim halde onunda yanında birini getirmesi daha mantıklı olduğu için yanında Jack’in hiç gözüme sinmediği bir arkadaşı vardı.Çocuk elinde sigarası,kollarında dövmeleri ve upuzun saçlarıyla  ‘Ben tehlikeliyim!’ diyordu adeta.Benimle veya Alex ile hiçbir konuşma girişiminde bulunmamış,kendi çapında bir şeyler yapıyordu.Buluşmaya gelmeden önce kafayı bulduğuna bahse bile girebilirdim.

Jack ve şu tanımak istemediğim,ölümüne korktuğum Evan aralarında bir şeyler konuşurken içkisini yudumlayan Alex’e döndüm.‘’Bu çocuğu Jack nereden buldu bilmiyorum ama beni çok korkutuyor.’’

‘’Açıkcası çocuk benide korkuttu,sence de kafayı bulmuş gibi durmuyor mu?’’dediğinde gözlerimi kocaman açtım.’’Kesinlikle!Bende ilk gördüğümde öyle düşündüm!’’

Alex kahkaha atıp Evan hakkında konuşurken Jack ile göz göze geldik.Gülümsediğinde bende gülümsedim.Hoş biriydi aslında.Ona bir şans vermeliydim.

Yalnız PopülerWhere stories live. Discover now