Every paintings in the world|4

4.1K 301 227
                                    

Scarlett

Sahneden indiğimizde Harry'nin dediği gibi kan ter içinde kalmıştım. Konser boyunca eteğim ve kazağım bana oldukça zorluk çıkartmışlardı.

Cüretkar giyinmekle bir problemim yoktu ama mini eteklerin yerinin konserler olduğunu düşünmüyordum.

Siyah boğazlı kazağımın boğaz kısmını çekiştirirken tellere basmaktan kızarmış olan parmaklarıma baktım. Hayatımda ilk defa böyle bir deneyim yaşamıştım ve tanrım bu kesinlikle dünyadaki en güzel deneyimlerden biri olabilirdi.

Bir kere, Harry'nin hayran kitlesi gerçekten inanılmazdı. Konser boyunca heyecanlarını bir saniye bile kaybetmemiş, tempolarını düşürmeden eğlenmişlerdi. Hepsinin yüzünden ne kadar mutlu oldukları okunuyordu ve bu Harry'e de kesinlikle pozitif bir şekilde yansıyordu.

Konserin başlangıç şarkısının giriş solosu bendeydi ve çalmaya başlamamın biraz ardından Harry başını hafifçe bana doğru çevirerek kaşlarını kaldırdı. Mimiklerinden şaşırdığını anlamıştım. Şaşırması bir noktada beni mutlu etmişti, bu çalışımı güzel bulduğuna işaretti.

Ben kendimi hiçbir zaman o kadar da iyi bulmazdım çünkü.

Konserin ortalarına doğru bulunduğum konuma iyice alışmıştım. Üzerimdeki heyecan yerini adrenaline bırakmıştı. Harry ise sahnede oradan oraya koşturup duruyordu. Onu hiç sahne üzerinde izlememiş ya da görmemiştim. Bu haline dayanmayıp kafamı eğerek gülmüştüm.

Benim için sanat neyse, onun için de müzik aynı şeydi anlaşılan.

Sona geldiğimizi orkestrayı tanıtmaya başladığında anladım. Sıra bana geldiğinde Harry topluluğa endişelenmemeleri gerektiğini, Peter'ın küçük bir işi çıktığını ve bu akşam turneyi benimle kapatacağını ilettiğinde çığlıklar yükseldi. Ben de gülümseyerek el salladım.

Başka ne yapabilirdim sanki?

Üzerimdeki mikrofonları çıkartması için Charles'a doğru adımladığımda birkaç kez beni alkışladı.

''Harry'nin arkadaşları neden hep mükemmel olmak zorunda anlamıyorum. Piç kurusunun kendisinin mükemmel olması yetmezmiş gibi arkadaşları da mükemmel çıkıyor.'' Arkamdaki mikrofon düzeneğini çıkartmak için belime uzandığında gülerek göz kırptı.

''Çok iyiydin Scarlett. Tebrik ederim.''

Övülmeye alışkın değildim. Kimse beni yaptığım şeyler için övmezdi. Bu yüzden durumu biraz garipsemiştim.

''Teşekkür ederim.'' Dedim zor da olsa.

Charles mikrofon düzeneğini üzerimden tamamen söktüğünde Harry'i gördüm. Üzerini değiştirmişti ama yine de şıktı. Parlak takımının yerini klasik siyah takım elbise almıştı. Elindeki telefona bakarken bakışları bana kaydı ve telefonunu cebine atıp adımlarını bana doğru yöneltti.

Bir an önce üzerimdeki şu kazaktan kurtulmak istiyordum.

Harry bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama konuşmasına izin vermeyerek ''Yedek tişört ya da ona benzer bir şeyin var mı? Biraz daha bu kazakla durursam beni sıcaktan acile kaldırmak zorunda kalacaksınız.'' Diye söylendim.

''Haklısın. Bekle bir saniye.''

Bana yönlendirdiği adımlarını tam tersi istikamete çevirdi ve birkaç dakikalığına gözden kayboldu. Geri döndüğünde elinde düz v yakalı beyaz bir tişört tutuyordu.

''Bu işini görür sanırım. Benim olduğu için biraz büyük ama önünü bağlarsan problem kalmaz.''

Omuz silktim.

Bride Of The Wind|H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin