最后 (Final)

2.6K 169 95
                                    

Yazarın anlatımı ile Song Ah;

Genç adam masadan ayrıldığında Song Ah ne diyeceğini bilemez bir şekilde arkasından bakakalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Bir an önce eve gidip flaşın içindeki şeyi görmek istiyordu. En az onun kadar Yoongi ve kız arkadaşı da merak etmişti.

"Eve gidelim."

Yoongi arabanın olduğu tarafa doğru gidip arabayı çalıştırdı, o sırada Go Eun da Song Ah'a yardım etti. Eve doğru yol aldıklarında genç kız kendini düşünmekten alıkoyamadı. Doğru olanı mı yapmıştı? Sevdiği adamı tamamen hayatından çıkararak doğru kararı mı vermişti? Yoksa hayatı boyunca pişman olacağı bir hata mı yapmıştı? Yalan söylediğini düşünmüyordu, ama bundan emin olamazdı. Hâlâ Jungkook'a karşı güven sorunları vardı, yaşadıklarından sonra normal olanı da buydu. Ya ilerde pişman olursa? O zaman nasıl geri getirecekti onu? Şu an bile ona nasıl ulaşacağını bilmiyordu. Telefonlarını açacak mıydı? Daha doğrusu, onu arayabilecek miydi? Nasıl cesaret edebilirdi ki buna? Ne yapacağını bilemiyordu. İlk defa bu kadar çaresiz hissediyordu genç kız.

"Song Ah? İnecek misin?"

Genç kız düşüncelerin içinde boğulduğundan eve vardığının farkında bile değildi. Arabadan zorlukla inerek eve doğru yol aldılar. Heyecandan kalbinin ritmi bozulmuştu. Flaşı televizyona taktı Yoongi. Üçüde televizyonun karşısına oturup merakla açılmasını bekledi. Ve açıldı. Jungkook anlaşılan o ki gizli bir kamera ile yapılanları çekiyordu.

"Hey! Ne yapıyorsun?"

Tanıdık yüz kafasını kaldırarak Jungkooka baktı.

"Ne yapıyor gibi görünüyorum ahmak? Şu bisikleti bozmamda bana yardım et."

Jungkook hiçbir şey yapmadan bekledi. Yapmaya cesareti yoktu.

"İşte oldu, bu hurda yığını ile hiçbir yere gidemez. Bana söyledikleri şeylerin hesabını verecek."

Jungkook oldukça tedirgindi. O da suçluydu artık. Sadece işleyenin değil görüp de sessiz kalanın da suçuydu. Jungkook sessiz kalmıştı.

"A-Acaba yapmasak mı?"

In Ah ellerini göğüsüne sarıp ukala bir şekilde konuşmaya başladı.

"Aptal mısın sen? Kaç gündür bunun hayalini kuruyorum haberin var mı?"

Jungkook ses çıkartmadan bekledi. Daha sonra bisikleti yerine bırakıp oradan öğrencilerin olduğu yere geçtiler. Song Ah yavaşça merdivenleri inip bisikletine doğru yürüdü ve çıkış kapısına ilerlediğinde herkes düşmesini beklerken o devam etti. Bir anda bastıran yağmur herkesi telaşa düşürmüştü. Jungkook hızla koşmaya başladı. Aynı zamanda da genç kızın adını haykırıyordu. O sırada kamera bozulmuştu.

Güvenlik sistemindeki kamerayı izlemeye başladılar.

İçinde yük taşıyan bir kamyon ilerliyordu. Yeşil ışık yandığında hareket eden kamyonu görmesiyle Song Ah anında frene bastı. Ama fren tutmuyordu. Ayağını yere durdurmak için koyduğunda çok geçti. Hızla gelen kamyon ile bedeni buluşmuştu. İnsanlar çığlık atarak başına toplandığında yer kan gölüne dönmüştü. Jungkook koşarak geldiğinde kızın bedenini yerde gördüğünde durdu. Bacaklarının üzerine düşüp ağlamaya başladığında çok kötü gözüküyordu. Arkasından koşarak In Ah geldi. Jungkook'u zorla ayağa kaldırdı. Ne kadar kızın yanına gitmek için zorlasa da kendini, In Ah zorla onu götürmüştü.

Ve bitmişti. Üçüde birbirine baktı. Song Ah bu işin arkasında In Ah'ın olduğunu az çok tahmin ediyordu.

"Bu kadarını biz de bilmiyorduk. Sadece birleştirdiğimiz görüntülerde Jungkook'un yüzünü görmüştük."

Incompatible.Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum