Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorum/31

1K 70 4
                                    

Gözlerimi boş evde gezdirdim.

Eren bütün gün şirkette benden kaçıp durmuştu ve şimdi de eve gelmemişti. Neredeydi ne yapıyordu hiçbir fikrim yoktu. 

Koltuğun üstündeki telefonum çalınca koşarak elime aldım ama arayan Eren değil annemdi. Whatsapptan görüntülü arıyordu. Yanında babam olabilirdi ve ağlamaktan şişmiş gözlerimle onlarla görüntülü konuşmak istemiyordum.

Çağrı sonlandığında anneme kısa bir mesaj atarak beni yalnızken aramasını söyledim. Onunla dertleşmeye ihtiyacım vardı. Bir anne olarak yanımda olmasına ihtiyacım vardı.

Şuan ona sarılmak için neler vermezdim...

Bir kaç dakika sonra annem tekrar aradığında koltuğa oturarak aramayı cevapladım. 

Annemin gülümseyen yüzü beni görünce yavaş yavaş solmuştu. 

Düz kaşları hafifçe çatıldı.

"Ne oldu?"

Ah anne! Şu iki günde neler olmadı ki? 

Derin bir nefes alarak dün akşam yemeğinden beri olan şeylerin hepsini ona anlattım. O da sessizce beni dinledi.

"Ne yapacağım ben şimdi anne? Olaylar tamamen kontrolüm dışı gerçekleşti ben daha ne olduğunu bile anlayamadan Eren aramıza kocaman bir set koydu."

"Güzel kızım benim. Eren'e biraz zaman vermelisin, üzerine gitme. Bırak biraz kafasını toplayıp düşünsün. Seni çok seviyor. Senden uzakta yapamayacaktır."

Bir şey demek yerine başımı usulca salladım.

"Fatih konusuna gelirsekte o iyi bir çocuk. Bugün sana dediklerinde de dürüst olduğuna eminim ama sen gene de aranızdaki mesafeyi koru. Bu üçünüz içinde daha iyi olacaktır."

"Eren bu konu yüzünden bana çok kırgın. Ben, bu olanları nasıl toparlayacağım?"

Annemde sessizliğe gömüldüğünde başımı dizlerimin üstüne koydum. Kimsenin diyecek bir şeyi yoktu. Farkında olmadan her şeyin içine sıçmıştım.

Kapının açılma sesi geldiğinde oturduğum yerden hızla kalkarak "Anne benim şimdi kapatmam gerekiyor. Yarın seni ararım, görüşürüz." diyerek telefonu kapattım. 

Eren'in yorgun bedeninde gezdirdim gözlerimi. "Eren?" yere eğdiği başını kaldırarak gözlerime baktı.

Kahveleri bitkindi. 

Parlamıyorlardı...

"Masal, çok yorgunum. Duş alıp yatacağım." 

Arkasını dönüp merdivenlere yöneleceği sırada ona yaklaşarak arkasından beline sarıldım. Yanağıma sırtına yaslarken gözlerimde biriken yaşlar çoktan akmaya başlamıştı bile.

"Eren, yalvarırım yapma böyle. Benden böyle kaçma, uzak durma. Dayanmıyor yüreğim. Nefesim kesiliyor. Sen, sen benim nefesimsin ben sensiz yaşayamam." 

Kollarımı biraz daha sıktım. Gevşetirsem kaçardı. 

Kaçmamalıydı. 

Benden gitmesine izin vermezdim.

Veremezdim.

Ellerini, ellerimin üzerine koyarak sıktığım kollarımı gevşetti. Sonra da tamamen çözerek bıraktı. 

"Sende benim nefesimdin ama sen beni haftalarca nefessiz bıraktın Masal. Hemde hiçbir suçum yokken sen beni ölüme terk ettin."

"E..Eren..."

Bu Masal'ı Yaşamak İstiyorumWhere stories live. Discover now