Selene And Endymion|21

3.3K 222 170
                                    


Scarlett

Yunan mitolojisinde özellikle imrendiğim 2 karakter vardı. Bu karakterlere imrenişim sanat tarihine duyduğum ilginin de öncelerine dayanırdı.

Selene, Endymion ve onların aşkları.

Yunan mitolojisinde geçen bu hikayede Endymion Latmos dağlarında bir çobandı. Ölümlü ve fakat oldukça yakışıklı bir çoban. Bafa gölünün kıyısında oturup kavalını çalan, kuzularını otlatan öylece bir çoban.

Selene ise ay tanrıçasıydı. Dünyaya ışığını saçmadan önce göle girerek yıkanır ve öyle yükselirdi göğe. Endymion her gece kendi mağarasından Selene'nin gökyüzünden saçtığı ışıklarını izlerdi.

Zaman geçer, Endymion Selene'ye, Selene Endymion'a aşık olur.

Selene güzelliğiyle, ışığıyla aşık olunmayacak gibi değildir.

Her gece güneş ortaya çıkana dek Selene'nin ışığıyla sarmalanırlar. Aşkları günden güne büyür.

Homeros dizelerinde Selene ve Endymion'un aşkını şöyle tanımlıyordu;

Parlak ayın çevresinde sayısız yıldız
rüzgarsızken duru gökyüzü
nasıl yanarsa ışıl ışıl.
Bütün doruklar, sivri kayalar ve çayırlar
nasıl serilirse göz önüne,
gökler yırtılıp da açılır,
tekmil yıldızlar görünür
ferahlar yüreği çobanın...

Ardından, tanrıların tanrısı Zeus'un kızı Selene'nin bir ölümlüye aşık olması Zeus'un Endymion'a dilek dileme hakkını doğurtur.

Sebebi tartışmalıdır. Kimi kızının aşkına hayranlık duyduğu için bu dilek hakkını sunduğunu söyler, kimi öldürecekken kızına kıyamadığı için olduğunu.

Kim bilebilir?

Bilinen bir şey vardır ki; Endymion bu dilek hakkını hiç yaşlanmayacak şekilde sonsuz uykuya dalmak isteyerek kullanmıştır.

Aşkı sonsuza dek sürsün diye.

Bu dileğinin üzerine Endymion Latmos dağlarında sonsuz bir uykuya yatırılmıştır.

Selene ise onu her gece kendi ışığıyla sarmalayıp durmuştur.

''Scarlett, güzelim uyudun mu?'' Harry'nin sesini duydum ama gözlerimi hiç aralamak istemedim.

Şu sıralar bana çok sık güzelim demeye başlamıştı.

Bundan memnun olmadığımı söyleyemezdim.

Elini suratımda hissettiğimdeyse istemeyerek de olsa gözlerimi açtım.

''Hayır,'' dedim. ''Sadece düşünüyordum.''

''Neyi?''

''Keşke Endymion olabilsem. Çünkü benden tanrıça olmaz. Tanrıça sen olurdun.''

Dediklerimi anlamaya çalışırmış gibi biçimli kaşlarını çattığında diğer elinde karalanmış bir kağıt tuttuğunu fark ettim.

''Boşver.'' Dedim elimi sallayarak. ''Uyuya mı kaldım omzunda?''

Başımı omzundan kaldırdığımda saç telimin omzunda kaldığını gördüm. Bu beni gülümsetti.

''Evet, yarım saattir falan böylesin. Hiç uyandırmak istemedim ama daha fazla öyle yatsaydın boynun tutulurdu. Canının yanmasını da istemedim.''

Kalbimin atışı hızlanırken duymaması için ayağa kalktım.

Charles ortalıklarda gözükmüyordu.

Bride Of The Wind|H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin