Ophelia| 17

3.3K 226 81
                                    




           

Scarlett

Bilgisayarımın kapağını sıkıntıyla indirirken izlediğim şu saçma filme daha fazla katlanamayacağımı anlayarak ayaklanıp mutfağa indim. Çıplak ayaklarım parkeye değdiğinde ürperdim ama çorap giymeye de üşenmiştim.

Filmdeki çift sinirimi fazlasıyla bozmuştu. Kız 'aşk' adı altında çocuğun bütün saçma sapan isteklerine boyun eğiyordu.

Ben aşkın böyle bir şey olduğunu düşünmüyordum.

Filmde öncelikli fark ettiğim şeylerden biri, herhangi birine bağlı olma konusunda çok istekli davranmaları olmuştu. Bense bu isteği bir türlü kavrayamıyordum. İnsanlar başka insanların hayatlarını sözde sevgi adı altında cehenneme çevirebiliyorlardı. Ya da birbirlerinin hayatlarına hükmetmeye çalışıyorlardı ve bu tür bir bağlılık bana ne doğru ne de mantıklı geliyordu.

Bir insanı sevmek hayatımı zorlaştıracaksa onu neden hayatıma dahil etmeliydim ki?

Dolabın kapağını açtığımda soğuğu suratıma çarptı. Titremiştim. Üzerimde ince askılı beyaz bir elbise vardı. Hava için hiç uygun değildi ama temiz başka bir kıyafetimi bulamadım. Burada çok az kıyafet bırakmıştım ve genelde yazın geldiğim için de hepsi yazlıktı.

Kollarımı etrafıma dolayıp ısınmaya çalıştım. Dolabın içerisine baktığımda neden dolapta olduğunu anlayamadığım bir pasta dilimi buldum ama sorgulamadan çıkartıp tabağa yerleştirdim

Nedense nedendi. Sonuç olarak bu pasta dolapta değil midemde olmayı hak ediyordu.

Elimle nemli saçlarımı geriye atarken kolumda duran saç telimi kolumu sallayarak yere düşmesini sağladım.

Thomas'ın yanından geldikten sonra o salaklığımla telefonumu da onda bıraktığımı fark etmiştim. O getirene dek almayacaktım. Zaten çok da ihtiyacım yoktu.

Bu yüzden eve geldiğimde rahatlamaya ihtiyacım olduğunu düşünüp duşa girmiş ardından da Netflix'ten rastgele bir film açıp izlemeye çalışmıştım.

Ama doğru düzgün filme odaklanamamıştım. Hem film mantığıma aşırı ters düşerek sinirlerimi bozuyordu hem de kafamda hala Harry'nin radyo programı dönüp duruyordu.

Ne kadar bir daha asla Just Another Girl şarkısını dinlemeyeceğim desem de kendime işkence etmek adına duş boyunca bilgisayarımdan Just Another Girl'ün çalmasını sağlamış, biraz ağlamış biraz da düşünmüştüm.

Şarkı sözlerinin bir kısmı şu son yaşadığımız birkaç olayla örtüşüyordu. Yani Thomas'ın ima ettiği ipucu buysa eğer düşündüğü kadar salak değildim. Görmüştüm.

Ama yine de o şarkının benim için söylendiğine inanasım gelmiyordu.

Bir kere biz Harry'le hiç o şekilde yakınlaşmamıştık. O tarz bir muhabbet bile geçmemişti aramızda.

Ayrıca çocuğun sevgilisi vardı. Sevgilisi dururken bana aşk şarkısı ithaf etmesi gerçekten saçma olurdu.

Yine de eğer dışarıdan bir göz olsaydım ve biri bana gelip bu olayı anlatsaydı eminim 'meh çok salaksın kabak gibi ortada işte sana olduğu' der ve göz devirirdim.

İşte bunu bilmek, hem Thomas hem de mantıklı yönüm sayesinde şarkının benim için söylenmiş olduğu düşüncesinin yavaş yavaş benim de kafama yatıyor olması içinde olduğum duruma hiç yardımcı olmuyordu.

Böyle düşünürsem, eğer şarkının bana yazıldığına tamamen ikna olursam çıkmaza girerdim. Biliyorum, bir daha Harry'e aynı gözle bakamazdım.

Bride Of The Wind|H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin